Güneşli ve İSOB işçileri, sokağa çıkma yasakları ve çatışmaların sürdüğü bölgelerde yaşayanlara destek olmak için imza ve yardım kampanyası düzenliyor. İşçiler, barış çağrısı yaparak, ‘’Bu halk birbirine sahip çıkmazsa bu sorun çözülmez’’ diyor.
Evrensel’de Sinan Ceviz imzasıyla yayınlanan habere göre,imza ve yardım kampanyasının sürdüğü yerlerden biri de Ambarlı Limanı. Limanda çalışan Yunus Yadigar, bu çabalarını şöyle anlatıyor:
“Ben Türk’üm. Ülke bölünmesin diye canımı veririm ama olan bu değil kardeş kanı dökülüyor. Görüyorum ölen sivilleri insan dayanamıyor. Ölen körpecik askerlerimizin hesabını kim verecek? Daha düne kadar yoktu bu işler. Şimdi tekrar barış olmalı bunun için biz de ses çıkarıyoruz ve imza toplayarak derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu halk birbirine sahip çıkmazsa bu sorun çözülmez.”
Limandan Orhan Miney ise “Ölüm haberleri geldikçe ben insanlığımdan utanıyorum. Burada bir şeyler yapamıyoruz daha fazla sessiz kalırsak bu ateş hepimizi yakar. İnsanlar kör olmuş iyi oluyor diyenler var, ama bilmiyorlar ki ölüme sevinen hiçbir hakkını koruyamaz. Yarın bize diyecekler savaş var, maaşlarınızı düşürüyoruz. Savaş var zam yok diyecekler, savaş sadece Sur’u yıkmaz hepimizi yıkar. Onun için ses vermeye çalışıyoruz bir şeyler yaparak durumu değiştirmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
İmza toplayan biri tekstil işçisi de kampanyayla ilgili şunları dile getirdi: “Biz aramızda konuştuk şimdi arkadaşlar değişik yerlerde imza topluyorlar. Amacımız bu ülkede söz söylemek suç olmamalıyı anlatmak. Akademisyenler imza attı okullarından oldu. Bu nedir böyle? Ölümler olmamalı. Biz de karşı çıkıyoruz onun için imza topluyoruz. Daha dün korkudan bu konuyu konuşamıyorduk ama şimdi en azından ne olur ne yapmak lazım işyerimizde konuşuyoruz. Kafasını kuma gömenler de var tabii. Ayrıca bir de oradaki siviller için gıda yardımı başlattık. Çabamız umarım başarıya ulaşacak.”
Herkes katkı sundu
İşçilerden Cihan Batar da “Biz arkadaşlarla doğuda yaşanan göçlere ve buna sebep olan savaşa, devletin oradaki sivillere yaptığı baskıdan çok huzursuzduk. İlk olarak akademisyenlere destek için başlattığımız imza kampanyası için imzaları nakış atölyelerinde toplamaya başladık. Aynı zamanda bölgede sokağa çıkma yasağının yaşandığı sokaklarda mağdur olan ailelere kuru gıda toplamaya başladık. Çocuk bezi çocuk maması toplamaya başladık. Herkes çok duyarlıydı. Gittiğimiz her kapıdan insanlar bize evlerindeki gıdalarını verdi. Alışveriş yaptığımız market dahi katkıda bulundu. Herkesin bu konuda duyarlı olduğunu gördük” dedi.
Güneşli ve İOSB işçileri yürüttükleri kampanyayı 7 Şubat Pazar günü saat 14.00’te Şirinevler Meydanı’nda gerçekleştirecekleri bir basın açıklamasıyla sonlandıracak. Toplanan imzalar kamuoyuna duyurulacak ve toplanan yardımlarda bölgeye ulaştırılmak için yollanacak. İmza ve yardım kampanyasının sürdüğü işyerlerinden işçilerin ortak eğilimi ise yapılacak açıklama sonrasında işyerlerinde kampanyanın sonuçlarını değerlendirmek, yeni ve daha ileri neler yapılacağının kararlarını almak.
Barışı konuşacaklar
İkitellililer Güneydoğu bölgesinde yaşanan çatışmalı ortamdan rahatsız. Çatışmaların ve sokağa çıkma yasağının kaldırılarak Silopi, Cizre ve Sur’da hayatın normale dönmesini istiyorlar. Bunun için mahallenin ileri gelenlerinin ve yöre derneklerinin organize ettiği halk toplantısında yan yana gelecekler.
7 Şubat Pazar günü İkitelli Cemevi’nde yapılacak toplantıda “Ülkemizdeki çatışmalı ortamın sebebi nedir? Analar ağlamasın, çocuklar ölmesin demek suç mudur? Akan kanı durdurmak mümkün mü? Eşit haklara dayalı ortak yaşam nasıl sağlanır?” sorularına yanıt aranacak. Toplantıya “Barıştan yanayız. Suça ortak olmuyoruz” diyen akademisyenlerden Doç. Dr. Nilgün Ongan, bölgeye partisinin heyeti ile giden CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Ali Şeker ve EMEP İstanbul İl Başkanı Güven Gerçek de konuşmacı olarak katılacak.