T24 - Genelkurmay, planlanan Kuzey Irak'a yönelik kara operasyonu için, Bölgesel Kürt yönetimi ve Irak hükümetinden, Kandil bölgelerine yakın mesafelerde olan Ranya ve Çaykurna'da askeri üs kurmak istedi.
Taraf gazetesinin haberine göre; PKK’nın son aylarda eylemlerini yeniden artırması ve hemen akabinde yaşanan İran ve Türkiye’nin Kandil’e yönelik operasyonları, Irak’taki Kürt yönetimini harekete geçirdi. İki hafta önce Irak’taki Federal Kürdistan Yönetimi İçişleri Bakanı Kerim Sincari, İran ve Ankara’da temaslarda bulundu. Ankara’yı İran operasyonları konusunda bilgilendiren Sincari, haftaya Bölgesel Yönetimin Başkanı Mesud Barzani’nin yeğeni ve aynı zamanda damadı olan KDP Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani ile birlikte ikinci kez Ankara’nın kapısını çalacak.
Irak’taki Kürt yönetimi, Türkiye ve İran’ın operasyonları konusundaki ciddiyetini anlamış durumda. Kürt yönetiminin diplomatik çevrelerden aldığı mesajlarda aynı yönde olunca, her iki ülkeden de ekim ayı ortalarına kadar zaman istedi. Zira Kürtler, Irak’taki kazanımlarını kolay kolay kaybetmek istemiyorlar. Bunun içinde PKK’nın, eylemlerini bırakmasını istiyorlar. Kürt yönetimi, ekim ayına kadar olumlu bir sonuç almayı ümit ediyor. Ancak ekim ayına kadar işler istediği gibi gitmezse, o zamanda askeri destek olmasa da Kandil ve çevresi abluka altına alınacak ama Kürt yönetimi kara operasyonunun içinde olmayacak.
‘Birakuji’ istenmiyor
PKK’yla savaşmak istemeyen Kürt yönetimi, “yeni bir kardeş kavgası - Birakuji istemediklerini” açık bir dille ifade ediyor. Ramazan Bayramı’ndan önce Kürt yönetimi, bölgedeki dengeleri gözeterek kanaat önderleri ile bir basına kapalı toplantı gerçekleştirdi. Kanaat önderleri, bölgenin giderek sıkıntılı bir sürece girebileceği uyarısında bulunarak, Kürt yönetiminin taraflarla diplomatik ilişkiler kurarak süreci yumuşatmasını istedi. Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, kendi polit bürosu ile yaptığı toplantı sonrasında içinde bulundukları durumu şöyle özetliyor:
Mesud Barzani’nin isyanı
“Türkiye ve İran’a neden sınır bölgelerimizi bombalıyorsunuz diye sorduğumuzda cevaben Kürdistan bölgesi ile hiç bir sorunları olmadığını ve egemenliklerine saygılı olduklarını, ancak o sınırlardan birilerinin gelip kendilerine saldırması durumunda kendilerini koruyacaklarını bize iletiyorlar. Bizden talepleri de bu saldırılar ya son bulmalı yada Bölge güçleri sınırları kontrol altına almalı aksi durumda kendilerini savunmak zorunda olduklarını belirtiyorlar. Bir gerçeklik var ki sizler ve tüm Kürdistan halkı bunu bilmeli. Biz mevcut durumda çaresiz bir haldeyiz. Çünkü bir yanda iki devlet var bizden sınırlarımızı korumamızı talep ediyor. Ancak eğer o bölgelere güç sevk edersek, bu orda sorun yaşanmasına neden olabilir. Ve sorun öyle bir hale gelme potansiyele sahip ki Kürtler arası savaşa dönüşebilir. Yani kardeş kavgasının başlama zeminine sahip. Kürdistan bölge Başkanı olmayı kabul etmemin tek bir nedeni var; oda kardeş kavgasına son vermek ve bir daha iç savaşın yani aslında kendi kendini öldürmenin yaşanmasına izin vermemekti. Bu durumun tekrarı içinde hiç bir neden görmüyorum ve asla görmeyeceğim. Şuanda Sayın Başkan Mam Celal ile birlikte Türkiye, İran, PKK ve PJAK nezninde girişimlerde buluyoruz. Bu çabanın tek amacı savaşın son bulmasını sağlamaktır. Eğer bu çabalarımız bir sonuca ulaşırsa bu bizim içinde İran ile Türkiye halkları içinde büyük bir kazanım ve başarı demektir. Yok eğer bir sonuç çıkmazsa ortada tartışılmaz bir gerçeklik var ki oda biz bu savaşın bir parçası olmayacağız. Bu durumda bizler Kürdistan Bölgesi’ni en az zararla nasıl koruyacağız yönünde karar veririz. Tekrarlıyorum bizler Kürtlerin meşru haklarını savunuyoruz ancak silahlı yöntemle değil.”
