28 Eylül 2017 16:50
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Kimya Mühendisleri Odası (KMO) yönetim kurulunun Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararıyla görevine son verilmesine tepkiler gelmeye devam ediyor. Ankara'da TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi. İstanbul'da da Karaköy'de bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirildi.
Ankara'daki açıklamaya çok sayıda TMMOB üyesinin yanı sıra Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı Ali Uğurlu ve yönetim kurulu üyeleri ile Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da katıldı.
Açıklamayı yapan TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu, mahkemenin hiçbir hukuki dayanağı olmayan kararını kınadıklarını açıkladı. Topçu, TMMOB ve bağlı odaların ülkenin en açık ve şeffaf işleyişine sahip örgütleri olduğunu vurgulayarak, “15 yıllık iktidarı dönemindeki icraatlarının hesabını veremeyen, Sayıştay rapolarını açıklamaya cesaret edemeyen, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını sümen altı eden AKP’den şeffaflık öğrenecek değiliz”dedi. Bütün denetim ve faaliyet raporlarının üyelerine ve halka açık biçimde yayınlandığını kaydeden Topçu, 2014 yılından bu yana devam eden süreçte son olarak Mahkemenin KMO hakkında verdiği kararın hukukla ilgili olmadığını, AKP ile ilgili olduğunu söyledi.
AKP’nin emek ve meslek örgütlerini etkisizleştirmeye çalıştığını belirten Topçu sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Ülkenin zenginliklerini sermayeye peşkeş çeken, doğal kaynaklarımızı yağmalayan, şehirleri ranta kurban eden AKP, TMMOB ve odaları kendine engel olarak görmektedir. Çünkü bizler açtığımız davalar, yayınladığımız raporlarla AKP’nin neoliberal yıkım programlarına karşı mücadele ediyoruz”. KMO yönetim kurulunu görevden alınma kararının AKP’nin TMMOB’ye yönelik ne ilk ne de son saldırısı olduğunu kaydeden Topçu, bundan sonra da saldırılar karşısında yılmayacaklarını ve ülkenin çıkarlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, mahkeme tarafından Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulunun görevlerine son verilmesine karşı Karaköy'de bulunan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde basın toplantısı gerçekleştirdi.
Mimarlar Odası Karaköy Şubesinde gerçekleşen açıklamaya CHP Milletvekili Ali Şeker, siyasi parti, demokratik kitle örgütleri temsilcileri, yaşam savunucuları ve çok sayıda kişi katıldı.
"Kimya Mühendisler Odası Yönetim Kurulu'nun yanındayız. Darbe hukukuna, anayasa ihlaline ve hukuk dışı kararlara direneceğiz", "Kimyamızla oynamayın", "Susmadık susmayacağız" pankartları açıldı.
Süreci anlatan Kimya Mühendisleri Odası eski İstanbul Şube Başkanı Haşmet Camcı, Kimya Mühendisleri Odası adına söz alarak, “Hukukun ve adaletin olmadığı bu dönemde bu kararı konuşmanın anlamı yok” dedi. Camcı, kararın toplumsal muhalefetin her bir bileşenine, sokağa çıkan herkese bir gözdağı olduğunu söyleyerek, “Tüm demokratik kitlelerinin bir arada bu talana karşı yol haritası önüne koyması gerekir. Yol haritasını önüne koymadığı ve mücadele etmediğimiz sürece bu tehdit bütün meslek odalarını beklemektedir” dedi.
TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu Kurulu (İKK) Sekreteri Cevahir Efe Akçelik basın açıklamasını okudu. “TMMOB’nin özerkliğini ve demokratik yapısını savunmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine başlayan Akçelik, 15 yıllık AKP iktidarı boyunca, TMMOB ve üye odalara karşı planlı biçimde yürütülen baskı politikalarında yeni bir aşamaya gelindiğini söyledi. “Kimya Mühendisleri Odamızı ‘denetleme’ kisvesi altında 2014 yılından bu yana devam eden sürecin sonunda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın açmış olduğu davada, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi skandal bir karara imza atarak, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun görevine son verilmesine hükmetti” diyen Akçelik, mahkemenin bu kararını kınadıklarını belirtti.
