Ekonomi

Toyota Türkiye'nin yıl sonu hedefi 38 bin araç!

Toyota Türkiye, ALJ Group'un kontrolüne geçtikten sonra ciddi bir atağa kalktı...

01 Aralık 2010 02:00

T24 - Toyota Türkiye, ALJ Group'un kontrolüne geçtikten sonra ciddi bir atağa kalktı. Tarihin en büyük geri çağırma operasyona karşın bu seneyi Türkiye'de rekorla kapatacak olan Toyota'nın önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri ise çok büyük.

Toyota Türkiye yetkilileri'nin, Toyota'yı Türkiye'de yeni bir ticari araç üretilmesi konusunda sıkıştırdıkları öğrenildi. Hürriyet gazetesinde yayımlanan haber şöyle:  

Toyota'dan büyük rekorToyota Türkiye CEO'su Ali Haydar Bozkurt ile şirketin Kartal'daki merkezinde son dönemdeki gelişmeleri değerlendiriyoruz. Ben görüşmeye gitmeden önce satış rakamlarına bir göz atmıştım ve sonuçlar çok çarpıcıydı. Bozkurt da bunu teyit ediyor: 

"Geçen senenin toplamında yaklaşık 25 bin adetlik bir satışa ulaşmıştık. Ama bu sene daha şimdiden 30 bine yaklaştık. Sene sonunda 38 bin olacağız gibi gözüküyor. Satışlarda yüzde 50'nin üzerinde bir artış olacak."


PEKİ BU NASIL OLDU?

Hatırladığım kadarıyla Toyota, Türkiye'de bu rakamları daha önce hiç görmemişti. Ali Haydar Bozkurt da daha önce ulaşılan en yüksek satış rakamının 31 bin 600 olduğunu söylüyor.

Yani Toyota bu sene Türkiye'de büyük bir rekora imza atacak. Peki bu nasıl oldu?

Bozkurt, ALJ olarak direksiyona geçtikten sonra ilk olarak bütün sistemin fotoğrafını çektiklerini anlatıyor. Tüm bayilerle görüşüp müşterilerle sohbet etmişler, problemleri görmüşler. Üzerine de çok sayıda araştırma yaptırdıklarını ifade ediyor: 


İLETİŞİM, MARKA ALGISI VE FİNANSMAN

"Şirket içerisinde iletişim toplantılarımız oldu. Neyi yanlış neyi eksik yapıyoruz? Daha doğruya ulaşmak için hedeflerimize varmak için ne yapmamız gerekiyor? Bu soruların cevaplarını aradığımızda karşımıza belli başlı birkaç şey çıktı.

Bunun birincisi iletişim. Biz marka olarak iletişim konusunda biraz zayıf hareket etmişiz. Bayilerimizle ve müşterilerimizle pazarlama iletişiminde farklı şeyler yapmamız gerekiyormuş. Oturduk ve pazarlama söylemimizi değiştirdik.

Sonra marka algımızın nerede olduğuna baktık. O zaman için konuşursak genelde şöyle tanımlanıyordu:  Bir Toyota var, dünyanın  en çok satan otomobil markası, Türkiye'de de var ama çok uzakta... Hem çok yakın hissedilmiyor hem de finansal olarak ulaşılır hissedilmiyor. İşte biz biraz uzak duran Toyota'yı ailenin bir parçası haline getirmek istedik."

Son bir yıl içerisinde kendilerine 'herkes Toyota konuşacak' hedefini koyduklarını belirten Bozkurt, "hep bununla ilgili kafa patlattık. Zaten yaptığımız pazarlama çalışmaları, televizyon filmleri ve reklamlar da Toyota'yı fark ettirecek çalışmalar oldu." diyor. 


TOYOTA FİNANS ÇOK ETKİLEDİ

Eren GÜLER yazıyor hurriyet.com.trBozkurt'a göre bu kadar yüksek bir satışa ulaşmalarında en büyük etkenlerden birisi Toyota Finans sistemi. Bu şekilde aylık taksitleri 500 liraya kadar düşürebildiklerini ve Toyota'yı 'ulaşılabilir bir araç' haline getirdiklerinin altını çiziyor.

Hatta Toyota Finans'ın lansmanını yaptıkları Temmuz ayında Toyota'nın pazar payı aylık bazda ikiye katlanarak yüzde 12.6'ya kadar çıkmış. Bozkurt, şöyle anlatıyor: 

"Bu sistemle Toyota'yla ilgilenen biri showrooma gelmişse Toyota almadan çıkma şansı yok. Çünkü çok düşük faiz ve çok uzun vade uyguluyoruz. Taksitleri 500 liraya kadar indirdik. Ayrıca çeşitli esnek sistemler var. Çözüm ortaklarımızla güçlü bir strateji oluşturduk. Ama bizim de Toyota olarak ciddi fedakarlığımız var."


