Dünya
Deutsche Welle

Tezkere meclisten geçti

Türk askerine sınır ötesinde operasyon yetkisi veren, yabancı askerlerin de Türkiye üzerinden geçiş yapmasını sağlayan tezkere TBMM’de kabul edildi.

02 Ekim 2014 23:43


TBMM'deki oylamada tezkere için 298 milletvekili "evet", 98 milletvekili de "hayır" oyu kullandı. Türk hükümeti, tezkereyle "başta IŞİD terörü olmak üzere bölgesindeki tüm terör tehditleriyle daha etkin ve hızlı mücadeleyi gerçekleştirmeyi ve IŞİD’le mücadele eden uluslararası koalisyona tam destek" vermeyi hedefliyor.

Meclisteki tezkere oturumunda hükümet adına söz alan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, tezkereye neden gerek duyduklarını anlattı. Türkiye’nin özellikle Suriye ve Irak sınırındaki terör riski ile tehdidinin arttığına vurgu yapan Yılmaz, PKK’nın Irak’ta varlığını sürdürmesinden, IŞİD tehdidinin de gün geçtikçe tehlikeli bir boyuta ulaştığından yakındı. Birleşmiş Milletler’in terörle mücadelede üye ülkelerin ortak hareket etmesini en önemli görev saydığını dile getiren Yılmaz, tezkerenin tek hedefinin Türkiye’ye saldıran teröristler olduğunu söyledi.

Yılmaz, "tıpkı PKK tehdidine karşı olduğu gibi IŞİD tehdidiyle mücadelede de uluslararası toplumun birlikte hareket etmesinin şart olduğunu" dile getirdi. IŞİD’in Türk şoförlerinin yanısıra Musul’daki diplomatik personeli de rehin almaktan geri durmadığını kaydeden Yılmaz, IŞİD’le mücadele için ortak hareket eden uluslararası topluma Türkiye’nin tam destek vereceğini anlattı. Uluslararası koalisyonun IŞİD’İ bombalamaya başladığı günden beri Türkiye’ye sığınan Suriyeli sayısının 163 bini bulduğunu ve Türkiye’nin toplam 1 milyon 300 bin Suriyeli'yi ağırladığını ifade eden eden Yılmaz, Türkiye’nin sığınmacılara bugüne kadar 4 milyar dolarlık bir harcama yaptığını da açıkladı.

“IŞİD, ulusal güvenliğimize doğrudan tehdittir. Sınırdaki 3 kapının Suriye tarafını kontrol eden IŞİD tehdidine karşı mücadelede kararlıyız” diyen Yılmaz, Suriye topraklarındaki Süleyman Şah Türbesi’ni korumanın da Türkiye’nin ‘asil görevi' olduğunu kaydetti. Yılmaz, hükümetin tezkereyle IŞİD’e karşı daha güçlü bir mücadele içine gireceğini vurguladı.

“Asıl IŞİD’ci sizsiniz”

Tezkereye ‘hayır’ oyu kullanacağını daha önce açıklayan HDP adına meclisteki oturumda söz alan Ertuğrul Kürkçü oldu. Sözlerine “Kobani’de IŞİD canileriyle mücadele eden 10 binlerce kardeşimizi selamlıyorum” diyerek başlayan Kürkçü, “Tezkereye hayır demek, Kobani halkının yanında olmamak, IŞİD’İ desteklemektir” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu hedef aldı. Tezkerenin Anayasa’ya ve bölgedeki ihtiyaçlara aykırı olduğunu söyleyen Kürkçü, hükümete “Asıl IŞİD’ci sizsiniz. Bugüne kadar IŞİD’le beraberdiniz. Onların sınırdan geçip Kürtlere saldırmasına göz yumdunuz” suçlamasında bulundu.

Hükümetin gerçekte IŞİD diye bir meselesi olmadığını öne süren Ertuğrul Kürkçü, Türk hükümetinin Suriye’deki muhalifleri de desteklediğini iddia etti. Tezkerenin Kobani’ye destekle ilgisi olmadığını dile getiren Kürkçü, “Türkiye, tezkereyle bir maceraya girmemelidir. Irak ve Suriye halkına destek verilirken, sınırlar kontrol altına alınmalıdır. Eğer Kobani düşerse; Türkiye’deki, İran’daki, bölgedeki tüm Kürtler ayaklanacaktır” diye konuştu.

