İngiliz The Economist dergisinin bu haftaki sayısında Türkiye’de AKP hükümeti ve PKK arasındaki barış sürecinin ‘ağır işlediği' yorumu yapıldı.
Derginin Diyarbakır ve Şanlıurfa menşeli yazısında, süreç için “Kaplumbağa hızında ilerliyor” deniyor.
BBC Türkçe’de yer alan haberde, barış süreci dâhilinde PKK lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’da daha büyük bir hücreye yerleştirildiği ve Anadolu Ajansının (AA) Kürtçe yayına başladığı hatırlatılıyor.
Economist, AA’nin Kürtçe yayınına ilişkin bir Twitter kullanıcısının yaptığı “İçeriği ne olacak? Daha çok yalan mı?” eleştirisine de yer verdi.
PKK’nın 9 Eylül’de ‘çekilmeyi durdurdukları’ yönündeki ifadelerini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘bütün PKK’lılar çekilene kadar yeni bir adım atılmayacağına dair açıklamasını aktaran dergi, PKK’nın hükümetten ‘bir işaret beklediğini’ belirtti.
Dergi, PKK’nın ‘en büyük talepleri’ olarak nitelediği devlet okullarında Kürtçe eğitim hakkının gerçekleşmesi için anayasada ‘ince değişiklikler’ yapılması gerektiğini ifade ederken, Meclis Anayasa Komisyonu’nun tartışmaların içine gömüldüğünü, AKP’nin de kendi başına anayasal değişlik yapamayacağını yazarak, şu ifadelere yer verdi:
“Ama binlerce Kürt’ün dayanaksız suçlamalarla hapse atılmasına neden olan ceza kanunun terörle ilgili maddelerini değiştirebilirdi. Ve meclise giriş için seçim barajını yüzde 10’dan aşağı çekebilirdi.”
Derginin görüşlerine yer verdiği Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi de, “Türkiye’nin batısında da, doğusunda da Kürtler seçilebilir, koalisyon hükümetlerinde iktidarı paylaşabilirlerdi. Bu, birliği sağlamlaştırabilirdi” diyor.
Suriyeli muhalifin iddiası: Türkiye bize silah veriyor
“Kürtler, AKP’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki kuzenleriyle ilişkisinde ikiyüzlü davrandığını görüyor” yorumunu yapan dergi şöyle devam ediyor:
“Suriye’de Kürtlerin yaşadığı fiili özerk bölgelerin idaresini elinde tutan PKK bağlantılı Demokratik Birlik Partisi (PYD) lideri Salih Müslim, görüşmeler için iki defa İstanbul’a davet edildi. PYD’nin Ankara’da büro açabileceği konuşuluyor. Ama PYD yetkilileri Türkiye’yi Suriye’de kendilerine karşı savaşan cihatçıları silahlandırmakla suçluyor. Şanlıurfa’da bir devlet hastanesindeki Suriyeli muhalifler, Kürtlerle çatışırken vurulduklarını doğruluyor. Genç bir muhalif, “Türkiye bize bazı silahlar veriyor” iddiasında bulunuyor. Hükümet buna karşı çıkıyor ve Suriye’deki radikal İslamcıların kendi güvenliğine tehdit oluşturduğunu söylüyor.”
Gezi Parkı protestolarını bastırılması ve olaylar sırasında beş kişinin ölmesiyle, hükümetin imajının sarsıldığı yorumunu yapan dergi, gelecek yıl Mart ayında yapılacak yerel seçimlerin ‘hükümet için referandum olarak görüldüğünü’ yazıyor.
Antakya’da Ahmet Atakan’ın ölümünün yeni gösterileri tetiklediğini aktaran dergi, “Kürtler de kendi kitlesel gösterilerini düzenlemekle tehdit ediyor. Ama Erdoğan, AKP’nin Öcalan’la görüşmesine tepki gösteren milliyetçi seçmenleri dışlamaktan korktuğu için onların [Kürtlerin] taleplerine boyun eğme konusunda isteksiz olabilir” ifadelerini kullanıyor.
“AKP’yi eleştirenler bile Erdoğan’ın Kürtler için seleflerinden daha çok şey yaptığını kabul ediyor” yorumunu yapan derginin, görüşlerine yer verdiği İstanbul Şehir Üniversitesi öğretim üyesi Mesut Yeğen de ‘ne hükümet ne de PKK çatışmalara yeniden başlamaya hazır. Mart ayında ilan edilen ateşkes sürecek” diyor.
Economist dergisi yazısını, ‘yılbaşından bu yana ne bir askerin ne de bir PKK’lının öldüğünü’ belirten Mesut Yeğen’in, “Bu da en büyük ödüldür” sözleriyle sonlandırıyor.