Ekonomi

Türk Bankaları parmak ısırtıyor

Yabancıların borsanın likit bankacılık hisselerinde alıma geçmesi İMKB’yi 59.185 puanla tüm zamanların rekor seviyesine taşıdı.

10 Nisan 2010 03:00

T24 - Yabancıların borsanın likit bankacılık hisselerinde alıma geçmesi İMKB’yi 59.185 puanla tüm zamanların rekor seviyesine taşıdı. Avrupalı bankaların sermaye rasyosu yüzde 8 iken Türk bankalarında oranın yüzde 21 olması hisseleri cazip hale getiriyor.



Hafta başından bu yana borsada yaşanan rallide endeks bankalarla tüm zamanların rekorunu kırdı. Bankalara gelen alımlarla borsa endeksi ilk kez 59 bini aşarak tarihi 59.185 puan seviyesinden kapandı. Endeks gün içinde de 59.592 puanı görerek seans içi rekorunu kırdı.

Borsada yaşanan rallide genele yayılan bir hareket yaşanırken yükselişte bankalar başı çekti. Garanti Bankası 1.95, Halkbank 3.51, YKB yüzde 3.06, Akbank 0.96, İş Bankası 1.41, Vakıfbank yüzde 2.97 yükselirken, bankacılık endeksi de yüzde 1.79 yükseldi. Türk bankaların değeri de tarihi seviyelere ulaştı. Petkim de günün hareketli hisseleri arasında başı çekti.


Yabancı geri dönüyor

Yaklaşık bir buçuk ay öncesinde yargı kriziyle başlayan süreçte yabancılar Türkiye pozisyonlarını hızla kapatmışlardı. FED’in faizleri uzun süre düşük tutacağının anlaşılmasıyla gelişmekte olan piyasalara yeniden akmaya başlayan yabancı fonları, siyasi tansiyonun düşmesine bağlı olarak Türkiye’ye hızlı bir giriş yaptı. Risk iştahanın artmasıyla global borsalarda da yükseliş vardı. Yunan borsası yüzde 3.4 yükselirken Avrupa borsalarında da yükselişler yüzde 1’i aştı.

Yabancılar piyasaya yeniden girerken likit ve sağlam banka hisselerine yöneldi. Türk bankalarının sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 21 civarinda olması ve tahsili gecikmiş alacak oranının (batık kredi) yüzde 6’nın altında kalması (Yunanistan’da yüzde 7’nin üstünde) ve yurtdışındaki toksik varlıklara yatırım yapmamış olmaları Türk bankalarını krizde öne çıkardı.

Bilindiği gibi sermaye yeterlilik rasyosu uluslararası kriterlere göre minimum yüzde 8 olmalı. Avrupada dahi bankaların sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 8 düzeyinde. Ancak BDDK minimum seviyeyi yüzde 12 düzeyinde tutuyor. Üstelik şu anki durumda bütün bankalar bu seviyenin üstünde bir sermaye yeterlilik rasyosuna sahip. Bu da Türk bankalarına güveni önemli ölçüde arttıran bir unsur. Sermaye yeterlilik rasyosunun güçlü olması işler iyi gitmese de bankaların güçlü kalmasını sağlıyor. Diğer taraftandan işler iyi giderken bankaların büyümesine çok ciddi destek sağlıyor. İşte yabancıların dünkü alımlarıyla buna oynadığı görüldü.


Kârları da yüksek

Öte yandan Türk bankaları 2009’da net kârlarını yüzde 50 büyüttü. Kârların bu yıl da yüksek kalması bekleniyor. Türkiye’de konut kredilerinin GSMH’ye oranın hala yüzde 4’ler düzeyinde olması, ekonomide büyümenin başladığı bir ortamda Türk bankalarının hâlâ ciddi potansiyeli olduğunu gösteriyor. Öte yandan bankaların ilk çeyrekte sorunlu kredi oranlarının daha da iyileşmesi bekleniyor. Türkiye’de hane halkı borçluluk düzeyi ve mortagage kredilerinin gelişmiş ve gelişmekte olan Avrupa ülkelerine kıyasla çok düşük seviyelerde olması ve bankaların ilk çeyrek kârlılıklarının da güçlü beklenmesi bankaları yabancılar için cazip hale getiriyor. Bu arada dün yabancı alımlarıyla faiz de 8.86 seviyesini test etti.
 

