Türkiye'nin güneyi 10 gündür yangınlarla mücadele ediyor. Yangının aktif olarak devam ettiği yerlerden Muğla’nın Milas ilçesinde, alevlerin çarşamba gecesi Kemerköy Termik Santrali’ne sıçraması ve Yeniköy Termik Santrali’ne yaklaşmasıyla köylüler tedirgin ve öfkeli. Bölgede yaşayan vatandaşlar, "Aşağıda deniz kenarında termik santral var. Oraya giden yardım burada olmadığı için biz gariban köylüler cayır cayır yandık, hala da yanıyoruz. Santrale giden yardımın yüzde biri bize gelseydi, belki de bu arazinin yarısı yanmazdı, evlerimiz kurtulurdu." ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe'den Gonca Tokyol'un haberine göre, yangının salı sabahı başladığı Akçakaya ve Fesleğen köylerinde alevler evlerin dibine gelmiş durumda. Havadan müdahalenin köylüler ile Milas Belediyesi yetkililerinin verdiği bilgiye göre “nadiren geldiği” bölgede, alevlerle mücadele itfaiye ekipleri ve köylüler tarafından gerçekleştiriliyor.
Alevlerin köyün üzerindeki tepeye geldiğini ve evlere ulaşmaması için mücadele verildiğini kaydeden Akçakaya Muhtarı Haydar Yıldız, evlerin boşaltıldığını, bölgeyi terk etmek istemeyen bazı vatandaşların kolluk kuvvetleri tarafından zorla götürüldüğünü ifade etti. Yangınla mücadelede yalnız bırakıldıklarını savunan muhtar, “Dün biraz müdahale için gelenlerin sayısı arttı ama bunu zamanında yapsalardı evlerimiz yangın tehdidi altında kalmazdı” diye konuştu.
"Destek geç kaldı"
Köylüler de yangının salı sabahı başladığını, ancak çarşamba öğle saatlerine kadar devletten ve bölgedeki diğer kurumlardan yardım alamadıklarını söyledi. Yangına müdahale eden ekipten olan Akçakaya köylülerinden 29 yaşındaki Deniz Bey de köyünün yaslandığı dağa ulaşan alevleri göstererek, “Dünden beri kendi imkanlarımızla yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yardım istememize rağmen ne arazöz ne havadan destek göndermediler. Destek çarşamba günü geldi ama geç kaldı” dedi.
Kendi aralarında iş bölümü yapan köylülerin traktörler ve tankerlerle müdahale ettiğini, yoldan uzak bölgelere müdahale şanslarının olmadığını ifade eden Deniz Bey, termik santral için kendilerinin feda edildiğine inanıyor:
- "Aşağıda deniz kenarında termik santral var. Birtakım zengin tayfanın, devlet büyüklerine yakın insanların yeri yanmasın diye herkes oraya gitti. Tabii önemli termik santral, elektrik üretiyor ama orman daha önemli. Milyonlarca çam ağacı, zeytin ağacı, tonlarca yağ yandı. Bunların hepsi santral zarar görmesin, yanmasın diye gitti."
-
- 6-7 tane uçak, helikopter oraya çalıştı. Kamyonlarla taş ocaklarından mıcır taşındı, etrafına döküldü. Arazözler vardı, sahil güvenlik vardı… Oraya giden yardım burada olmadığı için biz gariban köylülüler cayır cayır yandık, hala da yanıyoruz. Santrale giden yardımın yüzde biri bize gelseydi, belki de bu arazinin yarısı yanmazdı, evlerimiz kurtulurdu."