Gündem
BBC Türkçe

Trump, Kuzey Kore'nin ticaret ortaklarıyla ekonomik ilişkileri kesebilir mi?

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kuzey Kore ile ticaret yapan bütün ülkelerle ekonomik ilişkilerini kesme tehdidi ne kadar gerçekçi?

29 Nisan 2018 20:30

Kuzey Kore ile ticaret yapan bütün ülkelerle ekonomik ilişkileri kesmek ne kadar gerçekçi?

ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore'nin altıncı başarılı nükleer denemesinin ardından Twitter'dan yazdığı mesajında, "Diğer bütün seçeneklerin yanı sıra ABD Kuzey Kore ile iş yapan bütün ülkelerle ticaretini kesmeyi düşünüyor" dedi.

Uluslararası toplumun Kuzey Kore'yi durdurmak için askeri harekat dışında izlediği yaptırımlar, izolasyon ya da ortadan kaldırma tehditleri gibi hiçbir yol, Kuzey Kore'yi nükleer hırsından alıkoyamadı.

Şimdi de Trump, Kuzey Kore ile iş yapan herkesi cezalandıracağını söylüyor.

Bunun ne kadar gerçekçi olduğunu görmek için önce Kuzey Kore ile iş yapan ülkelere bakmalıyız.

KOTRA

Kuzey Kore'nin bütün bu ülkelerle yaptığı ticaretin hacmi geçen yıl 6,5 milyar dolar değerindeydi.

Bu rakam yıllık yüzde 5 büyüyor.

Listedeki bazı ülkelerle ticaretin hacmi çok küçük olsa da liste bazı inanılmaz bilgileri de veriyor.

Kuzey Kore'nin sekizinci ticaret ortağı olan Singapur'un Pyongyang ile 2016'da ticareti yüzde 90 düşmüş.

Filipinler ile ticareti ise yüzde 171 artmış.

Bu iki ülke de ABD'nin ticaret ortakları.

Aslında bu listedeki çoğu ülke ABD'nin de ticaret ortağı ve Kuzey Kore'den ziyade ABD ile ticaret hacimleri daha yüksek.

Ancak bir ülke var ki bütün kartları elinde tutuyor, Pyongyang'ın en büyük ticaret ortağı Çin.

Kuzey Kore'nin ithalatının yüzde 90'ı Çin'den geliyor.

Pekin, Pyongyang'dan daha çok kömür ve başka mineraller alırken Kuzey Kore vatandaşları için yakıt sağlıyor.

Ancak bu yıl Şubat ayında Çin, Kuzey Kore'den kömür satın almayı yasakladığı için şu aralar neler oluyor bu verilerden çıkaramıyoruz.

Bu yüzden Trump'ın tehdidinin kapsamına mutlaka Çin de girmeli.

Ancak açıkçası, bunu ABD ekonomisine zarar vermeden gerçekleştirmenin ne kadar mümkün olduğunu görmek zor:

Çin, ABD'nin en büyük ticaret ortağı.

Geçen yıl ABD'nin Çin'den ithalatı 450 milyar dolar değerindeyken, Çin'e 115 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdi.

Çin ile ekonomik ilişkileri kesmek demek, ABD'de Çin ticaretiyle ilişkili 1 milyon işin sona ermesi demektir.

ABD'nin Çin'e kur manipülatörü olduğu suçlamasını yöneltmesi ve gümrük vergisi tehditlerinde bulunması ABD'de tüketici fiyatlarının fırlamasına yol açmıştı. iPhone yapımının maliyeti yüzde 5 arttı.

Unutmayın, Çin'i etkileyen her şey küresel ekonomiyi de etkileyecektir.

Küresel araştırma şirketi Capital Economics, ABD'nin Çin'den mal alımını durdurmasının Çin'in gayri safi yurtiçi hasılasında (GSYH) yüzde 3 azalmaya yol açacağını söylemişti.

Bu da Çin'in en büyük ticaret ortakları olan Asya ülkelerinde domino etkisi yaratır.

Bu yüzden Hazine Bakanı Steve Mnuchin, önceki gece Fox haber kanalında 'bu ülkeleri direkt cezalandırmak' yerine Pyongyang ile bütün ticareti kesecek başka bir yaptırım paketi üzerine çalıştığını söyledi.

Ancak bu da önceki yaptırımlardan farklı olmayacağı anlamına geliyor.

Bu yüzden görülen o ki ABD'nin Kuzey Kore ile müzakere ederken elinde ekonomik olarak çok az seçenek var.

Eğer Trump tehdidinde ısrarcı olursa Kongre'den geri dönecektir.

Bu yüzden Kuzey Kore'nin nükleer gidişatını kısıtlamak yerine ABD ekonomisine daha çok zarar verecek böyle bir politikayla devam edilmesi zor gözüküyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir