Ancak siyasi gözlemciler çok sayıda Tunuslu’nun oy kullanıp kullanmama ya da kime oy vereceği konusunda ne yapacağını bilemez durumda olduğunu söylüyor.
Nahda Partisi yeniden iktidarı düşlüyor
Devrik Devlet Başkanı Zeynelabidin bin Ali'nin görevi bırakarak ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan devrimin ardından yaklaşık beş milyon Tunuslu, 217 sandalyeli Tunus Parlamentosunun üyelerini önümüzdeki pazar günü belirleyecek. İslamcı Nahda Partisi’nin ünlü simalarından olan ve başbakanlık da yapan Ali Larayedh, seçim kampanyasında işsizlikle mücadele edeceklerini, ekonomiyi büyütmek istediklerini ve diktatörlük döneminde işlenen suçları da dikkate alacaklarını söylüyor. Konuşmayı dinleyen Saad Bin Ahmed adlı bir Tunuslu, kararını şimdeden vermiş olduğunu, pazar günü İslamcıları seçeceğini söylüyor ve gerekçesini de şu ifadelerle açıklıyor: “Nahda Partisi şu anki partiler arasında en iyisi! Bunlar temiz insanlar, ülkeleri için çalışıyorlar, kendi çıkarları için değil. Ve de yalan söylemiyorlar. Zorluklar olunca onu da apaçık söylüyorlar.”
'Dört yıl süresince hep boş sözler dinledik'
Kozmetik ürünler ticareti ile uğraşan bir toptancı olan Chiheb Nasır bu söylenenleri safsata olarak nitelendiriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Devrimin üzerinden dört yıl geçti, bu sürede hep boş sözler dinledik. Somut hiçbir şey görmedik, sadece ‘Sen benim partime karşısın, benim ülkeme karşısın’ diye suçlamalar yaşadık. Ama ülkeyi ileriye götürecek elle tutulur bir şey görmedik. Kanımca bu durumdan dolayı da insanlar siyasetten uzaklaşıyor.”
Nahda: "İslam ile demokrasi bağdaşabilir'
Türkiye'deki AKP ile benzerlikleri olduğu da belirtilen Nahda Partisi, 2011 yılında yeni anayasayı oluşturmak için yapılan kurucu meclis seçiminden en güçlü parti olarak çıkmıştı. Üç yıl önce çoğunluk oylarıyla iktidara gelen Nahda Partisi’nin başını çektiği koalisyon hükümeti bazı vaatlerini yerine getiremedi ve aşırı dinci grupların ülkedeki kanlı eylemleri nedeniyle 2013 yılında ağır bir kriz yaşadı ve aylarca süren görüşmelerden sonra iktadarı bırakamaya hazır olduğunu açıkladı. Meşru yoldan seçilmesine rağmen iktidardan çekilme iradesini gösterdiğine işaret eden Nahda Partisi, sürekli olarak İslam ile demokrasinin bağdaşabileceğini söylüyor ve önemli ölçüde taraftar topluyor.
'Nahda toplumu İslamlaştırmak istiyor, bu partiye güvenilmez'
Nahda Partisi'nin en güçlü siyasî karşıtı olan Nida Tunus Partisi, tüm bu söylenenlerin göstermelik olduğu kanısında. Nida Tunus’un lideri El-Baci Kaid es-Sebsi, Nahda’nın aslında toplumu İslamlaştırmak istediğini, bu partiye güvenilmeyeceğini söylüyor ve şunları ekliyor: “Sizlere söylüyorum! Nida Tunus Partisi’ne oy vermeyen, Nahda Partisi’ne oy vermiş olur, Tunus’u son üç yılda geriye götürmüş olan iktidardaki üçlü koalisyona oy vermiş olur.”
Nida Tunus Partisi’nin kurucularından 87 yaşındaki El-Baci Kaid es-Sebsi, kendilerini İslamcıların karşısında lâik taraf olarak pozisyonlandırdıklarını söylüyor ve solcu çevrelerden devrik Devlet Başkanı Bin Ali’nin eski yöneticelerine kadar çok sayıda muhalifi parti bünyesinde birleştiriyor. Ancak birçokları gibi yirmili yaşlardaki Tunuslu seçmen Selim de eski yöneticilerin arka kapıdan iktidara tırmanma planlarını eleştiriyor: “Ben sırf meraktan buraya geldim ama Nida Tunus Partisi’ne kesinlikle oy vermeyeceğim çünkü onlar hoşuma gitmiyor… Bana devrik devlet başkanı Bin Ali dönemini hatırlatıyorlar.”
Hürriyet ve İş İçin Demokrasi Birliği Partisi iktidarın anahtarı olabilir
Her iki büyük partinin iktidar olmak için oyların en az üçte birini almasının zor göründüğüne dikkat çeken gözlemciler, Hürriyet ve İş İçin Demokrasi Birliği Partisi'nin iktidarın yolunu açacak anahtar parti konumuna gelebileceğine de anımsatıyorlar. Pazar günü yapılacak seçimlerin sonucunun gelecek hafta ortasından itibaren kesinlik kazanacağı açıklandı.