6235 Sayılı Kanun uyarınca kurulan TMMOB ve bağlı odaları, Anayasa’nın 135. Maddesinde tanımlandığı biçimiyle kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü olduğunu ifade eden Akçelik, “Aynı anayasa maddesine göre meslek örgütleri üzerinde devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. AKP, Anayasa’nın 135. maddesini çiğneyerek, herhangi bir kanun olmaksızın, Bakanlar Kurulu Kararı ile Odalarımızı keyfi biçimde denetlemek istemektedir. AKP’nin amacı denetim yapmak değil, Bakanlıklar eliyle TMMOB üzerinde idari vesayet oluşturmaktır. Hiçbir bakanlığın, TMMOB ve bağlı odalarını vesayet altına alma hakkı ve haddi yoktur” dedi.
TMMOB ve odalarının, ülkenin en açık, en şeffaf işleyişe sahip örgüt odaları olduklarını dile getiren Akçelik, “Her iki yılda bir yapılan genel kurullarımızda seçilen denetim kurullarımız, üçer aylık dönemlerle idari ve mali denetim yapmaktadır. Bu denetim ve faaliyet raporları tüm üyelerimizin ve halkımızın erişimine açık biçimde yayınlanmaktadır” diye ifade etti. 2014 yılından bu yana devam eden bu sürecin ve mahkemenin verdiği kararın hukuki olmadığını söyleyen Akçelik, bunun tamamıyla AKP’nin siyasal çıkarlarıyla ilgili olduğunu aktardı. Akçelik, “OHAL düzeniyle birlikte güçler ayrılığını ortadan kaldırarak Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını doğrudan saraya bağlayan AKP, inşa ettiği bu tek adam rejimiyle, emek ve meslek örgütlerini de etkisizleştirmeye çalışmaktadır” dedi.
AKP’nin iktidara geldiği günden beri neoliberal politikalar doğrultusunda ülkenin tüm zenginliklerini sermayeye peşkeş çektiğini sözlerine ekleyen Akçelik, “Doğal kaynaklarımızı yağmalayan, şehirlerimiz ranta kurban eden AKP, TMMOB ve Odalarını kendisine engel olarak görmektedir. Çünkü bizler, açtığımız davalarla, yürüttüğümüz kampanyalarla, hazırladığımız raporlarla AKP’nin neoliberal yıkım programlarına karşı mücadele ediyoruz. Çünkü bizler ülkenin ve halkın ortak menfaatlerini korumak için mücadele ediyoruz” diye konuştu. Kimya Mühendisleri Odalarına ilişkin kararın TMMOB’ye karşı saldırılarının ne ilki ne de sonuncusu olacağını belirten Akçelik, “AKP, bugüne kadar bizleri asla yıldıramadı, bundan sonra da yıldıramayacak. Bizler geleneğimizden aldığımız güçle, bilime ve akla olan inancımızla halkımızın ve ülkemizin çıkarlarını savunmaya devam edeceğiz. Bizler eşit, özgür, demokratik ve laik bir hukuk devletine olan inancımızla mesleğimize, meslektaşlarımıza ve örgütlülüğümüze sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Daha sonra söz alan CHP Milletvekili Ali Şeker, “TMMOB Türkiye’nin yüz akıdır. Şimdiye kadar Türkiye’de yaşanan bütün hak ihlallerine karşı toplumun yanında durdular” ifadesini kullandı. AKP’nin çağdaş ve düşünen meslek odaları istemediğini belirten Şeker, “Bunun için bu çalışmalarına son verilmeye çalışılıyor” dedi. Şeker, TMMOB’un yanında olacaklarını söyleyerek, “Türkiye’nin kimyasını bozdurmayacağız. İktidarın kimyasını bozmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkan Yardımcısı Erol Demirel ise “Türkiye’de hukuk ve yargı sistemi demokrasinin geldiğini noktayı gösteriyor” diyerek, korkmayacaklarını ve sinmeyeceklerini bunla birlikte mücadele edeceklerini söyledi.