Gündem

TSK'dan 'Silvan' özeleştirisi

Hatay'da üç subayın yaşamını yitirdiği olayla ilgili basında çıkan haberler üzerine savcılık 'görevi ihmal'den soruşturma başlattı

23 Mayıs 2012 19:46

 

Genelkurmay Başkanlığı’nca görevlendirilen askerî bilirkişinin Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’nde 14 Temmuz 2011’de, 13 askerin yaşamını yitirdiği, 13 askerin de yaralandığı çatışmaya ilişkin hazırladığı raporda, 20 maddelik ihmaller zinciri sıralandı. Raporda, çatışmadan önce PKK’lıların telsiz konuşmasının tesbit edildiği, o bölgede PKK militanları olduğunun bilinmesine rağmen sıralı komutanlıkların hiçbir tedbir almadığı ve çatışmanın başlangıcının Alay Taktik Komuta Merkezi’ne 21 dakika sonra haber verildiği belirtildi. Dönemin Jandarma Bölge komutanı Ünal Karaosmanoğlu ile üst komutanların hatasının olmadığının iddia edildiği raporda, tüm sorumluluk operasyonu yürüten birliklere yüklendi.
 
Bahar Kılıçgedik ve Hüseyin Özkaya'nın Taraf gazetesinde yayımlanan haberi şöyle:
 
Diyarbakır 7’nci Kolordu Komutanlığı Askerî Mahkemesi’nde süren ve Silvan 4. Taktik Jandarma Komando Alay Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Murat Toprak, Tabur Komutanı Binbaşı Mirbay Şahin ve 1’inci Bölük Komutanı Mehmet Emin Karagöz’ün “Görevi ihmal etmek”le yargılandığı davanın iddianamesinde çok çarpıcı bir bilirkişi raporu yer aldı. Olaydan sonra Genelkurmay tarafından görevlendirilen Tümgeneral Haluk Çetinkaya, J. Kd. Albay Ongun Yalçın, Tp. Kur. Kd. Albay Ramazan Erdoğan, Kur. Plt. Bnb Sezai Haklı ve Hv. Plt. Kur. Bnb. İhsan Şahinüst imzalı “Mevzuata Uymayan Hususlar” başlıklı raporda 20 maddelik hatalar şöyle sıralandı:
 

İşte o hatalar zinciri

 
1. Emirler yerine getirilmemiştir.
 
2. Araziye çıkan birliklere saldırı düzenlenmesi ile ilgili teröristlerin aralarında yaptığı görüşmelerin ve bu görüşmeyi yapan teröristlerce birlik bölgesinde olduğunun bildirilmesine rağmen sıralı komutanlıklarca hiçbir tedbir geliştirilmemiştir.
 
3. Uygun üst bölgesi seçilmemiştir ve üst bölgesinde hatalı tertiplenilmiştir.
 
4. Gece ve gündüz tertiplenmesi aynı mevzide gerçekleştirilmiştir.
 
5. Üst bölgesinde aktif ve pasif emniyet tedbirleri yeterli seviyede alınmamıştır
 
6. Hareketsiz bir şekilde mevzilerde kalınarak hassas bir durum yaratılmıştır.
 
7. Birliğin mevcudunda bulunan silahların menzilindeki arazi kesimi ile sınırlı tehdidin timlerin ateş ve manevra tekniği ile önlenebileceği halde bu prensip yok sayılmıştır.
 
8. Üst bölgesi dışında mevzilendirilen yakın emniyet unsuru olmadığından terörist yan ve gerilerine ateş imkânı sağlanamamıştır.
 
9. Birlik dar bir alana tertiplenerek hassasiyet yaratılmıştır.
 
10. Mevziler uygun aralık ve mesafede tesis edilmediğinden, el bombasından fazla etkilenilmiştir.
 
11. Üs bölgesi görüş imkânı veren teröristi atış altına almak için elverişli ateş sahaları içeren, açılan ateşlere karşı yeterli koruma sağlayan bölge de seçilmemiştir.
 
12. Seçilen üs bölgesinin kısıtlı görüş sağlayan mevzileri önünde yaklaşma istikametlerini kapatacak hiçbir erken ihbar, ikaz sistemi tesis edilmemiştir.
 
13. Mevziler kademeli ve birbirini destekleyecek şekilde oluşturulmamış, Tabur ve Bölük Komutanı’nın aklı ve gözü değmemiştir.
 
14. Seçilen üs bölgesinde tesis edilen mevzilerin ateş sahalarının temizlenmesine yönelik yeterli bir tedbir alınmamıştır.
 
15. Muharebe müessiriyetinde büyük bir etkisi olan komutanlık gücü kullanılmamıştır. Operasyonun başlangıcından itibaren önemli bir ölçüde sevk ve idare zafiyeti yaşanmıştır. Çatışmanın başlangıcı Alay Taktik Komuta Yerine 21 dakika sonra haber verilmiştir.
 
16. Mevcut muhabere sistemi etkin olarak kullanılmamıştır.
 
17. Komutanların, astlarını tanıma ve gözetim altında tutma sorumluluğunda yeterli gayret gösterilmemiştir.
 
18. Terör örgütünün son günlerde bölgede gerçekleştirdiği eylemler sebebiyle icra edilen iç güvenlik faaliyetlerine yönelik planlarda yapılan değişiklikler menfi etkiler yaratmıştır.
 
