Alman Süddeutche Zeitung'un haberinde, NSU davası müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız'a yönelik ırkçı tehdit mektuplarının arkasında Hessen polis teşkilatı mensuplarının olabileceği iddia edildi.NSU davası müdahil avukatlarından Seda Başay Yıldız'a gelen "NSU-2" imzalı tehdit mektuplarına ilişkin olarak yeni bir iddia ortaya atıldı.
Alman Süddeutsche Zeitung'un konuyla ilgili özel araştırmalarına dayandırdığı haberinde, mektupların Hessen polis teşkilatı mensupları tarafından yazılmış olabileceğine ilişkin ipuçlarına ulaşıldığı belirtildi. Haberde, bu şüphenin kaynağının mektuplarda kullanılan "özel ifadeler" olduğu belirtildi. Hessen Emniyet Teşkilatı psikoloji uzmanlarının görüşüne göre bu ifadeler Hessen polisine işaret ediyor.
Yeni tehdit mektubu
Seda Başay Yıldız Ağustos ayında ve geçen ay olmak üzere iki kez şahsı ve ailesine yönelik tehditler içeren fax almıştı. Ancak Süddeutsche Zeitung'un haberinde, tehditlerin bununla kalmadığı Başay-Yıldız'ın Ocak ayında da aynı kişi veya kişiler tarafından gönderildiği belli olan yeni tehditlere maruz kaldığı belirtildi. Habere göre, yeni tehdit mektubunda Hessen Eyalet Emniyet Teşkilatı'na istinaden "HLKA" ifadesi kullanıldı. Uzmanlar bu ifadenin kuruluş içinde kullanıldığını, normal vatandaşların ise "LKA" ifadesini kullanacağından hareketle tehdit mektuplarının teşkilat içinden yazılmış olabileceğinden şüpheleniyor. Ayrıca son tehdit mektubunda "NSU 2" imzası yerine sahte bir isim kullanıldığına da dikkat çekildi.
Daha fazlasını okumak için: Yıldız: Boyun eğmeyeceğim
Seda Başay Yıldız, Aralık ayınca aldığı ikinci tehdit mektubunun içeriğine ilişkin DW Türkçe'ye şu bilgileri vermişti: "Ağustos ayındaki ilk tehditten sonra bildiğiniz üzere 6 polis açığa alınmıştı. Son gelen tehdit yazısında onlara atıf yapılıyor, 'anlaşılan meslektaşlarımıza ne yaptığının bilincinde değilsin' deniliyor, bunun sonuçsuz kalmayacağı ifade ediliyor, 'Türk domuzu' gibi ırkçı hakaretlere yer veriliyor. Ayrıca bu sefer annemin, kocamın, babamın isimlerine yer veriliyor. Babamın sosyal medya hesapları yok, cep telefonu bile benim üzerime, bu bilgileri herhangi birinin edinmesi mümkün değil. Demek ki Ağustos ayında polis bilgisayarında benim bilgilerim alınırken ailemin bilgileri de alınmış ve bana dört ay sonra 'babanın, annenin, eşinin ismini, çocuğun doğum tarihini de biliyoruz' mesajı verilmek istenmiş."
Başay Yıldız, "İkametgâhımı değiştirdim, yeni adresim gizli. Daha güvende hissediyorum ama mesela dün akşam bürodan çıkarken bir sağ bir sola bakıyorum… Dikkatliyim ama korkmuyorum, çünkü istedikleri bu, tehditlere boyun eğmeyeceğim" demişti.
DW/BÖ,HT
© Deutsche Welle Türkçe