TMMOB Gıda Mühendisleri Odası, “Ramazan ayında gıda güvenliği” başlığı altında yayımladığı açıklamasında "Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi bir an evvel yürürlüğe koyulmalı” diyerek Tarım ve Orman Bakanlığı2na seslendi.
“Neredeyse her gün okullar, kamu kurumları, hastaneler hatta askeri birlikler gibi toplu yemek tüketim yerlerinde gıda veya sudan kaynaklı zehirlenmeler yaşandığı haberleri basında yer almaktadır. Ülkemizde gıda güvenliği alanında yetkili otorite konumunda olan Tarım ve Orman Bakanlığı gıda denetimleri yapmakta ancak etkin bir şekilde yapılması gereken denetimlerde yetersiz kalmaktadır” denilen açıklamada, gıda denetimlerinin artırılması ve gıda analizlerinin yeterli düzeyde yapılabilmesi için daha fazla teknik elemana, özellikle de gıda mühendisine ihtiyaç bulunulduğunun altını çizdi.
"Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi bir an evvel yürürlüğe koyulmalıdır” denilen açıklama şöyle:
Toplumsal ve sosyal yaşamımızda önemli bir yeri olan Ramazan ayında, beslenme düzeni ve alışkanlıklarımız tümüyle değişmektedir. Oruç tutan vatandaşlarımızın tükettikleri öğün sayıları azalmakta, açlık süreleri uzamakta ve fiziksel aktiviteleri düşmektedir. Yaşadığımız Covid-19 sürecini de göz önünde bulunduracak olursak bu dönemde dengeli beslenmek önemli olduğu kadar sağlıklı ve güvenilir gıda maddeleri tüketmek de büyük önem taşımaktadır.
Artan şehirleşme oranı, azalan gelir düzeyi ve resmi denetimlerin yetersizliği nedeniyle her yıl olduğu gibi yine Ramazan alışverişi yapacak olan tüketicilere önemli sorumluluklar düşmektedir. Özellikle de alım gücü düşük olan kesime yönelik neredeyse hammadde fiyatına satılan ve merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri halk sağlığı açısından risk teşkil etmektedir. Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmekte ve tüketicilere ulaşabilmektedir. Bu ürünlere itibar edilmemeli, satın alınmamalı ve tüketilmemelidir. Satın alınan gıdaların etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen kayıt veya onay numarasının olup olmadığının kontrol edilmesi ile son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik bilgileri, miktar ve fiyat bilgilerinin incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Güvenli gıda tüketimi için her tüketici aynı zamanda bir denetçidir. Tüketiciler, gıda ile ilgili her türlü ihbar ve şikâyetlerini Alo 174 Gıda Hattı‘nı arayarak yapabilirler. Tarım ve Orman Bakanlığı, gelen ihbarlar neticesinde gerçekleştirdiği denetimlerin sonuçlarından başvuru sahiplerini bilgilendirmektedir.
Neredeyse her gün okullar, kamu kurumları, hastaneler hatta askeri birlikler gibi toplu yemek tüketim yerlerinde gıda veya sudan kaynaklı zehirlenmeler yaşandığı haberleri basında yer almaktadır. Ülkemizde gıda güvenliği alanında yetkili otorite konumunda olan Tarım ve Orman Bakanlığı gıda denetimleri yapmakta ancak etkin bir şekilde yapılması gereken denetimlerde yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle gıda denetimlerinin artırılması ve gıda analizlerinin yeterli düzeyde yapılabilmesi için daha fazla teknik elemana özellikle de gıda mühendisine ihtiyaç bulunmaktadır. Gıda işletmelerinin sayıca %80‘ini oluşturan küçük işletmelerde kamu bütçesinden kaynak ayrılarak teknik personel kontrolünde üretim yapılabilmesi, güvenli gıda arzının sağlanması için Odamızın bir projesi olarak Tarım ve Orman Bakanlığına sunulan küçük ve orta ölçekli gıda işletmelerinin hem daha güvenilir ürün üretmelerini sağlayacak hem de istihdam yüklerini azaltacak olan "Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi" bir an evvel yürürlüğe koyulmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken başlıca konuları şöyle sıralayabiliriz:
Meyve ve sebzeler akan su altında iyice yıkanmalıdır.
Çiğ et, tavuk, balık ve yumurtaya dokunduktan sonra eller yıkanmalıdır.
Yemek hazırlama aşamasında, çiğ et ve tavuk kesme ve doğramada kullanılan mutfak aletleri yıkanmadan, pişmiş et ürünleriyle ya da çiğ tüketilecek sebze ve meyve ile temas ettirilmemelidir.
Tahıl, kuru baklagiller, şeker gibi kuru gıdalar karanlık, kuru ve serin ortamda depolanmalıdır.
Et yemekleri buzdolabında 1-2 günden fazla, etsiz yemekler ise 3-4 günden fazla bekletilmemelidir.
Kaynağı bilinmeyen, denetimsiz sokak sütü yerine pastörize veya sterilize süt ya da paketli çiğ süt tercih edilmelidir.
Konservelerde bombaj yapmış, hasar görmüş, paslanmış veya çentikli olanlar satın alınmamalıdır.
Ambalajı bozulmuş, delinmiş, deforme olmuş ürünler alınmamalıdır.
Ürünlerin etiketinde İşletme kayıt/onay numarası olmasına mutlaka dikkat edilmeli, yoksa Alo 174’e ihbar edilmelidir.
