Törende küfreden temsili Atatürk'ten savunma: Ben o cümleyi sarf ederken Tekirdağ'a değil denize bakıyordum!

Tekirdağ'daki kutlamalarda küfür ederken görüntülenen temsili Atatürk, Gökhan Akyüz, “O cümleyi Tekirdağ'a değil, denize doğru sarf etmiş bulunmaktayım” dedi.

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği Atatürk 'ün Harf İnkılabı'nın 87 yıl önce başlangıcını yaptığı Tekirdağ'a gelişinin yıldönümü kutlamalarında küfür ettiği kameralara yansıyan 'temsili Atatürk', devlet sanatçısı Gökhan Akyüz hakkında soruşturma başlatıldı.

Facebook hesabından yazılı bir açıklama yapan Akyüz ise yaşanan hadiseden üzüntü duyduğunu belirterek, bahsi geçen ifadelerin provalar esnasında oyuncu arkadaşlarına eski bir olayı anlatırken sarf edildiğini söyledi.

'Art niyetli muhabir'

Akyüz, "O görüntülerde anlaşılacağı üzere biz ekip olarak Tekdirdağ'a doğru değil, denize doğru yürümekteydik. Ben o cümleyi Tekirdağ'a değil, denize doğru sarf etmiş bulunmaktayım. O halka; kadınlarına, erkeklerine o cümleleri sarf etmek haddim değildir. Mahcubiyetlerimi bildirir, özürlerimi sunarım" dedi.

Akyüz'ün açıklaması şöyle:

Tekirdağ’da 23 Ağustos’ta, Mustafa Kemal’in Tekirdağ’a gelişinin 87. yılı kutlamaları sırasında yaşanan üzüntü verici hadise üzerine açıklama yapmayı uygun görüyorum.

O gün 09:30 sularında da başlayacak törene dakikalar kalmışken, iskelede prova almaktaydık. Ben o sırada Mustafa Kemal’i temsilen değil, Gökhan Akyüz olarak oyuncu arkadaşlarımın heyecanını dindirmek adına geçmişte yaşanmış bir olayı anlatıyordum. Tören sırasında, sonraki tiyatro oyununda ve film çekimleri aşamasında metinde yer almayan bu mevzu art niyetli bir gazeteci tarafından makaslanarak yayınlanmıştır.

Sadece 30 saniyelik bir görüntü üzerine Tekirdağ Büyükşehir Belediye’sinin düzenlemiş olduğu o anlamlı ve büyük törene gölge düşürülmeye çalışılması utanç vericidir.

O görüntülerde anlaşılacağı üzerine biz ekip olarak Tekirdağ’a doğru değil, denize doğru yürümekteydik. Ben o cümleyi Tekirdağ’a değil, denize doğru sarf etmiş bulunmaktayım. Kaldı ki ben, Tekirdağ halkına Cumhuriyetçi, Atatürkçü, demokrat yapısından dolayı büyük saygı duymaktayım. O halka; kadınlarına, erkeklerine o cümleleri sarf etmek haddim değildir.

Bu uğurda, hem o güzel insanlara hem de Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’ne, hiç de kast etmediğim halde, mahcubiyetlerimi bildirir, özürlerimi sunarım.

Prova yeri, tiyatroda olsun, film setlerinde olsun mahremiyet arz eder. Gazetecilerin o alana girmesi yasaktır. Fakat art niyetli olduğundan kuşku duymadığım o muhabir, set ekibinin, zabıtaların, polislerin tüm uyarılarına rağmen aramıza sızmış ve o ciddiyetten uzak görüntüleri kaydetmiştir. Tarafımdan o muhabir ve gazete hakkında tazminat davası açılacaktır.

Son olarak; yaşanan üzücü olayın münferit olduğunu, Tekirdağ’a ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na asla yakıştırılamayacağını kamuoyuna saygılarımla bildiririm.