Gündem

Tony Blair: Türkiye hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı bir ülke

İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, "Türkiye şu anda dünyadaki en ilginç ülkelerden biri, belki de en ilginci" dedi.

11 Ekim 2011 03:00

T24 - İngiltere eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye için 'şu anda dünyadaki en ilginç ülkelerden biri, belki de en ilginci. Çünkü, Türkiye hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı, mükemmel bir ekonomik potansiyeli olan bir ülke' dedi.


Tony Blair, Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü Enerji Müzesi Ana Galeri'de “Küreselleşmenin Krizleri ve Fırsatları” başlıklı konferansta yaptığı konuşmasına, “Hem bana hem hepimize İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ne kadar yakın olduğunu hatırlattığınız için de teşekkür ederim” diye başladı.


Başbakanlığı döneminde ve şimdi iki ülke arasındaki ilişkilerin çok yakın olduğunu belirten Blair, “İngiltere'de çok canlı bir Türk toplumu var. Onlarla her zaman yakın ilişki içinde oldum” dedi.


Türkiye ile İngiltere'nin çok şey paylaştığını, bunların arasında futbola olan merakın da yer aldığını ifade eden Blair, Türkiye Milli Takımına bu akşam Azerbaycan ile oynayacağı maçta başarı diledi.


Dünyanın hızla değiştiğini, karşı karşıya kalınan zorlukların küresel ve çok uluslu olduğunu, çözümlerin de küresel ve çok uluslu olması gerektiğini vurgulayan Blair, “Hiçbir ülke, tek başına dünyanın sorunlarını çözemez, kendi sorunlarını da çözemez. Ancak küresel kurumlar ve ittifaklar yeterince kuvvetli değil ve küresel siyaset yeterince tanımlanmış değil. Dolayısıyla karşı karşıya olduğumuz zorlukların üstesinden gelebilmek için yeterli çerçeveye ihtiyacımız var. Bu zorlukların üstesinden küresel olarak gelebilmek için karşı karşıya olduğumuz ikilemler hem acil hem de bir an önce çözülmesi gereken, sürekli olarak bizi meşgul eden konular” dedi.


Dünyada büyük fırsatlar ve tehlikeler bulduğunu dile getiren Blair, şöyle konuştu:


“Türkiye, şu anda dünyadaki en ilginç ülkelerden biri, belki de en ilginci. Çünkü Türkiye hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı, mükemmel bir ekonomik potansiyeli olan bir ülke. Türkiye, dünyada gittikçe önemli rol oynamaya başlıyor, çok yetenekli, istisnai, müstesna insanların olduğu bir ülke. Dış dünya bugün Türkiye'ye odaklanmış vaziyette ve belki geçmişte hiç olmadığı kadar Türkiye'yi yakından izliyor. Dış dünyada çeşitli sorular sormakta ve çeşitli cevaplar aramakta, ama hiç şüphe yok ki Türkiye'de ilerleme var ve kendine güven, geleceğe güven var.”


Tony Blair, değişen Türkiye'nin aslında değişen dünyanın bir parçası olduğunu belirterek, bazen babasının dünyası ile oğlunun dünyasını karşılaştırdığını, iki nesle bakıldığında dünyanın ne kadar değiştiğini görmenin mümkün olduğunu söyledi.



'Bugün güç, Doğu'ya kayıyor'


Teknolojinin, küreselleşmeyi desteklediğini, insanların hayatını değiştirdiğini ve dünyayı birbirine daha bağımlı hale getirdiğini anlatan Blair, Apple'ın kurucusu Steve Jobs, ölümünün dünyadaki herhangi bir devlet adamının ölümü kadar hatta birçok insan için daha önemli olduğunu kaydetti.


Jeopolitik ortamın da değiştiğini ifade eden Blair, konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Bugün güç, Doğu'ya doğru kayıyor. Bunu abartıyor olabiliriz, abartabiliriz, ama hiç şüphe yok ki 21. yüzyıl Batı ile Doğu'nun birbirleriyle ortaklık içinde olmaları gereken bir yüzyıl olacak. Çin'in yükselişini göz ardı etmemek lazım. Çin'in büyüklüğü ve gelişmesinin hızı kendi içinde büyük değişiklikleri beraberinde getiriyor. Benim zamanımın önemli bir kısmını geçirdiğim Ortadoğu, şu anda Arap Baharı diye ifade edilen değişiklik, bölgedeki ülkeleri birer birer içine alıyor, bunlar gerçek anlamda bir devrim. Bu devrimlerin etkisi, sosyal medya etkisiyle çoğalarak artıyor. Devrimlerin nerede başladıkları değil, nerede bittikleri önemlidir. Bu devrimin nerede biteceğini bilmiyoruz, ama bir şey çok net. Bölgede önemli bir dönüşüm söz konusu. Bunun nasıl sona ereceği veya ne şekilde şekilleneceği konusu, aşırıcılık ile o ülkelerin aşırıcılığın ötesine geçerek, başka şeyler bulmasıyla değişecek. Aşırıcılık, Afganistan, Pakistan, Irak, Somali'de büyük sorunları beraberinde getiriyor. Arap ülkelerinde görülen devrim, aşırıcılık aşamasını geçip, bunun ötesinde demokratikleşme sürecine dönüşecek mi? Önemli sorulardan birisi bu.”