Ürünlerin Son Tüketim Tarihi/Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi mutlaka kontrol edilmelidir.
Donmuş gıdalar alışverişin sonunda alınmalı, çözünmemiş olduklarına dikkat edilmeli ve en kısa zamanda dondurucuya yerleştirilmelidir.
Dondurulmuş ürünler asla ortam sıcaklığında çözündürülmemeli ve çözülmüş ürün bir daha dondurulmamalıdır.
Sıcak tüketilmesi gereken yemeklerin yeterince sıcak, soğuk gıdaların ise yeterince soğukta servis edilmesine dikkat edilmelidir. Bozulduğundan kuşkulanılan gıdalar tüketilmemeli, tüketime sunulmamalıdır.
Besleyicilik açısından zengin olduğu kadar mikroorganizmalara karşı hassas olan et ve et ürünleri ile süt ve süt ürünlerinin dikkatli tüketimi büyük önem taşımaktadır. Bu ürünlerin soğuk zincirde satışa sunulduğundan emin olunmalıdır.
Salgının yüksek seyrettiği bu dönemlerde çiğ, az ya da yarı pişmiş yemek alışkanlıklarından uzak durulmalı, ızgara et, tavuk, balık gibi ürünler iyi pişirilmeli, orta nokta sıcaklığının 68° C olmasına özen gösterilmelidir.
İftarda tüketilen yemekler sahura kadar oda ısısında tutulmamalı, yemeklerin tekrar tekrar ısıtılmasından kaçınılmalı, yemekler yenilecek miktarlarda ısıtılmalı ve hemen tüketilmelidir.
Gerek ramazan ayında artan ekmek ve pide tüketimi gerekse covid-19 sebebiyle ekmek fırınları başta olmak üzere Gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın güvenliklerini sağlayarak denetimlerin artırılması mutlak bir zorunluluktur. İftar saatine yaklaştıkça uzayan pide kuyruklarında sosyal mesafeye dikkat edilmeli, maske ve hijyen kuralları göz ardı edilmemelidir.
Korona virüsün özellikle ellerden ve hava yoluyla bulaştığı unutulmamalı, toplu iftar yemeklerinden kaçınılmalıdır. Satış yapan yerlerde para ve ürün alışverişini aynı kişi yapmamalıdır. Satış yapan personeller ellerini sık sık dezenfekte etmeli ve müşterilerle mümkün olan en az süreli teması sağlamalıdır.
İftar saati için gel-al ya da evlere sipariş uygulamalarında yemekler iftar saatine mümkün olan en kısa sürede sofraya koyulmalı, özellikle et, süt ve balık gibi bozulması hızlı olan ürünler sofrada ya da pakette bekletilmemelidir.
Kişi, kurum ve kuruluşlar tarafından bu sene de ramazan ihtiyaç ve erzak paketleri hazırlanmaktadır. Hazırlanan bu erzak paketlerinde yer alan gıda maddelerinin içeriği salgın nedeniyle her zamankinden daha çok önem kazanmaktadır. Paketteki gıda maddelerinin kayıt dışı ekonomi ürünü olmamasına özen gösterilmelidir. Ürünlerin tavsiye edilen tüketim tarihini aşmamış ve besleyici değerlerinin yitirilmemiş olması ayrıca önem taşımaktadır. Çabuk bozulabilecek, soğuk muhafaza gerektiren kavurma gibi gıda maddelerinin konserve olanları hariç koli içeriğinde olmaması göz ardı edilmemeli ve koli içinde gıda maddesi hariç ürünler bulunmamalıdır. Ramazan kolilerini dağıtan görevliler maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmelidir.
Birlemiş Birlemiş Milletler Gıda ve Tarım Organizasyonu‘na göre günümüzde dünyada 1 milyar insan açlıkla mücadele ederken 1 milyarı aşkın insan da obezite nedeniyle sorunlar yaşamaktadır. Her yıl dünya nüfusunun tamamını besleyecek kadar gıda üretiyor ancak ne yazık ki üretilen gıda maddeleri eşit dağıtılamamaktadır. Ürünlerin üçte biri yani 931 milyon ton gıda finansal, teknik sınırlar ve gıda önlemlerinin alınmaması nedeniyle israf edilmektedir. Bu veriler de özellikle hem yaşadığımız bu Covid-19 hem de Ramazan ayında israfın önüne geçilmesinin önemini ortaya koymaktadır.
Ay boyunca gıda güvenliği, güvenilir gıda, beslenme önerileri, gıda fiyatları ve benzeri birçok konuda görsel, işitsel, yazılı basın ve internet ortamında yoğun biçimde ele alınmakta ve tartışılmaktadır. Bu zaman diliminde bilimsel yetkinlikleri olmayan ve konuyla ilgisiz kişilerin medya üzerinden yaptığı yorum ve öneriler, tüketicileri yanlış yönlendirmektedir. Halk sağlığının olumsuz etkilenmemesi ve bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için; gıda bilimi ve teknolojisi konusunda eğitimi olmayan kişilere kesinlikle itibar edilmemesi gerekmektedir.
Gıda zehirlenmelerinin yaşanmadığı, gıda israfının yapılmadığı, gıdanın hakça paylaşıldığı günler dileğiyle.
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası
İzmir Şube Yönetim Kurulu