Gündem

Turgut Kazan: Yargıtay Başkanı, Gülen'in beraati için yaptığı konuşmayı açıklasın!

"Yargıtay Başkanı Cihaner davasının Pensilvanya yargıçlarına teslim edilmesini istemişti"

07 Eylül 2016 14:46

*Turgut Kazan

Kumpas davaları yaşanırken Yargıtay Başkanı ne yapıyordu?

Ayağa kalkmalı ve alkışlamalı yargı yılı açılışı yapıldı. Özde olduğu gibi, görüntüde de yargı yürütmeye teslim edildi. Ama, savunma örgütü ile ana muhalefetin duruşu, bağımsız yargı mücadelesini ateşleyecektir. Ve sonuçta, bağımsız yargıya ulaşılacaktır.

Dünkü (1 Eylül 2016/T24) talimatlı/ayakta alkışlı açılışta, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit “bir dönem sahte belge/dijital delil ve gizli tanıklarla TSK komuta kademesinin adeta diri diri toprağa gömüldüğünü, bütün kadrolara da terör örgütü militanlarının yerleştirildiğini” söylemiştir. Ama, bu yapılırken kendisinin nerede durduğunu söylememiştir. 

Oysa, Cihaner davasına baktığımız zaman, gerçeği bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Bilindiği gibi, Cihaner davasında bir başsavcı, bir ordu komutanı ile çok sayıda yüksek rütbeli asker ve 3 MİT görevlisi için tuzak kurulmuştu. Apaçık bir oyun oynanıyordu. Ama, bir tek bu davada kumpas başarılı olamadı. Yargıtay, birleştirme ve tahliye kararı vererek, Erzurum ve İstanbul’daki Pensilvanya bağlantılı yargıçların oyununu bozdu.

İşte bu aşamada, Cirit’in hangi safta yer aldığını görüyoruz. Birleştirme konusu Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda (YCGK) görüşülüp davanın Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde görülmesi gerektiği kararı verilirken, tam 13 sayfa muhalefet şerhi yazan Cirit, inanılmaz bir gerekçeyle davanın Pensilvanyalı yargıçlara teslim edilmesini istemiştir.

Gerçekten, dünkü (1 Eylül 2016/T24) açılışta sahte belge ve gizli tanıklarla TSK’nın tasfiye edildiğini dile getiren Cirit, o muhalefet şerhinde “Dursun Çiçek’in düzenlediği adli tıp kurumu, emniyet ve jandarma kriminal raporlarıyla anlaşılan belgeye” ve “müşteki Ahmet Demir, gizli tanıklar Erzincan, Munzur, Efe… beyanlarına” vurgu yaparak, Pensilvanya’nın Erzurum ve İstanbul mahkemesi kararlarını “tamemen hukuki temellere dayanan manifesto niteliğinde çok güzel bir karar” olduğunu söylüyor. Ve Yargıtay’ın kumpası bozma kararını yerin dibine batırmaya çalışıyor. Şimdi, Cirit’in adlarını saydığı gizli tanıkların bir bölümü 23 yıla kadar hapis cezasına çarptırıldığı gibi, müşteki dahil diğerleri tutuklu olarak yargılanıyor.

Asıl önemlisi, Cirit’in övüp göklere çıkardığı (ikisi de oyçokluğuyla verilmiş) kararları veren Pensilvanya bağlantılı yargıçlardan, Erzurum kararını veren Mustafa Karatay ile İsmail Şahin meslekten çıkarılıp tutuklanmışlardır. İstanbul kararını veren Hasan Hüseyin Özese yine meslekten çıkarılmış, tutuklanmıştır. Sedat Sami Haşıloğlu ise meslekten çıkarılmıştır, kaçaktır. İşte, manifestonun kahramanları bunlardır. Ve TSK sahte deliller/gizli tanıklarla toprağa gömülürken, Cirit bu kahramanların yanında saf tutmuştur.

Gerçeğin doğru anlaşılması için, Cirit’e önce bu soru sorulmalı, sonra Gülen’in Beraati konulu YCGK toplantısına, nöbetçi olmadığı halde, bir daire başkanı sıfatıyla katılıp yaptığı uzun konuşmada neler söylediği sorusu sorulup cevabı alınmalıdır. 


Bu yazı Turgut Kazan'ın Twitter hesabından alınmıştır

İsmail Rüştü Cirit'in muhalefet şerhini tamamı şöyle: