Gündem

The Times, ‘haftanın avukatı'nı seçti: Reyhan Yalçındağ

"6 yaşındayken Diyarbakır cezaeviyle tanıştım"

14 Aralık 2018 14:01

The Times Gazetesi, hak ihlallerine ilişkin verdiği hukuk mücadelesiyle bilinen avukat Reyhan Yalçındağ’ı haftanın avukatı seçti.

Britanya merkezli The Times Gazetesi, insan hakları alanındaki etkin hukuk mücadelesi nedeniyle Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir’i haftanın avukatı seçti. Gazete, son dönemlerde görevden alınan belediye başkanları ile tutuklu milletvekillerinin avukatlığını üstlenmesiyle gündeme gelen Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir ile gerçekleştirdiği röpotaja da yer verdi.

Gazete Karınca'nın aktardığıan göre röportajda, Yalçındağ’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hakkında tahliye kararı verdiği eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı olduğu da vurgulandı.

The Times’da yer alan röportajda, Reyhan Yalçındağ Baydemir’le birlikte, Kerem Altiparmak, Deniz Gedik, Benan Molu, Ramazan Demir, Aygül Demirtaş ve Mahsuni Karaman’ın Demirtaş’ın davasını AİHM’e taşıdıkları kaydedildi.

"6 yaşındayken Diyarbakır cezaeviyle tanıştım"

The Times’a verdiği röportajda, Demirtaş’ın davası hakkında da bilgi veren Yalçındağ hukukçu olmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlattı:

“6 yaşındayken ailemin bazı üyelerinin Diyarbakır 5 No’lu cezaevinde olmasından kaynaklı cezaevleri ve 12 Eylül Darbesiyle tanıştım. Orada Kürtlere yapılan çok ciddi işkencelerin, kötü muamelelerin, onur kırıcı uygulamaların tanığı oldum. Bu sebeple ezilenlerin avukatı olmaya karar verdim.”

"İlhamımı kadınların mücadelesinden alıyorum"

Yalçındağ, kendisine yöneltilen “Neyden ilham alırsınız meslek hayatınızda” sorusuna, kadınların ev içi, devlet, kamusal şiddete karşı yürüttükleri mücadeleden ilham aldığı yanıtını verdi.

Röportajda, Cumartesi Annelerini örnek aldığını ve onların mücadelesinin kendisini cesaretlendirdiğini vurgulayan Yalçındağ, “Yaşadığınız komik sayılabilecek bir şey söyleyebilir misiniz?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“23 yıllık avukatlık hayatımın genellikle son derece ciddi sistematik ihlallere denk geldi. Bununla ilgili Kürt coğrafyasında yaşanan köy yakmaları, gözaltında tecavüzler, ölümler, kayıplar, yargısız infazlarla ilgili açılan davaları ve bu davaları 1997 yılından beri AİHM’e taşıdım. Tüm bunların içinde unutamadığım şeylerden biri, sanırım 2000 yılı olsa gerek, HADEP Şırnak İl Başkanı’nın tek başına 25 askeri dövdüğüne dair tutuklu yargılandığı davaydı. Bu trajikomik bir olaydı.”