Varlık barışı borsaya yaradı

Piyasada varlık barışından gelen paranında hızlı yükselişte etkili olduğu söyleniyor. Bu senaryoya göre Türkiye’ye gelen para TL’ye girdikten sonra borsaya kaydı. Dövizin kısa bir süre zarfında 1.52 seviyesinden 1.48’lere kadar gerilemesi bu söylemi destekliyor. Öte yandan para birimi bazında TL’nin benzer ülke para birimleriyle kıyaslandığında daha fazla değerlendiği de dikkat çekiyor.

Tüm gelişmekte olan piyasalar bir süredir yabancı girişlerinin etkisiyle hızlı hareket ediyor. Uzmanlar, son dört haftada borsaya yaklaşık 500 milyon dolar, bonoya ise 1.9 milyar dolar bir giriş olduğunu söylüyor. Olumlu gelen sanayi üretimi verisi yanısıra yeni not artırımı olacağı söylentileri de borsadaki alımlarda etkili oldu.


Deutschebank’ın raporu

Dolar kuru bir ara 1.4855 seviyesine kadar geriledi. Euro’da TL karşısında son 17 ayın en düşük seviyesini görerek 1.9830 seviyesine kadar geriledi. Deutschebank’ın raporunda, “Merkez’den agresif bir faiz artırımı beklenmediği ve faizinde yüzde 8.50’e kadar düşebileceğine” vurgu yapılması piyasalara ilaç gibi geldi.





Hazine ABD ve Avrupa’ya rakip olacak

Son eurobond ihracına 5 katı talep gelen ve  1 milyar dolar borçlanan Hazine şimdi de Japan Bank of International Cooperation (JBIC) ile temasa geçerek Samuray piyasasına çıkmaya hazırlanıyor. Japonya dünyanın en çok tasarruf yapan ülkesi ve bu piyasada para hem daha ucuz hem de daha bol. Nitekim ABD bonolarını da en çok Japon ve Çinliler alıyor. Hazine Müsteşarlığı, JBIC ile temasa geçtiklerini  ve temel konularda anlaştıktan sonra, piyasa koşullarına göre Samuray piyasasına tekrar girmeyi istediklerini belirtti.


JBIC garantisi

2009 yılında JBIC tarafından MASF adlı bir program yürürlüğe konularak halihazırda kendi başlarına Japon piyasasında girmekte zorlanan ülkelere JBIC garantisi altında piyasaya girme imkânı tanındı. Şu ana kadar bu imkandan Endonezya, Filipinler, Kolombiya ve  Meksika faydalandı.

Hazine’den verilen bilgide, “Bu ülkeler gibi söz konusu programdan yararlanmak için JBIC ile temasa geçmiş  bulunmaktayız. Bu piyasaya tekrar girmek, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi çalışmalarımıza katkı sağlayacaktır” denildi. Türkiye, Samuray piyasasında ilk ihracını 1992 yılında, son ihracını ise 2000 yılında gerçekleştirdi. Bu yıllar arasında 15 seri Samuray, 4 adet de Euroyen olmak üzere toplamda 19 ihraç gerçekleştirildi. İhraçlarla yaklaşık 8 milyar dolar karşılığı finansman sağladı.


İsteyen giremiyor

2000’li yılların başında Latin Amerika ülkelerinin yaşadığı krizin ardından Japon yatırımcıların yatırım yapılabilir kredi notuna haiz olmayan varlıklardan uzak durmaları nedeniyle Türkiye ve kredi notu BBB’nin altında olan birçok ülke Samuray piyasasından borçlanamadı.

Hazine bu yıl yurtdışı piyasalardan toplam 8.4 milyar TL karşılığı döviz finansmanı sağlamayı hedefliyor.

Hazine, yılın ilk üç ayında gerçekleştirdiği ihraçlar ile toplam  4.5 milyar TL  (3 milyar dolar) borçlanıldı. Bu arada Hazine gelecek hafta ilk kez 10 yıllık TÜFE’ye endeksli tahvil ihraç
edeceğini açıkladı.