İnşaat işçisi Tahsin Durmuş’un tuğlalarla yazdığı ‘Hayır’ yazısı sosyal medyada büyük ilgi gördü. Fotoğrafı asıl popüler yapanda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in photoshopla fotoğrafı değiştirerek ‘Evet’ yazması ve ‘Eline sağlık usta’ notuyla paylaşması oldu. İşçi Tahsin Durmuş, Gökçek’in fotoğrafını değiştirmesini ‘Baksanıza bu kadar masum bir şeyin bile üstünde oynama yapıyorlar. Böyle insanlara ülke teslim edilir mi?” şeklinde yorumladı.
“Bunlar her türlü hileyi yapabilir”
Evrensel gazetesinden Gökhan Durmuş, işçi Tahsin Kaya ile görüştü. Gökhan Durmuş’un Gökçek’in photoshop değişikliğini sorduğu Tahsin Durmuş, “Baksanıza bu kadar masum bir şeyin bile üstünde oynama yapıyorlar. Böyle insanlara ülke teslim edilir mi?” ifadelerini kullandı.
Fotoğrafının değiştirilip ‘evet’e malzeme yapılmasına tepki gösteren Durmuş, referandumda oy kullanacak vatandaşlara da çağrıda bulundu:
“Arkadaş ‘Ben oyumu verdim, gidiyorum’ diye bir şey yok. Herkes oyuna, sandığına sahip çıksın. Her türlü hile yapabilir bu zihniyet. Sonuçta bir fotoğrafla bile oynayan bir zihniyet var ortada”
"Fotoğrafı koymaktan neden korkayım?"
Tuğla ile ‘hayır’ yazma fikrinin nereden aklına geldiğini anlatan Durmuş, “İnşaatta tuğla örüyorduk. Dedim şuraya bir ‘hayır’ yazayım” diyor ve devam ediyor: “Sonra baktım güzel oldu. Bir iki resim çektirdim. Facebook’a koydum, fikrimi herkes görsün diye. Arkadaşlar ‘Koyma başın belaya girer’ dedi. Ben de “Hayır diyen niye terörist ilan ediliyor? Bu mu demokrasi? Niye belaya girsin?” dedim. Sonuçta ortada bir referandum var. Bir taraf ‘hayır’ bir taraf ‘evet’ diyecek. Herkes düşüncesini rahatça anlatabilmeli. İşte böyle kaygı ve korkuların ortadan kalkması için ‘hayır’ demek gerekiyor.”
"Tokat’ı yasaklarsa ne yapacağız Gökhan!"
Referandumda ‘hayır’ oyu vermesinin gerekçelerini anlatan Durmuş, “Hayır demek için o kadar çok sebep var ki hangisini sayayım. En basitinden koskoca bir ülkeyi niye bir kişiye emanet edelim?” diye konuştu. Tahsin Durmuş, değişikliklerle de tek adam düzeninin ülkeye hakim olacağını savunarak şöyle dedi:
“Mesele Tayyip Erdoğan meselesi değil. Ben olsam kendime de teslim etmem. Ülkenin kime teslim edileceğinin bir önemi yok. Mesele bir kişi olması. Adam evde eşine kızıp ülkenin menfaatine olmayan kararlar alabilir. Eşine kızıp ‘Asgari ücreti düşürüyorum’ derse kim ne diyebilecek? ‘Türkiye’deki bütün inşaatlardaki çalışmayı durduruyorum’ derse bir şey diyebilecek miyiz? Mesela Gökhan, adam ‘Tokat’a girmenizi yasaklıyorum’ derse ne yapacağız? Herkesin bunları düşünmesi gerekiyor. Ben bunlar yüzünden ‘hayır’ diyorum”