ABD Başkanı Donald Trump, George W. Bush yönetiminin "şahin" isimlerinden John Bolton'ı Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevine geldi.
John Bolton tartışma yaratan görüşlerini paylaşmaktan hiç çekinmeyen bir isim.
Bu görüşlerden beşini derledik...
Trump ile Kore lideri Kim Jong-un biraraya geleceği Mayıs'taki zirve yaklaşırken Bolton'un Kuzey Kore hakkındaki görüşleri daha dikkatli bir inceleme altına alınacak.
Göreve gelen Bolton Kuzey Kore'nin nükleer programının ABD'ye "acil bir tehdit" oluşturduğunu söylüyor ve diplomasiye zaman olduğu görüşünü kabul etmiyordu.
Şubat ayında Wall Street Journal gazetesinde bir makale kaleme alan Bolton "ABD'nin Kuzey Kore ile ilgili istihbarat boşlukları düşünüldüğünde son dakikaya kadar beklememeliyiz. ABD'nin Kuzey Kore'nin nükleer silahları yüzünden ortaya çıkaran mevcut gerekliliğe ilk önce saldırarak yanıt vermesi gayet meşrudur" görüşlerini savunmuştu.
Trump'ın ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'u İran nükleer anlaşması konusundaki görüş ayrılıkları nedeniyle görevden aldığı söyleniyor.
Trump, Bolton'da kendine daha yakın fikirler bulabilir.
Bolton, ABD eski Başkanı Barack Obamayı İran'la 2015'te yapılan uluslararası nükleer anlaşma konusunda sert bir dille eleştirmişti. Bolton anlaşmanın "büyük boşluklar yarattığını ve İran'ın şimdi füze ve nükleer programını bu boşluklardan faydalanarak yürüttüğünü" yazmıştı.
Anlaşma sağlanmadan bir kaç ay önce Bolton New York Times gazetesinde İran konusunda "sadece askeri müdahalenin işe yarayacağını" savunmuştu.
Bolton yazısında İsrail'in askeri müdahelesini kastederek "Zaman çok az ama bir saldırı hala işe yarayabilir. Bu tür bir eylem İran'daki muhalefete destek veren ve Tahran'da bir rejim değişkiliğini hedefleyen kuvvetli bir Amerikan desteğiyle birlikte yapılmalı" demişti.
John Bolton, 1994'te yaptığu bir konuşmada "Birleşmiş Milletler yok" demişti.
Bolton konuşmasında "Uluslararası toplum bizim çıkarlarımıza uyduğunda ve diğerlerini de yanımıza almayı başardığımızda dünyadaki tek gerçek güçle yönlendirilebilir. O da ABD'dir" ifadelerini kullanmıştı.
Bu konuşma Bolton Bush yönetimini tarafından ABD'nin BM Büyükelçisi olarak atanmadan on yıl kadar önce yapılmıştı. Ancak Bolton'un BM'yle ilgili kuşkuları baki kaldı.
Economist dergisi Bolton'u "Amerika'nın BM'ye gönderdiği en tartışmalı büyükelçi" olarak tanımlamıştı. Bolton bazı kesimler tarafından BM içinde reformlar konusundaki çabaları nedeniyle övülmüştü.
Bundan bir aç hafta önce Trump ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgal etmesini "verilmiş en kötü karar" olarak tanımlamıştı. Bolton ise savaşı kınamayı reddediyor.
Fox televizyonuna konuşan Bolton "Saddam Hüseyin'i devirmenin hata olduğunu söylemek olayı basitleştirmek olur" demişti.
Washington Post gazetesinde ise Bolton'un "Bugün bildiğimiz şeyleri bilseydik elbette ki farklı seçimler yapardık. Ama ben yine de bölgedeki barış ve istikrara tehdit olan Saddam Hüseyin'i devirirdim" şeklinde yorumu yer aldı.
Bolton, ABD 2016 Başkanlık seçimlerine Rusya'nın müdahalesini "Washington asla hoş görmemesi gereken gerçek bir savaş eylemi" olarak tanımlamıştı.
Temmuz 2017'de Trump Putin ile bir araya geldiğinde Rus lideri Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale etmediğini söylemişti. Bolton bir yazısında Putin'in "En iyi KGB eğitimi sonucu yalan söylediğini" belirtti.
İngiltere'de çifte ajan Sergey Skripial'in zehirlenmesi konusunda ise Bolton Batı'nın "çok sert yanıt vermesi" gerektiğini söyledi.