T24 - AKP Genel Kurul Başkan Yardımcısı Erdem: "Alfabemizin en verimli kullanıldığı, Türkçe'yi çok hızlı yazma imkanı veren klavye F klavyedir." İmalatçılar daraldığı bu zamanda F klavyeyle piyasaya çıksalar, yeni bir pazar oluşacağına inanıyorum."
F klayvenin mucidi Yner: " 1955 yılında devlete F klavyeyi kabul ettirdik. Türkçe'ye en uygun klavye F klavyedir."
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Türk alfabesinin en verimli kullanıldığı, Türkçe'ye çok hızlı yazma imkanı veren klavyenin F olduğunu belirterek, imalatçıların F klavyeyle piyasaya çıkmaları durumunda, yeni bir pazarın oluşacağına inandığını söyledi.
Aynı zamanda Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı olan Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen dönem Türkçe'nin bozulmasının sebepleriyle ilgili bir araştırma yaptığını, o çerçevede F klavyeyle de ilgilendiğini belirtti. Birleşmiş Milletlere bağlı bir teşkilatın iki yılda bir klavye yarışması yaptığını ifade eden Erdem, Türklerin bu yarışmada hep birinci olduğunu bildirdi.
F klavyenin Türkiye'nin milli klavyesi olduğunu vurgulayan Erdem, ''Kendi alfabemizin en verimli kullanıldığı, Türkçe'ye çok hızlı yazma imkanı veren klavye F klavyedir'' dedi.
'Kelimeler ekrana akıyor adeta'
Türklerin yarışmalarda birinci olmasının nedeninin F klavyeden kaynaklandığının altını çizen Erdem, şunları söyledi:''Birinci olurken, saniyede kaç tane kelime, kaç tane harf yazma noktasında Türkler diğerlerine kıyaslamayacak kadar açık ara önde oluyorlar. Bunun nedeni klavyedir. Çünkü Türkiye'de 30 bin kelimede 27 bin takribi a harfi kullanılır. 27 bin harfe rağmen j harfi ise sadece 124 tanedir. Şimdi a harfine serçe parmağımız bile ulaşmıyor. Halbuki klavyede güçlü parmakların altında en çok kullanılan harfler olması gerekiyor. F klavyeyle yazanlar, Q klavyeyle yazanların aksine, (gözü kapalı olarak) adeta yazmak istediği kelimeler ekrana akıyor.''
'F klavyenin Türkçeleştirilmesi'
F klavyeyle ilgili yaptığı açıklamaların ardından sayısız teşekkür aldığını anlatan Erdem, avukatların, gazetecilerin büyük bir bölümünün kesinlikle F klavye kullandığını kaydetti.
Bilgisayar imalatçılarının dikkatini F klavyeye çekmeyi amaçladığını dile getiren Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:''İmalatçılar piyasanın daraldığı bu zamanda F klavyeyle piyasaya çıksalar, yeni bir pazar oluşacağına inanıyorum. Bu sonucunda ciddi bir yarış ortamı doğacak. Biz bu konuyu Vestel grubuyla çalıştık. Onlar bir örnek çalışma yaptılar. Bu klavyeyi yalnız F olarak da düşünmemek lazım. Bir de klavyenin üzerinde Türkçe olmayan kelimelerin Türkçeleştirilmesi var. Sil, sol, ileri, geri gibi. Biz insanları İngilizce öğrenmeye mecbur ediyoruz adeta. Nasıl yapıyoruz? Bilgisayar öğrenmek isteyen ilkokul mezunu bir çocuğu düşünün, önce gidecek İngilizce öğrenecek ya da en azından kelimeleri ezberleyecek. Halbuki 'sil' olarak yazsa, daha kolay. Klavyenin üzerindeki kelimelerin Türkçeleştirilmesi konusunda Vestel grubunun bir çalışması da var.''
'F klavyenin babası da hayatta'
Erdem, F klavyeyle ilgili çalışmalarının, ''şahsi çabası'' olduğunu, ama partinin de bu konuyla ilgili çalışmasının olacağını belirtti.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığıyla da bu konuyla ilgili görüşeceğini aktaran Erdem, ''Bu işler böyle başlar. Birinin fikri zaman içerisinde kabul görür. Zaten Milli Eğitim Bakanlığı'nda eğitim ve öğretim F klavyedir. Bakanlığın aldığı bilgisayarlar genelde F klavye şartıyla alınır. Bu kısa zamanda Türkiye'de kabul görecek, olmaz artık diyenler 'doğru şeyi yapılmış. Yıllarca biz yanlış klavye kullanmışız, adeta bizi aptallaştırmış' diyecekler. Yani, saniyede şu kadar kelime yazmak varken, Q klavyeyle onun yarısını bile yazamıyoruz'' diye konuştu.
F klavyenin 1950'li yıllarda hazırlandığını kaydeden Erdem, ''F klavyenin babası da hayatta. 86 yaşında İhsan Yener isimli bir beyefendidir. 1950'de F klavye ''milli klavye'' olarak kabul edilmiş'' dedi.
İhsan Yener
F klavyenin mucidi olan İhsan Yener ise, 1932 yılında öğrenci olduğu ve 10 parmak yazmayı öğrendiği günlerden itibaren Q klavyenin sıkıntısını çekmeye başladığını söyledi.
Öğretmen olduktan sonra ''Türkçe'ye en uygun klavye üzerinde çalışmaya'' başladığını dile getiren Yener, şunları belirtti:''Çünkü okulda başka, okul dışında başka klavyelerle karşılaşıyorduk. 1946 yılında standartlaşmanın üzerine yoğunlaştım. Ben hep 'standart bir Türk klavyesi olması gerektiğini' söylerdim. Nihayet 1955 yılında Ticaret Öğretim Genel Müdürü, 'yaptığın klavyeyi getir, bu çalışmanı değerlendirelim' dedi. İki Amerikalı, bir Fransız profesörün de katılımıyla yaptığımız toplantıda, hazırladığımız klavyenin mükemmel olup olmadığının araştırmasını yaptırdık. Yani komisyon çalışması. Sonra o tarihte Türk Standartları Enstitüsü yoktu. Bakanlıklar arası standardizasyon komitesi vardı. 1955 yılında devlete F klavyeyi kabul ettirdik. Türkçe'ye en uygun klavye F klavyedir.''
Yener, F klavyenin kabul edilmesinin ardından, bilgisayar çağının başlaması ve mevcut olan yasaların boşlukları nedeniyle Q klavyenin yaygınlaştığını belirtti.
Türkçe'ye en uygun klavye F olduğu için, Türklerin dünyada yapılan klavye yarışmalarında büyük başarılar elde ettiğini ve bu yarışmaları yakından takip ettiğini dile getiren Yener, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem'in başlattığı bu çalışmayı desteklediğini ve yapılan çalışmalarda kendisinin de fikrinin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.