NEYİ ÖNGÖREMEMİŞTİK?

Bozkurt, satın alma sürecinde markayı değerlendirirken, orta vadede rahatlıkla Türkiye’de 50 bin adetlerde satabileceğini, uzun vadede bir kaç modelin eklenmesiyle pazarda lider olabileceğini öngördüklerini belirtiyor:  

"Ama biz plan yaparken  bu sene için otomotiv sektörünün genel beklentisi pazarın küçüleceği yönündeydi ve hiç kimse büyüyeceğini öngörmemişti.  Teşvikler yoktu, vergi indirimi yoktu. Çok kötü bir senaryo vardı. Ama neyi öngörmemiştik biliyor musunuz? Ötelenmiş filo satışlarını ve faizlerin bu kadar düşeceğini öngörememiştik." 

Bozkurt, Türkiye'de otomobil alımlarının yüzde 70'inin kredi ile yapıldığını ve faiz oranlarının tarihin en düşük seviyelere indiğini belirtiyor: 

"İşler o kadar kolaylaştı ki, neredeyse 'dur şuradan geçerken otomobil alayım denilecek derecede'. Hiç aklında olmayanlar bile düşük faizleri kullanarak otomobillerini değiştirmeye başladı."

Toyota'nın eskiden daha katı ve sert duran bir marka iken kendilerinin markayı ulaşılabilir hale getirdiklerini belirten Bozkurt, "üzerine finans kolaylığını koyarak 38 binlik satışa ulaşıp rekor kıracağız." diye konuşuyor. 


2011 HEDEFİ 50 BİN 

Bozkurt, 2011 yılı için hedeflerinin de belli olduğunu belirtiyor. Tahminlerini önümüzdeki sene sektördeki toplam satışların aynı kalacağı varsayımı ile yapmışlar. Yani 750 bin civarında bir toplam pazar öngörüyorlar. Ancak seneye Toyota'yı 50 binlik rakama  ulaştıracaklar. 

Bozkurt burada şu noktanın altını çiziyor: "Aslında 50 bin, 2014 hedefiydi. Ama Toyota Finans'ın devreye girmesi satışları patlattı. Biz de hedefi 3 sene öne çekiyoruz. 2011 sonu itibariyle satışlarımızı iki yılda iki katına çıkarmış olacağız. Bu çok önemli bir başarı."

Bozkurt binek otomobiller kategorisinde şu sıralar 6'ıncı ve 7inci sıra arasında gidip geldiklerini, ancak seneye 4'üncülüğü zorlayacaklarının altını çiziyor. 


YENİ YATIRIM UMUDU

Toyota binek kategorisinde iyi olmasına karşın ticari araçlarda çok kuvvetli değil. Ancak bu konuda çok ciddi planlar var. Türkiye'de yepyeni bir ticari aracın üretimi de bu planın en önemli parçası. Bozkurt anlatıyor: 

"Ticari araç konusunda çalışmalarımız var. Japonya'dan bir ticari araç  talebinde bulunduk zaten. Hatta bunun Türkiye'de üretilmesi gibi bir isteğimiz oldu. Hem böyle bir modele bizim iç pazarda ihtiyacımız var, hem de  bu model Türkiye'de üretilirse diğer ülkelere de ihraç edilebilir."


MÜHENDİS HEYETLERİ GELİYOR

Bozkurt, istedikleri modelin hazır bir model olmadığını ve yepyeni bir tasarım olduğunu belirtiyor. Bu nedenle süreç biraz uzun sürecek. Ancak Japon Toyota'nın yetkilileri konu ile ciddi bir şekilde ilgileniyorlar. Son 6 ayda 12 ayrı mühendis heyetinin Türkiye'ye gelip çeşitli görüşmeler yapması bunun en önemli kanıtı. 

"Farklı mühendis grupları geldiler, gezdiler, rakip ürünleri ve pazarı incelediler. Aracın nasıl ve ne şekilde üretilebileceği konusunda çalışmalar devam ediyor. Henüz bir karar alınmış değil. Fakat çalışmanın başlamış olması bile önemli bir adımdır. Ben kişisel olarak konuya olumlu baktıklarını biliyorum. Bunun çalışılmaya değen bir proje olduğunu kabul ettiler. Ama olmayan bir modeli yaratmak 4-5 senedir. Bu yüzden hemen bir sonuç beklemiyoruz. 

Önce sağlıklı bir çalışma yapalım, burada potansiyel görünsün, karar alınsın ve peşinden süreç başlasın. Satışlarımız artışından ziyade bu modelin yüzde 80'inin dışarıya ihraç edileceğini  biliyoruz. İşte bizi heyecanladıran da bu zaten. Ülkenin ekonomisine çok ciddi anlamda katkımız olacak diye düşünüyoruz."