Çeviri: Varsan Çekiç
İngiltere'de bir mahkeme yargıcı, 22 yaşındaki Londralı bir kadının, mahkemeye çıktığında ifade verirken yüzünü tamamen kapatan peçeyi açması gerektiğine karar vermesinin ardından ülkede politikacılar, peçe giyilmesi hakkında tartışma çağrılarında bulunmaya başladı. The Independent gazetesine konuşan Shalina Litt, İngiltere'de peçe takmanın, günlük hayattaki yansımalarını anlattı
İngiltere'nin Birmingham şehrinde toplum çalışanı olan Shalina Litt, sokağa peçeyle çıktığında, en kötüyü beklemeye başladığını söyleyerek, "Peçe gerçekten kötü tepki alıyor. Bana bardak fırlatılmıştı ve araba sürdüğünüzde insanlar çok agresif oluyor. Camlarını indirip size bağırıyorlar" diye konuştu.
Shalina, İngiltere'de yaşayan 1.4 milyon Müslüman kadın arasında, yüzlerini tamamen kapatmayı seçen küçük azınlıktan birisi. Independent, yüzü peçeyle kapatma seçiminin, Londra'da bir yargıcın, 22 yaşındaki bir kadın hakkında, mahkemede ifade verirken yüzünü tamamen kapatamayacağına karar vermesinin ardından ciddi bir inceleme altına alındığını yazdı.
Londra'da Blackfriars Ceza Mahkemesi'nde kararı alan Yargıç Peter Murphy, peçenin "mahkeme salonunda görmezden gelininen bir gerçeğe dönüştü"ğünü çünkü yargının bu konuyu nasıl ele alması gerektiği hakkında emin olmadığını söyledi. Gazete, Yargıç Murphy'nin kararının, peçe gibi yüz örtülerinin kabul edilebilirliği hakkındaki ulusal tartışmayı yeniden alevlendirdiğini belirtti.
İngiltere'de örtülü kadınlara karşı olan öfkenin, böyle zamanlarda en hareretli noktasına ulaştığını belirten Shalina, "Sadece etrafta araba sürerken insanları agresif bulduğunuzda, medyada İslam'a yer verildiğini anlıyorsunuz. Woolwich saldırısından sonra (Londra'nın Woolwich bölgesinde İngiliz ordusuna mensup Lee Rigby'nin, iki Müslüman Nijeryalı tarafından bıçaklanarak öldürüldüğü olay T24) fark edilir bir hal almıştı ve medyada peçenin yer almasıyla, şimdi de yaşanıyor. Medya, bu çeşit İslam karşıtı duyguları uyandırıyor" dedi.
Shalina, sözlerine şöyle devam ediyor:
"İnsanların neden tehditkâr davrandığını biliyorum. Eğer hiç peçe takan bir kadınla tanışmadıysanız ve tecrübeleriniz sadece medyadan geliyorsa, zaten önyargılı bir fikre sahip oluyorsunuz ve insanlar tetikte oluyor."
Shalina, The Independent gazetesine seçiminin dini ve ailesinde peçe kullanan tek kişi olduğunu belirtti. Müslümanlığı daha ciddiye almak için 4 yıl önce peçe takmaya başladığını söyleyen Shalina, "Peçe takmayı, Allah'ımı memnun eden, alçak gönüllü bir hareket olarak görüyorum. Bazı insanlar daha çok dua eder ya da daha çok oruç tutar ve ben de kendimi daha çok örtüyorum. İnsanları memnun etmek için giyinmiyorum, Allah'ımı memnun etmek için giyiniyorum. Peçe takan bir kadını düşündüğünüzde, aklınıza radikal islamcılar geliyor. Ancak bu sadece manevi bir şey" diye belirtti.
Bazı Peçe takanların aksine Shalina, aile dışında peçeyi devamlı giymekle yükümlü olarak hissetmediğini belirterek, "Kimse beni takmaya zorlamıyor, istediğim zaman çıkartabilirim. Yaşlı beyaz (ingiliz) komşumu gördüğümde, peçemi çıkartıp yüzümü gördüğünden emin oluyorum. Açıkçası sıcak günlerde giymeyi serinletici buluyorum ancak rahatsız edici olduğunda ya da nezle olduğumda ve burnum tıkandığında giymiyorum. Bu dini bir seçim. Okulda çalıştığımda ve insanların anlayamayacağı yerlerde peçemi takmıyorum. Eğer ailemi ziyaret etmek için Northampton'a gidiyorsam, peçemi takmam çünkü kimse anlamayacaktır ve tartışma çıkarmaya değmeyecektir" dedi.
İki çocuğu olan Shalina, eğer kızı peçe takmayı seçerse mutlu olacağını ancak seçimin tamamen ona ait olduğunu söyleyerek, "Peçe takmak özgür kılan ve güçlendirici bir deneyim. Yaş ayrımcılığı, cinsiyet ayrımcılığı ya da ırkçılık yüzünden baskı görmüyorum çünkü kimse görmüyor" diye konuştu.
Independent, kadınların peçe takmasının zorunlu olduğunu söyleyen kutsal bir yazının olmadığına dair pek çok İslam âliminin hem fikir olduğunu, ancak bazılarının bu hareketi takdire değer bir Allaha hürmet olarak gördüğünü yazdı. Gazete ayrıca Hz. Muhammed'in eşlerinin, yüzlerini örtüklerinin kabul edildiğini belirterek, ancak Kuran'ın, peygamberin eşlerinin, diğer kadınlar gibi olmadıklarına da açıklık getirdiğini yazdı.
Indipendent gazetesine konuşan Leicester şehrinde yaşayan ve peçe takan 39 yaşındaki, 4 çocuk annesi Farhana, "Burada doğup, büyüdüm. Bu ülkeyi seviyorum ve herkese eşit davrama prensibini seviyorum. Peçem, aktif bir İngiliz vatandaşı olmamı engellemiyor. Örneğin, inancı ne olursa olsun evsizlere bakmanın, benim sorumluluğum olduğunu hissediyorum. Her Cumartesi evsizleri ziyaret eden bir hizmete yardım ediyorum. Bu hizmet, her inançtan ve inançsız insanı evsizlere yardım etmek için biraraya getirdi. Evsizler merkezindeki insanlar bana, diğerlerine nasıl davranıyorlarsa, öyle davranıyorlar. Hiç kimseden bir kere bile kötü söz ya da olumsuz tepki görmedim. Sokakta ya da şehir merkezinde bile beni görseler, kabul ediyorlar" dedi
Gazeteye konuşan Birleşik Krallık İslam Topluluğu'nun direktörü Julie Siddiqi ise, peçenin gereksiz olduğuna inandığını, ancak peçeye karşı gösterilen aşırı tepkiden kaygılandığını belirterek, "Bazı kişilerin peçeyi ulusal bir sorun olarak göstermesi acınası bir durum. Sayıları bir kaç bin olan kadınlardan bahsediyoruz ve bunu bütünsellik içinde ele almamız gerekli. Peçe hiç takmadım ve takmazdım çünkü peçenin İslam'ın gerekli bir parçası olarak görmüyorum. Ancak göreceli olarak az sayıda peçe takan kadınlar için peçenin hukuken yasaklanması gidilecek yol değildir. Ayrıca, Müslümanların ülkeye tehdit olduğu anlamını çıkarmak için bir şekilde peçenin kullanılması salakça, zarar veren ve Müslümanlara karşı gereksiz bir genel nefret uyandıran eylemdir" dedi.