Albay Cemal Temizöz'ün 9 kez müebbetle yargılandığı Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki faili meçhuller davasında önemli gelişmeler yaşanıyor.
Tutuklu olarak yargılanan eski Cizre belediye başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ, dünkü duruşmada çarpıcı açıklamalarda bulundu. 1985 yılından itibaren aile olarak PKK'nın hedefi olduklarını söyleyen Atağ, terör örgütünün Cizre bölgesindeki sorumlusu olarak bildikleri 'Hogir' kod isimli teröristin yönetimindeki grup tarafından çok sayıda saldırıya maruz kaldıklarını anlattı. Babası, kardeşi ve yeğenini de bu terör grubunun katlettiğini belirten Atağ, 1990'da aynı teröristi jandarma karakolunda yüzbaşı üniformasıyla gördüğünü vurguladı. Atağ, mahkemede 'Hogir' kod isimli teröristle karşılaşmasını şöyle aktardı:
'Bir gün BOTAŞ karakoluna tanışıklığım olan Şentürk binbaşının yanına gittim. Odasında subay kıyafetli biri vardı. Beni tanıştırdı, 'Bu Kadir yüzbaşı, yardımcım' dedi. Yaklaşık üç ay sonra Şentürk binbaşı- yı tekrar ziyarete gittim. Bana 'O gün seninle tanıştırdığım yüzbaşı Kadir var-dı ya, işte o Hogir'di.' dedi.'
PKK itirafçısı suçlamaları reddetti
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen faili meçhuller davasının dün yapılan ikinci duruşmasında Albay Cemal Temizöz, Kamil Atağ ve diğer tutuklu 4 sanık hazır bulundu. Fırat Altın kod isimli PKK itirafçısı Abdülhakim Güven, savunmasında suçlamaları reddetti: 'Eğer yaptığım hizmetler suçsa, ben 15 yıl boyunca kime hizmet ettim, bilmek istiyorum' dedi.
Kamil Atağ'ın oğlu Temer Atağ da suçlamaları reddederek, kendisine atfedilen bir cinayetin işlendiği sırada Bilecik'te asker olduğunu, Cizre'de dahi bulunmadığını söyledi. Bu arada geçtiğimiz hafta genel teamüllere aykırı olarak yüzbaşı refakatinde duruşmalara getirilen Albay Cemal Temizöz, bu sefer iki yüzbaşı ve bir albayın refakatinde duruşmaya getirildi. Albay ve yüzbaşılar, duruşma boyunca dönüşümlü olarak salonda hazır bekledi. Duruşmaya, eski Cizre belediye başkanı ve korucubaşı Kamil Atağ'ın açıklamaları damgasını vurdu. Atağ, 'Hogir' kod isimli teröristin yönetimindeki grup tarafından babası, kardeşi ve yeğeninin katledildiğini anlattı. Grubun saldırıları sonucunda devletle çalışmaya başladıklarını belirtti. 'Hogir' kod isimli teröristle de daha sonra bir jandarma karakolunda nasıl tanıştıklarını açıkladı. Atağ'ın bahsettiği tanışma 1990'lı yıllarda JİTEM'in Silopi bölgesindeki üssü olan ve geçtiğimiz aylarda asit kuyuları ile gündeme gelen BOTAŞ karakolunda gerçekleşmiş. Atağ şunları söyledi:
'Bir gün BOTAŞ karakoluna tanışıklığım olan Şentürk binbaşının yanına gittim. Odasında üzerinde subay kıyafeti olan biri vardı. Beni tanıştırdı, 'Bu Kadir yüzbaşı, yardımcım.' dedi. Tokalaştım. Şentürk binbaşı bana dedi ki: 'Şimdi Hogir burada olsa ne yapardın?' Ben de dedim: 'Burada olsa affetmezdim.' Bu olaydan yaklaşık üç ay sonra Şentürk binbaşıyı tekrar ziyarete gittim. Bana 'O gün seninle tanıştırdığım yüzbaşı Kadir vardı ya, işte o Hogir'di.' dedi. Çok kızdım, bir şey demedim ama küstüm kendisiyle.'
Duruşmada savcı, tanık M. Nuri Binzet'e yönelik tehditlerin ve rüşvet teklifine ilişkin bilirkişi raporuyla, ses kayıt tutanaklarının dosyaya eklenmesini talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.