Gündem

TSK da teslim demedi!

Genelkurmay, Kandil'den dönen ve serbest bırakılan 8 kişiyi, haftalık 'teslim olanlar' listesine almadı.

24 Ekim 2009 03:00

Genelkurmay, Kandil'den 'eve dönen' ve etkin pişmanlıktan yararlandırılarak serbest bırakılan 8 kişiyi, haftalık 'teslim olanlar' listesine almadı. Habur ve Diyarbakır'daki karşılama görüntüleri içinse, 'Kabul edilmesi mümkün değil' açıklaması yaptı.

Her hafta terörle mücadele verilerini açıklayan ve teslim olup TCK'nın 221. maddesinden yararlanan teröristlerin sayılarını duyuran Genelkurmay Başkanlığı, Kandil'den giriş yaptıktan sonra serbest bırakılan 8 kişiyi 'etkisiz hale getirilen terörist' kapsamında görmedi ve kategori dışı bıraktı. Akşam gazetesinin haberine göre, Genelkurmay İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, dünkü basını bilgilendirme toplantısında, daha önce kullandığı 'bugüne kadar' ifadesini kullanmadı ve 9-16 Ekim tarihlerine ilişkin rakamları açıkladı. Böylece 19 Ekim'de Habur'dan giriş yaptıktan sonra 221. maddeden yararlanarak serbest kalan grup atlandı. Gürak, 9-16 Ekim tarihlerinde 10 PKK'lının 'etkin pişmanlık' kapsamında teslim olduğunu, 9'unun serbest bırakıldığını, bir kişinin tutuklandığını söyledi. Gürak aynı dönem içinde 8 teröristin de güvenlik birimleri tarafından yakalandığını bildirdi.

Genelkurmay bu tavrını resmi internet sitesine de yansıttı. İnternet sitesinin 'Bölücü Terör Örgütüyle Mücadelede Haftalık Durum' başlıklı bölümünde, 16-23 Ekim tarihlerinde etkisiz hale getirilen teröristlere ilişkin son veriler yayınlandı. Sadece Siirt Pervari'de 16 Ekim'de bir teröristin teslim olduğu bilgisine yer verildi.

YASANANLAR KABUL EDİLEMEZ

HABUR ve Diyarbakır'da şova dönüşen gösteriler için de Genelkurmay Başkanlığı, tavrını net koydu. Genel Sekreter Tümgeneral Ferit Güler, örgütten kopmaların sağlanmasının terörle mücadelenin temel esaslarından olduğunu ifade etti ve sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ancak 19 Ekim günü ve müteakip günlerde yaşanan olayların hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir. 25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğimiz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışmaya ve çatışma ortamına çekebilecek tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Demokrasiler savunmasız rejimler değildir. Gelişmeler terörle mücadeledeki azim ve kararlılığımızı etkileyemez.'