Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın Twitter hesabına erişimin engellenmesini istediği, mahkemenin ise bu talebi reddettiği Cüneyt Özdemir, "Belki TİB yetkilileri paylaştığım filmleri, kitapları, Instagram fotoğraflarımı beğenmemiş olabilirler" dedi.
TİB’in hesabının kapatılması için mahkemeye başvurduğu gazeteci Cüneyt Özdemir, Hürriyet'e şunları söyledi:
"TİB’in, onaylı Twitter hesabımı kapatma talebi olduğunu bu sabah öğrendim. Olabilir mi, hiçbir şeye şaşırmıyorum. Ama şöyle bir durum var. Beni 4 milyon kişi takip ediyor. Türkiye’de 12 milyon Twitter kullanıcısı var diye biliyorum. Bana yasak koydurmak, neredeyse Türkiye’de Twitter’ın üçte birini kapatmak demek. Çatışma döneminin başladığı son birkaç aydır siyasi mesajlar atmıyorum. Sadece sevdiğim filmleri, kitapları, Instagram’da çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum.
12 hesabı kapattırdım
Yaklaşık 4 milyona yakın takibim var Twitter’da. Twitter gibi Facebook’ta da çok sayıda sahte hesap kurulmuş adıma. Olur olmaz içerikler paylaşılıyor. Facebook’a başvurarak tespit ettiğim 12 hesabı askıya aldırdım. Sadece sahte hesaplar da değil, adam Facebook’ta fotoğrafımı kullanarak penis büyütücü bile satıyor!
TİB’in başka işi yok mu?
Endişe verici olan şu açıkçası… Terörle mücadelenin arttığı bugünlerde eğer TİB işini gücünü bırakıp Türkiye’nin en tanınmış gazetecilerinden birinin sosyal medya hesabını kapatma derdine düştüyse, bunu kara kara düşünmeliyiz… TİB’in varlığından, şu andaki bürokrasinin çalışma biçimine, Türkiye’de demokrasi ve hukukun işletilme şekline kadar vahim bir tablo içindeyiz.
Belki kitapları beğenmediler!
Ben artık Ahmet Hakan’a saldıranların elini kolunu sallayarak bırakıldıklarını gördükten sonra hiçbir şeye şaşırmıyorum. Benim hesabımı neden kapatmışlar elbette anlamış değilim… Çünkü Twitter hesabımda sıkıntılı hiçbir şey yok. Telefonlarımız 24 saat dinleniyor zaten, aşırı şeffaf yaşıyoruz. Ama belki TİB yetkilileri paylaştığım filmleri, kitapları, Instagram fotoğraflarımı beğenmemiş olabilirler! Vurur yüze ifadesi, sıra benim hesabımı kapatmaya kadar geldi bir tanesi…"