Antalya’da kitap fuarına katılan Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) komplo kurulduğu iddialarıyla ilgili olarak, “Bu komploları çözmek kolay. Bazı çıkış noktaları var. Mesela şuradan gidin; Gölcük’de 2011 Aralık ayında bulunan 5 numaralı hard disk var. Bir asker koymuş oraya. Başka türlü olmaz o iş. Ya şu askeri bulun. Devlet bu askeri bulamaz mı?” diye sordu.
Başbuğ, “komplo”nun kimler tarafından yapıldığının ortaya çıkartılması için TBMM’yi göreve çağırdı. "Bir komisyon kurulup üzerine gidilmelidir" diyen Başbuğ, kendisinin de darbe mağduru olduğunu söyledi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, Konyaaltı Belediyesi’nin düzenlediği 5’inci Antalya Konyaaltı Kitap Fuarı’na katıldı.
Doğan Haber Ajansı’ndan Mustafa Kozak’ın haberine göre, kitabını imzalayan İlker Başbuğ’a eşi Sevil Başbuş eşlik ederken ziyaretçileri arasında Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş da vardı. Burdur’daki programının ardından İlker Başbuğ’u görmek için Antalya’ya geldiğini söyleyen Feyzioğlu, eski Genelkurmay Başkanı ile bir süre sohbet etti. İlker Başbuğ son kitabı ‘Suçlamalara karşı gerçekler’ isimli kitabı hakkında bilgi verdi. İmzanın ardından Cam Piramit’te konferansa katılan İlker Başbuğ ‘Balyoz’ ve ‘Ergenekon’ davalarını değerlendirdi. Davaları komplo olarak değerlendiren Başbuğ, yeniden yargılanırken kumpası gerçekleştirenlerin de bulunup yargılanmasını istedi. Bu konuda TBMM’ye büyük görev düştüğünü belirten İlker Başbuğ şunları söyledi:
"Bu komploları çözmek kolay. Bazı çıkış noktaları var. Mesela şuradan gidin; Gölcük’de 2011 Aralık ayında bulunan 5 numaralı hard disk var. Bir asker koymuş oraya. Başka türlü olmaz o iş. Ya şu askeri bulun. Devlet bu askeri bulamaz mı? Bakın bu 5 numaralı hard diski kimin tarafından konulduğu bulunursa bu olaylar çözülür. Bir Danıştay cinayetinin ‘Ergenekon’ ile bağlanması olayı var. Cumhuriyet Gazetesi’ne 3 defa bomba atılıyor. Bir hafta sonra aynı adamlar Danıştay cinayetini işliyor. Bunların üzerinde durun. Bence bu komploları ortaya çıkarmada tali (ikincil) sorumluluk Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne aittir. TSK’ya komplo olduğunu herkes kabul ediyor. O zaman kim yaptı. Kimler yaptı bunun ortaya çıkartılması lazım. Bunun da en doğru yolu, mecliste bir araştırma komisyonu kurulmalıdır ve bu konunun üzerine gidilmelidir. O zaman söylenenlerin samimi olduğuna inanabiliriz."
Yeniden yargılanmanın yanında ‘yeni yargılama’
‘Balyoz’ davasında yeniden yargılanmak ve aklanmak istediklerini de açıklayan Başbuğ konuşmasına şöyle sürdürdü:
"Yeniden yargılanacağız. Diyoruz ki; ortada bir komplo var. Komplolar olduysa kumpaslar var. Bunlar kime yapıldı, bize yapıldı. Biz de o zaman komploların kumpasların mağduruyuz. Bugünün deyimiyle biz de darbe mağduruyuz şu anda. O zaman biz de yeniden yargılanacağız da, peki bize karşı bu kumpasları, komploları kuranlar yargılanmayacaklar mı? Esasında onların yargılanması gerekir. Türkiye’de adalet varsa bu dosyalara bakan mahkemeler kısa bir sürede kararını vermesi lazım. Aklanmak için hukuki süreçten geçmek durumundayız. Yeniden yargılamayı yapın ama yeni bir süreci daha açın. Adil bir şekilde, bizlere yapılanlar onlara yapılmasın. Adalet işlesin. Ama bu kumpasları komploları kuranlar da hesap versin. Yeniden yargılanmanın yanında yeni yargılama da istiyoruz."
Konferans soru cevapların ardından son buldu.