19. Saldırıyı yapan terörist gurubu imha etmek için proaktif bir anlayışla hareket edilmemiştir.
 
20. Personelin operasyona yönelik motivasyonun düşük olması, icra edilen yaya intikalini ve müteakip faaliyetleri olumsuz etkilemiştir.
 

Helikopterler ikinci el

 
Raporda, savcılığın helikopterlere ilişkin sorusuna da yanıt verildi: “Taaruz helikopter kolu saat 14:48’de görev almış, 15:10’da motor çalıştırılmış (22 dakika), 15.21’de kalkış yapmıştır. Reaksiyon süresi 33 dakikadır. 45 dakikalık bekleme durumunda olduklarından reaksiyon süresi uygundur. Taarruz Helikopter Kolu’nun uçtuğu 130066 ve 130067 ordu numaralı AH-1P kobra tipi taarruz helikopterlerinin görev ağırlıkları yüksek, buna rağmen motor gücü düşüktür. Tek motorlu olan AH-1P Kobra taarruz helikopterleri 1991 yılında ABD’den ikinci el olarak alınmış ve günümüz modern taarruz helikopterine (AH- 64 Apache, Ml-28, AH-1Z King Kobra vb.) göre teknik özellikleri ve performansı (gücü) kısıtlıdır.”
 

'Tüm suç arazideki askerlerin'

 
Raporunun sonuç bölümünde, 20 ihmalden arazide operasyonu yürüten birliklerin sorumlu olduğu savunuldu. Raporda, daha sonra Adana’ya atanan dönemin Jandarma Bölge Komutanı Ünal Karaosmanoğlu dahil Tugay ve Kolordu seviyesindeki birlik komutanlarının hatası ve ihmali olmadığı iddia edildi.
 

Hatay ihmaline soruşturma

 
Hatay’ın Amanos Dağları’nda PKK’nın kurduğu pusuda üç subayın yaşamını yitirmesinde yaşanan askerî hata ve ihmallere ilişkin Dörtyol Savcılığı “görevi ihmal” soruşturması başlattı. Basında çıkan ihmal ve hata haberlerini ihbar kabul eden savcılık, olayla ilgili bilgi ve belgeleri istedi. Otopsi raporları, olay yerinde toplanan delilleri ve yazışmaları talep eden savcılık, üç subayın yaşamını yitirdiği araçtan sağ kurtulan dördüncü askerin de ifadesini alacak.
 
Amanoslarda 17 mayısta PKK’lıların kurduğu pusuda İstihbarat Şube Müdürü Jandarma Binbaşı Erhan Dikmen, Jandarma Özel Harekât (JÖH) Bölük Komutanı Jandarma Üsteğmen Aytaç Kaya ve Tim Komutanı Jandarma Teğmen Ahmet Tarım’ın yaşamlarını yitirdiği operasyonda, yaşanan ihmaller ve dün Taraf ’ta yayınlanan ihmaller savcılığı harekete geçirdi. İhmallerin en çarpıcı olanı, savcılık izin vermemesine rağmen Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nun üç el bombası için askerleri Amanoslar’da operasyona göndermesi.
 

İhmal ve hatalar

 
Üç subayın yaşımına neden olan ihmal ve hatalar zinciri şöyle:
 
- Tuğgeneral Karaosmanoğlu, 15 Kasım 2011’de yakalanan ve Amanoslar’da faaliyet gösteren PKK’lı Bayram Daimi’nin “üç el bombasının bulunduğu yeri” göstereceğini söylemesi nedeniyle 15 mayısta operasyon planladı. Cumhuriyet Savcısı, PKK’lının üç el bombası için cezaevinden çıkarılarak riskli bir bölgede yer gösterme yapmasına izin vermedi. Karaosmanoğlu, operasyonu iptal etmedi ve devam kararı verdi.
 
- Önden giderek emniyeti sağlamakla görevli Hatay İl Jandarma Komutan Yardımcısı Jandarma Yarbay M.C, emrindeki zırhlı kobra araç ile kendi sorumluluk sahasındaki Bülke Yaylası’nı bulamayarak kayboldu. M.C’nin kaybolması nedeniyle operasyon için Bülke Yaylası’nda bulunan 300 personelin güvenliği tehlikeye atıldı.
 
- İl Komutanı Albay M.B, M.C’nin birliklerini bulmaları için operasyonda görevi olmayan Binbaşı Dikmen ve iki personeli sivil araçla savunmasız riskli bölgeye gönderdi.
 
- Saldırıda hafif yaralanan Teğmen Ahmet Tarım hastaneye 25 dakika geç gönderildi.
 
- Operasyon öncesi İHA uçurulmadı.
 
- HA’lar, üç subayın hayatını kaybetmesinin ardından kullanıldı.
 

Yanıt bekleyen sorular

 
- Önden giderek emniyeti sağlamakla görevli Jandarma Yarbay M.C, emrindeki zırhlı kobra araç ile kendi sorumluluk sahasındaki Bülke Yaylası’nı bulamayarak nasıl kayboldu?
 
- Albay M.B, M.C’nin emrindeki zırhlı aracı bulmaları için operasyonda görevi olmayan Binbaşı Erhan Dikmen ve iki personeli, PKK’lıların bulunduğu riskli bölgeye niçin sivil bir araçla ve savunmasız gönderdi?
 
- PKK’lıların sivil araca açtığı ateş sonucu yaralanan Jandarma Teğmen Ahmet Tarım, 25 dakika boyunca neden farkedilmedi?
 
- İHA’lar neden operasyon öncesinde kullanılmadı?