KDP’den operasyona destek yok
Bayramdan önceki hafta Kürt yönetimini ziyaret eden askerî yetkililerle Kürt yönetiminin yaklaşımı aynı oldu. Zira, Kürt yönetimi, istihbarat paylaşımı konusunda ABD ve Türkiye Kürt yönetimi arasındaki anlaşmalar gereği desteklerini sürdüreceklerini belirtiyorlar. Kürt yönetimi, yakın bir tarihte sınır bölgelerine sınır güvenlik muhafız alayları yerleştireceklerini de belirtiyor. Ve Kürt yönetimi şimdiye kadar hep ertelenen Kürt konferansı için zaman istiyor zira Kürt yönetimi bir çok problemin çözümünün bu konferans sonrasına sarkabileceğini söylüyor.
Türkiye’nin üs talebi
TSK’nın kara operasyonu artık sınıra dayanmış durumda. TSK operasyonların uzaması durumunda, bölgede iki lojistik üssün kurulmasını istiyor. Ranya ve Çaykurna gibi Kandil bölgelerine yakın mesafelerde kurulmak istenen üsler için Bağdat yönetiminden ve Kürtlerden onay bekleniyor. Ranya ve Çaykurna, Kandil Dağı eteklerine yakın havadan ve karadan lojistiğin sağlanabileceği bölgeler. Her iki bölgeden de telsiz ve GSM hatlarının dinlenmesi dahil olmak üzere, lojistik için en elverişli bölgeler olarak görülüyor. Kuzeyden ise Siro, Çemçu ve Çukurca Şemdinli hattı üzerinden lojistik sağlanabilmesi için yolların kullanımı için izinler bekleniyor. Ancak Kürt yönetimi henüz bu isteklere cevap vermiş değil. Kuzey Irak ve Irak medyasından 40 etkin gazetecinin Ankara’ya getirilerek, operasyon öncesi, operasyona giden süreç ile ilgili bilgilendirme toplantısının yapılması planlanıyor.
Sinirlioğlu Bağdat ve Erbil’e gidiyor
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, bugün Bağdat’taki yetkililerle bir araya gelecek. Kürt kökenli Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüşecek olan Sinirlioğlu, Türkiye’nin taleplerini anlatacak. Ancak Iraklı Bakan Zebari, operasyona karşı olduklarını açıklamaya hazırlanıyor. Sinirlioğlu’nun ikinci adresi ise Erbil olacak. Sinirlioğlu’nun, Erbil’de Neçirvan Barzani ile bir araya gelmesi planlanıyor. Sinirlioğlu’nun Barzani’den beklentileri ise çok. Özellikle operasyonlar süresince sıcak istihbaratın sağlanması ve PKK’lıların Türkiye’ye teslimi konuları ana gündem konuları olacak. Askerî operasyona destek vermeyeceğini tekrarlayan KDP yönetimi ise, ekim ayına kadar zaman isteyecek.