T24
ABD ile Türkiye'nin Suriye konusunda üzerinde uzlaşma sağladığı son başlık olan 'güvenli bölge' konusuyla ilgili Rusya'dan ilk açıklama geldi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, güvenli bölge konusunda Türkiye de dahil olmak üzere Suriye'nin tüm komşularının ve tarafların güvenliği ile çıkarının gözetileceğini söyledi.
"Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayacak çerçeveden bakmak gerekiyor"
Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya'nın başkenti Moskova'da 2018 yılının sonuçlarını değerlendirmek üzere büyük basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, AA muhabirinin Suriye ile Türkiye sınırında kurulması planlanan 'güvenli bölge'ye dair sorusunu yanıtlayan Lavrov, şu ifadeleri kullandı:
"Bunların tümüne, Suriye'nin toprak bütünlüğünü en kısa süre içerisinde sağlayacak çerçeveden bakmak gerekiyor. Bu konu elbette Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir sonraki müzakereler için geldiğinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ele alınacak.
"Ancak tekrar etmek isterim ki burada ana amaç, ABD, Türkiye ve Rusya dahil BM'nin tüm üyeleri tarafından imzalanan Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması. Bu arada elbette Türkiye dahil Suriye'nin komşuları ve bölgedeki tüm tarafların güvenliğini ve çıkarlarını gözeteceğiz."
"Kürtler ile Suriye hükümeti arasında yürütülen temasları destekliyoruz"
Öte yandan Sputnik Türkiye'nin toplantıya dair haberinde ise Lavrov’un Suriye hükümeti ile ülkenin kuzeyindeki Kürt güçleri arasındaki görüşmelere dair yorumlarına yer verildi. Habere göre Moskova yönetiminin Suriyeli Kürtler ile Suriye hükümeti arasında şu anda yürütülen temasları desteklediğini ifade eden Lavrov, şunları söyledi:
"Suriye'de ABD'ye ait olan silahlar, bölgeler ve askeri tesisler, ABD'li askerlerin çekilmesi sonrası Suriye hükümetinin, ordusunun ve Suriye'deki idari yapıların kontrolü altına girmeli. Bununla birlikte Kürtler için geleneksel olarak varlık gösterdikleri yerlerde gereken tüm koşulların sağlanması gerektiği anlayışı esas alınmalı.
Suriye, Irak ve diğer ülkelerde yaşayan Kürt nüfusla ilgili sorunlar, ilgili ülkelerin ulusal mevzuatlarına uygun olarak çözülmeli ve Kürt azınlıkların hakları, Kürtlerin temsilcileri ve merkezi hükümetler arasında diyalog kurularak temin edilmeli."