ABD Başkanı Donald Trump’ın yedi ülke vatandaşlarına getirdiği kısıtlamalarla ilgili ilk uygulamalar ve gözaltılar New York JFK havaalanında meydana geldi.
Trump’ın kararnamesine tepkiler büyürken, protestolar başta New York olmak üzere tüm ülkede yayıldı. Federal mahkeme Başkan Donald Trump'ın nüfuslarının çoğunluğu Müslüman olan 7 ülkenin vatandaşlarına getirdiği seyahat yasağı nedeniyle havalimanlarında bekletilen kişilerin sınır dışı edilmesini geçici olarak durdurdu.
New York'taki Bölge Yargıcı Ann Donnelly, Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) adlı kuruluşun açtığı davada, Trump'ın kararnamesinin ardından havalimanlarında bekletilenlerin ülkeye alınmalarına hükmetti.
New York Barosu göçmenlik ve ticaret avukatı Cahit Akbulut, Trump’ın aldığı kısıtlama kararının Amerika’nın değerleriyle örtüşmediğini söyledi. Akbulut, kısıtlamalarla ilgili Türk vatandaşlarının durumunu da değerlendirdi.
Akbulut, Trump’ın göçmenlerle ilgili kısıtlama kararına ilişkin şunları söyledi:
“Trump başkanlık yetkisine dayanarak göçmenlerle ilgili bir karara imza attı. Burada en önemli konu Amerika’ya girme hakkı olan sığınmacıların 120 günlüğüne ülkeye girmesine engel oluyor. Bunun ötesinde Suriye’den gelen sığınmacılara da süresiz olarak engel oluyor. Çoğunluğu Müslüman olan İran, Irak, Libya, Somali, Sudan ve Yemen vatandaşlarının da en az 90 gün ABD’ye girişlerine engel oluyor. Bu yasayla dün engellenen kişiler arasında bu ülkeye normal giriş hakkı olanlar var. Green Card sahibi olan kişiler var. Bu yedi ülke vatandaşları arasında Green Card sahiplerinin dahi Amerika’ya girişlerine engel olunacak. Tabi ki bunlar gittikleri ülkeden geri dönerken ülkeye girişleri söz konusu olmadığı için bulundukları ülkede Amerikan konsolosluğuna başvurup bir görüşme yapıp tek tek incelendikten sonra özel izin alarak Amerika’ya girişleri sağlanacak.”
Türk vatandaşlarının durumu
Akbulut, göçmenlere getirilen kısıtlama kararlarında Türk vatandaşlarının durumunu da şöyle açıkladı.
“Bu durumda Türk vatandaşlarının durumu ne olacak diye değerlendirirsek; Türkiye yasak konulan Müslüman ülkeler arasında yok. Suudi Arabistan, Katar gibi ülkeler de bu kısıtlamaların getirildiği ülkeler arasında yok. Türk vatandaşları olarak Amerika’ya girişlerinde şu anda bir engel söz konusu değil. Turistik seyahat edenlerin, çalışma izinli olarak veya değişik vize statüleriyle ABD’de yaşayan Türklerin bu kısıtlamalara tabi olması söz konusu değil.”
"Sıkıntılı günler bizi bekliyor"
Akbulut, son durumu tam bir kargaşa olarak nitelendirirken, göçmenlerle ilgili sıkıntılı bir döneme girileceğine dikkat çekti. Akbulut, “Genel olarak baktığımızda Başkan Donald Trump’ın seçim öncesi vermiş olduğu kararları göreve başladıktan sonra uygulamaya geçirmiş olduğunu görüyoruz. Tabi ki Trump bunları yapmak zorundaydı. Seçim öncesi bunları yapacağını söyleyerek oy aldı. Burada bir kargaşa söz konusu. Kapıdan kimler döner. Kapıya gelenlere hangi şartlar uygulanır. Bunlar önümüzdeki günlerde bir belirginlik kazanacak. Önümüzde bizi iyi günler beklemiyor.
Sıkıntılı günler bizi bekliyor. Ama bir şeyi unutmamak lazım Amerika göçmenler ülkesi. Her ne kadar Trump göçmenlere karşı olsa da almış olduğu oylar yüzde 50’nin üzerinde değil. Amerika’nın çoğunluğu Trump’a karşı bir politikayı destekliyor. Bu yüzden Trump’ın politikalarını bütün Amerika destekliyor diyemeyiz“ dedi
Trump’ın Müslüman göçmenlere yönelik almış olduğu kararların sürdürülebilir politikalar olmadığını savunan Akbulut şöyle devam etti:
“Göçmenlikle ilgili organizasyonlar, sivil toplum örgütleri bu kararları protesto ediyor ve etmeyi sürdürecek. Tüm bu olanların önümüzdeki bir kaç ay içerisinde sakinleşip, oturacağını düşünüyorum. En azından uygulanan bu kararlar Trump’ın seçmenlerine verdiği sözlere tutmasını sağlayacak. 90 ve 120 günlük kısıtlama kararlarında önümüzdeki dönemlerde bazı geri adımlar söz konusu olacak. Amerika göçmenlik üzerine kurulmuş bir ülke. Özgürlükler üzerine kurulmuş bir ülke. Uygulamalar bu görüşe karşı olamaz. Trump, Meksika’ya duvar örme konusunu da gündeme getirdi. Gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyoruz.
Ama yapacağım diye ayağa kalktı ve yapmaya teşebbüs etti. Aynı şekilde de göçmenlere kısıtlamalarla ilgili olan iddialarını ortaya koydu. Ama tüm bunlar başkanın demesiyle olmuyor. Çoğu kararların Senato ve Kongre’den geçmesi gerekiyor. Aklı başında olan parlamenterlerin bu tür kararlara evet diyeceğini düşünmüyorum. Bu tür kararların uygulanmasına daha fazla müsade edeceklerini düşünmüyorum. Uzun vadede bu tür uygulamalar yerine oturup gerçek Amerikan politikalarıyla örtüşür bir hale dönüşecektir."
