Dünya
Deutsche Welle

Trump İran kararını ABD Kongresi’ne bırakacak

Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni İran stratejisinin hatlarını açıkladı. Edinilen bilgilere göre Trump, İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı ne tümüyle feshedecek ne de onayacak.

13 Ekim 2017 17:51

Fransız haber ajansı AFP'nin Beyaz Saray yetkililerinden edindiği bilgiye göre, ABD Başkanı Donald Trump, İran ile imzalanan nükleer anlaşmayı doğrudan feshetmeyecek; ancak anlaşmayı onamayarak son kararı ABD Kongresi'ne bırakacak. Anlaşmanın yürürlükte kalması için her 90 günde bir ABD Başkanı tarafından onanması gerekiyor. Trump'ın anlaşmayı onamaması halinde ABD Kongresi'nin İran'a yeniden yaptırım uygulanmasını gündemine alması gerekiyor. Kongrenin yaptırım kararı alması halinde İran ile imzalanan anlaşma da yürürlükten çıkacak.

Trump'ın İran konusundaki yeni stratejisini bugün TSİ 19.45'te yapacağı konuşmayla dünyaya ilan etmesi bekleniyor. Ancak bu konuşma öncesinde yeni stratejinin ana başlıklarının yer aldığı özet metin, Beyaz Saray tarafından basınla paylaşıldı.

Söz konusu metne göre Trump, “İran hükümetinin istikrarsızlaştırıcı etkisini nötralize etme”, "saldırganlığını” ve "terörizme verdiği desteği engelleme” üzerinde yoğunlaşacak. Metinde "ABD çıkarlarının ve müttefiklerinin İran’ın vekalet güçlerinden, balistik füze gelişiminden ve nükleer hırslarından” korunacağı belirtildi. Bununla birlikte İran ile imzalanan anlaşmanın “sıkı bir biçimde” uygulanmaya devam etmesi ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (IAEA) teftiş yetkilerini tam olarak kullanması gerektiği de ifade edildi. Metinde ayrıca Barack Obama yönetimi, İran'ın nükleer programı konusunda uzak görüşlü olmamakla ve Tahran'ın "diğer faaliyetlerine” göz yummakla eleştirildi; Trump yönetiminin bu hataları tekrarlamayacağı ifade edildi.

Almanya'dan 'savaş' uyarısı

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Trump yönetiminin ülkesini nükleer anlaşmadan çekmesi halinde bunun Avrupa ile ABD'nin arasını açacağını söyledi. "Avrupa'nın bu konuda birbirine bağlı davranmasının zorunlu olduğunu” belirten Gabriel, "Amerikalılara da İran konusundaki tutumlarının, biz Avrupalıları ABD'ye karşı Rusya ve Çin ile ortak bir pozisyon almaya götüreceğini söylemeliyiz” diye konuştu.

İran anlaşmasının Amerikan iç siyasetinde bir piyon haline gelmesinin üzücü olduğunu vurgulayan Gabriel, ABD'nin anlaşmadan çıkması halinde Tahran'ın yeniden nükleer silahlar üzerinde çalışmaya başlayabileceğine dikkat çekti. Gabriel, İran ile İsrail arasında yeni bir savaş tehlikesinin de bu durumda tekrar gündeme gelebileceğini kaydetti.

"Bazı ülkeler İran anlaşmasının başarısızlığa uğramasını olabildiğince hızlı bir biçimde nükleer silah edinmek için bir işaret olarak algılayabilirler” diyen Gabriel sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer İran anlaşması patlarsa, Kuzey Kore'yi güvenlik anlaşmasına zorlamak da tamamen bir yanılsama olacaktır.”

Bir açıklama da Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert'ten geldi. Seibert şunları söyledi: "Bu anlaşmayı İran'ın nükleer silahlanmasını engellemek için önemli bir enstrüman olarak görüyoruz. O nedenle de bütünüyle hayata geçmesini savunmaya devam edeceğiz. Eğer bir ülke, ABD gibi önemli bir ülke, göründüğü üzere farklı kararlara varacak olursa, o zaman biz de bu bütünlüğü korumak için diğer partnerlerle birlikte daha da fazla çaba göstereceğiz.”

AFP/dpa,EC/CÖ

© Deutsche Welle Türkçe

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle