Terim’in istifasının ardından toplanan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, birçok ismle konuştu, ancak hiçbirine karar vermedi.
12 Ekim 2009 03:00
A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim’in istifasının ardından toplanan Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, Hiddink’in de aralarında bulunduğu birçok ismi konuştu, ancak hiçbirine karar vermedi.
Hürriyet'in haberine göre Fatih Terim’in istifası yeni teknik direktör isimlerini de gündeme getirdi. Üzerinde anlaşmaya varılmış kesin bir isim yok. Ama Milli Takım’ın başına getirilmemesi konusunda anlaştıkları bir isim var. Bir dönem Galatasaray ve Beşiktaş’ı da çalıştıran Mircea Lucescu...
Anlaştıkları ikinci madde de çok açık; Milli Takım sorumlusu kesinlikle yabancı bir isim olacak.
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Belçika maçından hemen sonra Fatih Terim’in istifa kararını değerlendirmek için toplandı. Toplantıda öncelikle Terim’in istifası kabul edildi.
Daha sonra da Milli Takım’ın başına getirilecek isim gündeme geldi. İlk önerilen isim Hollandalı Guus Hiddink oldu. Hiddink’in Güney Kore, Avustralya, Rusya, Chelsea gibi takımlardaki başarıları konuşuldu. Benzer başarıları Türk Milli Takımı’nda da tekrarlayabileceği değerlendirildi.
Ancak üzerinde kesin bir anlaşmaya varılmadı. Diğer alternatifler de masaya yatırıldı. Ve yeni hocanın özellikleri sıralandı:
1. Kesinlikle çok ünlü bir isim olmalı. 2. 10 yıllık bir plan yapmalı. 3. Bu planı uygulayacak zaman da kendisine tanınmalı.
Daha sonra, şu an boşta olan teknik direktörlerin listesinin çıkartılmasına, ardından sözleşmesi devam edenlerin listelenmesine karar verildi.
Terim'in 7 ölümcül günahı
Vatan Gazetesi'nin haberine göreyse Fatih Terim’in "ölümcül günahları" Milli Takımın, 2010 biletini kaçırmasında direkt rol oynadı. Grupta 9 maçta 15 puan kaybedip, elemelere katılan 53 ülkeden 28’ine geçilen A Milliler’in bu başarısızlığında Terim, hatalarıyla suçlular listesinde ilk sıraya çıktı. İşte Finlandiya, Macaristan, K.İrlanda, Letonya, Litvanya, Belarus, Avusturya gibi ülkelerin bile gerisinde kalan Fatih Terim'in bize pahalıya patlayan hataları şöyle:
1. Rakiplerle kavga etti: Terim, Belçika ve Bosna maçlarında rakip ülkelerin hocaları Vercauteren ve Blazeviç’le kavga etti. Bu olaylarla hem motivasyon özelliğini yitirdi hem oyuncularını iyice gerip etkisiz eleman haline getirdi. Bosna’da en çok ihtiyaç duyulan anda oyundan atıldı.
2. Oyunculara hakaret: İspanya’ya Ali Sami Yen’de kaybettiğimiz 2-1’lik maç sonrası, “Çaylaklar gibiydiniz. Beni bitirdiniz, rahatladınız mı?” diye takıma fırça attı. Nihat’a “Piyasa mı yapıyorsun? İspanya Kralı mısın?”, Tuncay’a “Sana güvenmiştim, sahada yoksun”, Volkan’a “Bıktırdın” diye sert eleştiriler getirdi. Oyunculara hakaret edince ipler koptu. En yakını Emre Belözoğlu bile bu maçtan sonra soyunma odasında hocası Fatih Terim ile tartıştı.
3. Bir Auelio bulamadı: Mehmet Aurelio sakatlandı, koca ülkeden bir tane yerli Aurelio bulamadı. Çok sayıda isim denedi, istikrarı sağlayamadı. Her maçtan önce “En büyük eksiğimiz Mehmet Aurelio” diyerek yerine oynayacak olanları daha başlamadan bitirdi.
4. Organizasyon yok: Her maça başka 11, başka bir felsefe ile çıktı. Ne oyun taktiği olarak ne de oyun felsefesi olarak ülkeyi memnun edemedi. Egosu futbol gerçeklerinin hep önüne geçti. Kavga etmekle futbol oynamayı karıştırdı. Avrupa Şampiyonası’nın rüzgârını kullanamadı. O rüzgârdan ters etkilendi.
5. Defansı toparlayamadı: Milliler ilk 8 maçta 8 gol yerken bunların 5’i ölü toplardan geldi. Defansı ’adam’ edemedi. G.Saray ve F.Bahçe’nin fiziksel çöküş yaşadığı dönemde buna ilaç olabilecek yenilik getiremedi. Ayakta durmakta zorlanan G.Saraylı ve F.Bahçeliler’e mahkûm kaldı. Yeni ve taze isimleri hiç görmedi, görmek istemedi.
6. Fatih'i hiç düşünmedi: Takım sürekli gol krizi yaşadı ama çözüm bulamadı. Dökülen Nihat’ta ısrar etti, Fatih Tekke’yi aklının ucundan geçirmedi. Gökdeniz EURO 2008 kadrosundaydı. En kritik yerlerde oynuyordu. Dünya Kupası yolunda onu da sildi.
7. Kara liste: Fatih Terim’in kabarık sabıkalı dosyası nedeniyle hakemler bize hep ’antipatik’ baktı. UEFA, Terim için hakemleri her maç öncesi uyarırken cılız bir tepkide bile saha dışına yollandı. Bu o anlık değil, geçmişinin eseriydi.