Türk Lirası, ABD Doları karışısında altı gündür kesintisiz değer kaybediyor. Kurların rekor seviyelere çıkmasının sonucunda 10 yıllık tahvillerin faizi de rekor seviyeye, yüzde 19.59'a kadar yükseldi.
Dolar/TL'de günlerdir devam eden düşüş, son üç ayda kurda yaşanan en uzun süreli düşüşe tekabül ediyor. TL, dolar karşısında 27 Temmuz’dan bu yana değer kaybediyor.
27 Temmuz’da piyasanın kapandığı noktada 1 dolar, 4.80 TL dolayındaydı. 28 ve 29 Temmuz’da borsa kapalıydı ancak 30 Temmuz’da 4.88’e kadar yükseldi, 31 Temmuz’da ise 4.90’ı aştı. 1 Ağustos günü ise 1 dolar, 5 TL sınırına dayandı ve 2 Ağustos’ta 5.06’yı, 3 Ağustos’ta 5.07’yi geçti. Bugün (6 Ağustos) ise dolar/TL kuru 5.15’in üzerine çıktı.
Kurdaki bu ’yokuş aşağı gidiş’in sonuçları da hissedilmeye başladı: Devletin borçlanmasını sağlayan 10 yıllık tahvillerin faizi 40 baz puanlık artışla rekor seviyeye, yüzde 19.59’a kadar çıktı. Gösterge faiz, son beş gün içerisinde toplam 124 baz puan yükseldi. 2 yıllık gösterge tahvil faizi de 16 baz puan artarak yüzde 21.84 seviyesine kadar geldi.
Tahvil tarafındaki asıl endişe yaratan unsurun ise yükselen enflasyon olduğu belirtiliyor. Enerji, gıda, ulaşım gibi alanlara gelebilecek olası zamların enflasyon görünümünü olumsuz kıldığı da vurgulanıyor.
'Brunson hadisesi' ve dolar/TL'ye etkileri
TL’nin dolar karşısında güçsüzleşmesinin en önemli sebeplerinden biri, şüphesiz ki ABD ile Türkiye arasında yaşanan karşılıklı yaptırım krizi hâlini alan ‘Brunson hadisesi’.
Öte yandan, Bloomberg’e konumu gereği anonim olmak koşuluyla konuşan bir borsacı, TL pazarındaki likidite eksikliğinin ve geniş dolar gücünün de gelişmelerde etkili olduğunu söylüyor. Ayrıca TL’deki geniş cari açık ve ABD Başkanı Donald Trump’ın siyasi söyleminin de ekonomide ‘kırılganlığa’ sebep olduğu ekleniyor.
Geçtiğimiz bir yıl içerisinde TL, dolar karşısında yüzde 25 dolayında değer kaybetti ve bu sebeple dolar üzerinden borçlu Türk şirketler için işler zorlaştı.
Uluslararası finans kuruluşu HSBC de yatırımcılara gönderdiği piyasa değerlendirmesinde Türk şirketlerin önümüzdeki eylülde 6 milyar, ekimde 9 milyar dolar dış borç geri ödemesi yapması gerekeceğini bildirdi.
Önümüzdeki yılın sonuna kadar ödenmesi gereken borçların toplam tutarı ise 69 milyar dolardan fazla. Bu borcun 51 milyar doları bankalara, 18 milyar doları ise reel sektöre ait. HSBC, bu yüklü borcun geri ödeme takvimi sebebiyle piyasada döviz likiditesi sıkışıklığı yaşanma riskinin olduğunu da ifade ediyor.
Bloomberg, bütün bu etkenlerin Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası üzerinde faizleri yükseltmeye devam etmesi konusunda baskı yaptığını da dile getiriyor. MB’nin bir sonraki toplantısı 13 Eylül’de yapılacak.
Bugüne gelirken...
Yaklaşık 2 yıla yakın cezaevinde kalan ABD'li papaz Andrew Brunson'ın ev hapsine alınmasından sonra ilk olarak ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'ten açıklama gelmişti. Pence, 26 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Brunson'ın serbest bırakılmaması hâlinde, ABD'nin Türkiye'ye yaptırım uygulayacağını duyurmuştu. Pence'in hemen ardından açıklama yapan ABD Başkanı Trump da Brunson'ın uzun süre tutuklu kalması nedeniye Türkiye'ye ‘geniş yaptırımlar uygulanacağını' söylemişti.
‘Yaptırım tehditleri’nin geldiği gün, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu da Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan 'Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası'nı kabul etmişti.
ABD, 1 Ağustos akşamı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e yaptırım kararı aldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 4 Ağustos Cumartesi günü yaptığı konuşmada Türkiye'nin de mütekabiliyet esasına dayanarak iki ABD'li bakan hakkında yaptırım kararı alacağını açıkladı.