MHP'den tezkereye destek

Tezkereye ‘evet’ oyu vereceğini açıklayan MHP adına mecliste Mehmet Şandır konuştu. Tezkereye verdikleri desteğin hükümete destek olarak algılanmamasını isteyen Şandır, tezkerenin hükümetin dış politikadaki başarısızlığının bir ürünü olduğunu da dile getirdi.

“Devlete ve millete sahip çıkmak bizim milli meselemizdir. PKK varlığıyla mücadele ederiz. Terörün karşısındayız” diyen Şandır, hükümete “Gelinen bu noktada bir vicdan sorgulaması yapıyor musunuz? 13 yıldır hükümettesiniz de PKK varlığını neden bitiremediniz, bu tezkereye ihtiyaç duydunuz?” sorularını yöneltti. Hükümetin tezkereyle "Haçlı ordusunu Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeye davet etmek zorunda kaldığını" söyleyen Şandır, “Sizi Müslümanlar unutmayacak” çıkışında bulundu.

“Hükümetin asıl derdi Şam rejimi"

Tezkereye ‘hayır’ oyu vereceğini açıklayan CHP adına da Faruk Loğoğlu konuştu. “Tezkerenin başı sonu belli değil, hedefleri de muğlak” diyen Loğoğlu, bugüne kadar hiçbir şekilde Irak’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkmayan hükümetin, uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluktan bahsederek tezkereyi gündeme getirmesinin de maceraperest dış politika ürünü olduğunu savundu. Loğoğlu, hükümetin asıl derdinin IŞİD değil, Suriye olduğunu ve bunu da tezkere metninde defalarca Suriye rejiminden bahsederek gösterdiğini kaydederek “Süleyman Şah türbesini korumak da tezkerede gerekçe yapılmıştır. Bu da ucuz politikadır. Bir tezkereye ihtiyaç olmadan Türkiye, Süleyman Şah’ı korumak için gereken karşılığı verme hakkına zaten sahiptir. Hükümet bu tezkereyle Ortadoğu’da oynanan oyunun bir figüranı olacağının, askerlerimizi de savaş sahalarına süreceğinin işaretini vermektedir" dedi.

Türkiye'nin IŞİD’e karşı uluslararası koalisyonun bir parçası olması gerektiğini, ancak bu koalisyonun askeri boyutunda görev yapmaması gerektiğini söyleyen Loğoğlu “IŞİD’in can damarları Türkiye’dedir. Türkiye toprakları terör örgütlerine lojistik destek olmaktan çıkarılmalıdır” diye sözlerini sürdürdü.

Türkiye ne yapacak?

Tezkerenin meclisten geçmesinin ardından Ankara’daki IŞİD mesaisi daha da hızlandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında hemen bir ‘güvenlik zirvesi’ düzenlendi. Zirvede temel önceliğinin Türkiye sınırlarını korumak olduğuna dikkat çekildi ve uluslararası koalisyona nasıl destek verileceğinin teknik ayrıntıları üzerinde de hem askeri hem de siyasi değerlendirmeler yapıldı.

Önümüzdeki günlerde bu değerlendirmeler Batılı müttefiklerle daha da yoğunlaştırılacak. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, “Tezkereden sonra hemen bir adım beklemeyin” derken, Batılı müttefiklerle değerlendirmelerin bu süreçte daha da derinleşeceğinin işaretlerini verdi. Ankara önümüzdeki günlerde NATO Genel Sekreteri başta olmak üzere bir çok kritik ziyarete hazırlanıyor. Ankara’nın tezkere sonrası hareket planlamasında Suriye topraklarındaki Süleyman Şah Türbesi çevresinde güvenlik tedbirlerinin artırılması, Suriye sınırı derinliklerinde bir güvenli bölge oluşturulması ve yine sınırda uçuşa yasak bölge çizilmesine ilişkin değerlendirmeler öne çıkıyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle