Engin Tuzcuoğlu başkanlığındaki Tahkim Kurulu Türkiye’deki amatör maçları mercek altına aldı. 44 ilde 3 bin 300 maçta, binlerce hakem ve gözlemcinin yaklaşık 4 milyon TL’yi paylaştığı ortaya çıktı.
Türkiye Futbol Federasyonu, futbol tarihinde eşine az rastlanacak bir konuya el attı. Adeta “soygun” olarak nitelendirilebilecek operasyonların altından binlerce maç; binlerce hakem ve gözlemci çıktı.
Mustafa Anıklı’nın Milliyet’teki özel haberine göre, her şey, Kırıkkale’deki hakem-gözlemci yolsuzluğu dosyasında, Avukat Engin Tuzcuoğlu başkanlığındaki Tahkim Kurulu’nun dikkatli ve titiz incelemesi sayesinde başladı.
Tahkim Kurulu, Kırıkkale dosyasındaki soruşturmayı derinleştirince sistemin sahte maçlar ve takımlar üretmeye müsait olduğunu tespit edip, bu durumu kararına ayrıntılı olarak yazdı.
Tahkim’in ayrıntılı bu kararından sonra, bu tür olayların başka illerde de yaşanabileceğini göz ardı etmeyen TFF hukukçuları, derinlemesine bir araştırma içerisine girdi. Bunun yanında ihbar mailleri de arka arkaya gelmeye başlayınca soruşturmanın gidişatı daha da genişledi.
Soruşturma kapsamında 44 ili kapsayan bir yolsuzluklar zinciri, şimdilik 3 bin 300 maçta olağandışı hareket ve bunlarda görev yapan hakemler ve gözlemciler, yaklaşık 4 milyon TL’lik bir soygun ortaya çıktı.
Federasyonun yaptığı bu çalışma dışında, Spor Genel Müdürlüğü’nün de aynı konu ile ilgili çalışma içine gireceği ve önümüzdeki günlerde açıklama yapılacağı bildirildi.
Peki, ne oldu da TFF’nin kasasından milyonlarca lira ekstra para çıktı?
2010-2011 ve 2011-12 sezonunu mercek altına alan TFF yetkilileri, iki yıllık süre içerisinde neler bulmadı ki?
PKK’ya mı gidiyor?
Bir günde 10’larca maç yöneten hakem mi? Aynı anda 3-4 maçta birden görev yapanlar mı? Aynı saatte 6-7 maçın gözlemciliğini üstlenenler mi? Kilometrelerce uzaklıktaki maça ışınlanan mı? Bir sezonda 6-7 kez karşılaşan, hatta bazı günler 2 defa maç yapan takımlar mı?
Oynanmamış maçı, yapılmış gibi göstererek, hem üç hakem, hem de gözlemci için para çıkaran bazı “İl Hakem Komiteleri”nin, inanılmaz bir para trafiği içinden nemalanmış görünüyor. Hatta bunun PKK’ya para aktarılmak için kullanıldığı bile ihbarlara yansıdı.
İstanbul, Ankara gibi büyük illerin de yer aldığı bu operasyonda Bursa, Manisa, Sakarya, Trabzon, Kayseri, Konya, Giresun, Gaziantep, Eskişehir, Diyarbakır, Yalova gibi şehirlerde tüm amatör maçlar mercek altına alındı, inanılmaz tablolara ulaşıldı. Daha önce, “Gönder listeni, al paranı” diyen Türkiye Futbol Federasyonu’nun incelemesinde, amatör kategorideki maçlarda müthiş yolsuzluklara rastlandı.
Gönder bankamatiği!
Bu maç trafiği içerisinde il hakem komitesi nasıl nemalandı?
1- Hakemlerin internet şifreleri, il hakem komitesinin elindeydi. Para, hakemlerin hesaplarına yatırılırken, oynanmamış maçı, “var” gibi gösterenler de parayı cebe atıyordu. Tecrübesiz, “çaylak” tabir edilen hakemler de buna göz yummak zorunda kalıyordu.
2- İnternet bankacılığı konusunda ehil olmayanlar(!) işi daha kestirme yoldan hallediyor, hakemlerin bankamatiğini yanlarında taşıyordu. Gelen paradan kendi payını alıyordu.
3- Hakemlerin bundan hiç haberi olmuyor, yönettiğinden fazlası yatırılan hakeme, “Yanlışlık olmuş, sana yatırılan fazlalığı iade et” diyerek, parayı elden (!) teslim alıyordu.
4- Ya da gözlemcilik payesi vererek, -sözde- görevlendirdikleri şehrin ileri gelenlerine, “Aldığın üç kuruş para... Onu da masraflarımızda kullanalım. Çay, kahve alalım” diyerek o paralara göz dikiyorlardı.
Neler yapılmış
* 1 hakem 1 günde 10’larca maçta görev almış
* Aynı saate oynanan 6-7 maça gözlemcilik yapılmış
* Kilometrelerce ötedeki maça ışınlanan olmuş!
* 1 sezonda, 2 takım 6-7 kez karşı karşıya gelmiş
Suç duyurusu yapılacak
Durumun vahametini gören TFF, bu işe el koyarak bu sezondan itibaren olayı kilitledi ve kaçağı kapattı. Basit bir bilgisayar programıyla her şey halloldu. Buna göre, olağandışı görevlendirmelerde sistem, hakemi otomatik olarak reddediyor.
Ancak daha önce yapılanlar liste halinde çıkarılarak TFF Hukuk Kurulu’na teslim edildi. Hakem, gözlemci ve il hakem kurulu yöneticileri hem sportif soruşturma geçirecek, hem de adli makamlar önünde hesap verecek. “Nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla karşı karşıya kalacak kişilerin suçu sabit görülürse “iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına” çarptırılacak. Ayrıca bunu yapan kamu görevlisi ise görevinden de olabilecek.