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi İstanbul İl Yöneticisi Deniz Demirdöğen, TMMOB’nin Gezi Direnişi gibi birçok eylemde rol üstlendiğini ifade ederek, “TMMOB bu nedenle tek adam iktidarının hedefine oturdu. Mahkeme kararı yok hükmündedir. Bizleri tutuklamaya çalışabilirsiniz. Sesimizin olduğu yerleri gasp edebilirler ama bizi susturamayacaklar. Toplumun her kesimi olarak karanlık rejime karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar, “Bu kararı alanlar Türkiye’de uzun süredir görevi dışında hareket ediyor” diyerek TMMOB’nin yanında olduklarını söyledi. Sancar, "Muhalefet olan her kesimin soluğunu kesmeye çalışıyorlar. Seçilmiş belediye başkanları, milletvekilleri, gazeteciler tutuklandı. Bir süredir suskunlaştırma ve toplumun kimyasını bozmaya çalışıyorlar. TMMOB sadece kendi mesleki sorunlarıyla ilgilenen bir örgüt değil. Ranta dur diyen bir örgüt, direnmiş bir örgüttür. TMMOB'nin mücadelesi bizi mücadelemizdir. Susmayacağız, bizi yıldıramayacaksınız" dedi.
Emekçi Hareket Partisi (EHP) İstanbul İl Başkanı Özge Akman, "AKP aklı ve fikri ile giremediği her alana darbe ile girmeye çalıştı. KHK ile darbe rejimi ile bütün alanlarımıza girmeye devam ediyor. Bizler bu işleyişe, bu darbe rejimini tanımamaya devam edeceğiz” diyerek dayanışma duygularını iletti.
Halkevleri adına Çağla Akdere, "15 Temmuz firsatçılığı var. AKP iktidarı kendi çizgisinde gitmeyen her kesimi sindirmeye çalışan bir politika yürütmeye devam ediyor çalışıyor. Bu saldırıyı doğa mücadelesinden ayrı düşünemeyiz. Mahkeme kararı Cengiz holdingi korumak için alınan kararlardan bir tanesi. AKP ülkeyi akıldan, bilimden arındırmaya çalışıyor. Direnen odaların yanındayız" dedi.
Birleşik Haziran Hareketi adına Üzeyir Uludağ, "TMMOB tüm iktidarların hedefi haline gelmiştir. Yaptığı çalışmalarla egemenlerin hedefi olmuştur. Son 15 yıldır AKP iktidarın rant politikasının karşışında oldu. Faşist yönetim TMMOB'yi kökten silmeyi hedefliyor. TMMOB'nin her zaman yanındayız. Saraya teslim olmayacağız" diye konuştu.
Validebağ Gönülleri Başkanı Arif Beldin ise, doğadan yana olan TMMOB'nin yanında olduklarını söyledi. Atasehir Kent Konseyi Başkanı Turan Dolu, "Yaşadığımız kentin sömürüsüne ve rantına her zaman sesini çıkaran TMMOB'nin yanındayız. Halkın haklarını savunanlar, baskı altında. Bunun için birlikte hareket etmeliyiz" dedi.
Açıklama sonrası meslek örgütleri temsilcisileri “Anayasa ihlaline direneceğiz”, “Hukuk dışı kararlara direneceğiz”, “Darbe hukukuna direneceği” ve Kimyamızla oynamayın” dövizlerini taşıyarak fotoğraf çekildi.
© Tüm hakları saklıdır.