Tunuslu yetkililerin, çok sayıda genç kadının, Tunus ya da Suriye'deki İslamcı militanlara "cinsel hizmet sunmak için" evlerini terkettiğine dair açıklaması hem şok yaratmış hem de büyük kuşkuyla karşılanmıştı.
Dünya medyasının "Seks cihadı" diye tanmladığı olaylarla ilgili BBC Türkçe Tunuslularla konu hakkında konuştu. BBC Türkçe'den Ahmet Mahir'in haberi şöyle:
Fakat bu tür haberlerin ne kadar gerçeği yansıttığı bir sır olmaya devam ediyordu. Haberlerin kökeni Tunus'un orta batısında, Cezayir sınırındaki Cebel eh Çambi dağlık bölgesiydi.
Burası, geçen yıl Aralık ayından bu yana Tunus Ordusu ile El Kaide bağlantılı militanlar arasında çok şiddetli çatışmaların yaşandığı bir bölge. Yetkililer, Çambi civarındaki kentlerde İslamcı militanlarla morallerini yükseltmek için cinsel ilişki kurmakla suçladıkları çok sayıda kadını gözaltına aldıklarını söylüyorlar.
Resmi açıklamalar Tunuslular arasında şüpheyle karşılanıyor, gözaltına alınan kadınların aileleri ise şok içinde.
'Kızım dindardı, aşırı değil'
Başkent Tunus'tan batıya doğru arabayla dört saat mesafede, Çambi yakınlarındaki Kasrin şehrinde, gözaltına alınan genç kadınlardan birinin ailesi ile görüştüm.
Annesi 17 yaşındaki kızının sadece bu şehirden son iki iki ay içinde gözaltına alınan 19 kadından biri olduğunu anlatıyor.
Kızının masum olduğuna inancı tam. Özellikle de kızının "akıl sağlığı" sorunları olduğunu ve çocuk yaşta olduğu halde yetişkinlerle birarada tutulduğunu söylerken çok kaygılı.
"Kızım hiç bir zaman Çambi dağlarına gitmedi. Bu iddialar tamamen yalan. Dindardır, camiye giderdi" diyor.
İsmini vermek istemiyor, çünkü "Burası muhafazakar bir şehir ve bunlar hassas konular."
"Kızım çarşaf giyerdi. Biz bunu namusluluk olarak görüyoruz, aşırılık değil" diye ekliyor.
Şu anda gözaltında olan kızının el Tawba camiine gidip geldiğini, gözaltına da burada alındığını anlatıyor.
"Aşırı insanlar tarafından beyni yıkanmışsa bilmiyorum. Fakat, içişleri bakanına sesleniyorum, kızım bırakılsın, o daha çocuk, bazen nöbetler geçiriyor" diyor.
'Siyasi oyunlar'
Tunus'da aylardır etrafta dolaşan "seks cihadı" söylentileri Eylül ayında İçişleri Bakanı Lütfi bin Cido'nun kadınların savaşçıları desteklemek için Tunus'un ücra köşelerine ve Suriye'ye gittiklerini ileri sürmesiyle yeniden canlandı.
Bakan özellikle de Suriye'den söz ediyordu. Mecliste yaptığı konuşmada "Tunuslu kızlar 20,30, 100 isyancı arasında dolaştırılıyor ve seks cihadı adına kurdukları ilişkilerin meyvelerini taşıyarak geri geliyorlar. Biz de burada sessizce durup seyrediyoruz" diye konuştu.
Bundan bir ay önce Tunus'un Ulusal Güvenlik'ten sorumlu yetkilisi Mustafa bin Amr, bir basın toplantısı düzenleyerek polisin seks cihadına katıldığını öne sürdüğü bazı kadınları gözaltına aldığını söylemişti.
Muhalifler, bunun özellikle yayılmak istenen temelsiz bir propoganda olduğunu söylüyorlar.
Radyo yapımcısı Zuhir Elcis bu propagandanın amacının üç partili iktidarın büyük ortağı İslamcı Ennahda partisinin aşırılıklara göz yumduğu imajı yaratmak olduğunu düşünüyor.
"İçişleri Bakanı söylediklerine bir kanıt göstermedi, rakam vermedi" diyor. "Bunun büyük bir mesele olduğu izlenimi yaratan tartışmalı açıklamalar yaptı. Aslında bağımsız bir siyasetçi olarak tanınıyor ama bence hasım partiler arasındaki ayak oyunlarına kapılmış olabilir.
'Deliller, itiraflar var'
İçişleri Bakanlığı ise gözaltına alınan kadınlarla görüşme isteğimizi reddetti. Fakat bakanlığın sözcüsü Muhammed Ala el Arawi, sorularımızı yanıtlarken, ellerinde kanıtlar ve itiraflar olduğunu, bunları mahkemeye sunacaklarını söyledi.
"Kanıtlar, ihbarlara, telefon dinlemelerine ve Facebook sayfalarından elde edilen bilgilere dayanıyor. İtiraflar da var ama toplumumuzda çok hassas bir konu olduğu için bu kadınların kimliklerini açıklayamayız" diye sürdürüyor.
Nisan ayında Tunus'daki en üst düzey din adamı Müftü Osman Batih, Tunuslu kadınların "seks cihadı"na katılmak üzere Suriye'ye gittiklerini iddia edince yer yerinden oynamıştı.
Bu açıklamayı yapmasından üç ay sonra Devlet Başkanı Muncif Marzuk tarafından görevden alınmıştı.
Fakat Batih açık sözlü olduğu için cezalandırıldığını iddia etti.
Bir başka önde gelen Tunuslu din alimi Şeyh Farid Elbaji kızları, bazı fetvalar ya da dini tebliğlere uyarak "seks cihadı"na katılmış, Çambi dağlarına ya da Suriye'ye gitmiş aileler tanıdığını söylüyor.
Şeyh Elbaji, "Bu aşırı görüşlü militanlar haince fetvalarını "ihtiyaç içinde, normal durumlarda günah olan şeylerin yapılabileceği" kuralına dayandırıyorlar. Halbuki İslam bu uygulamayı yasaklar, bu gönüllü fuhuştan başka bir şey değil" diyor.
Halkı genel olarak laikliği benimseyen Tunus'ta "seks cihadı" söylemi insanları rahatsız ediyor. Çoğu kişi bunun siyasi amaçlı temelsiz bir iddia olduğu görüşünde.
Ama ülkede radikal İslamcılığın güçlenmesinden kaygılanan bir kesim, bu açıklamaları hemen reddetmekte tereddüt ediyor.