Gündem

'Tepeden emir geldiği halde cemaat mensupları emri dinlememiş olabilir'

Amet Davutoğlu: AKP ile otoriterleşmeyi azaltıcı, demokratik özgürlükleri arttırıcı birçok şey yapıldı son birkaç yılda

02 Nisan 2014 11:15

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "CHP'deki 1.5-2 puanlık bu fark paralel yapıdan mı geliyor? İki ihtimal var: Ya cemaatin o sözü edilen müthiş oy gücü yoktu ya da tepeden emir geldiği halde cemaat mensupları emri dinlemedi AK Parti’ye verdi oyunu" dedi.

Hürriyet gazetesinden İsmet Berkan'a konuşan Davutoğlu, AKP'nin otoriterleştiği eleştirilerine de değinerek, "Halbuki durum tam tersi, artmak bir yana otoriterleşmeyi azaltıcı, demokratik özgürlükleri arttırıcı birçok şey yapıldı son birkaç yılda" ifadesini kullandı.

Davutoğlu'nun açıklamasından satır başları şöyle:

 

'Halk sahip çıktı’

 

“Halk, seçimin manipüle edilmek istendiğini anladı ve siyasete, sandığa sahip çıktı. Üstelik sadece Ak Parti’ye de değil, genel olarak siyasete sahip çıktı halk. Türkiye’de sandığa, yönetimleri değiştirme yetkisine kıskançça sahip çıkar hep halk. 2007 seçimi de böyledir.”

 

'Daha ilk raunt bitti’

 

“Seçimi manipüle etmeye, seçimi çalmaya kalkışan güçler bunu üç rauntluk bir maç olarak görüyor. Daha ilk raunt bitti. Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi siyaseten tasfiye edebilir miyiz, bunu yapamıyorsak onu dönüştürebilir miyiz? Dertleri bu. Bu amacı sadece paralel yapı da gütmüyor, başka pek çok uluslararası aktör de benzer hedef peşinde. Ve halk bunu da anlıyor, meselenin sadece bir yolsuzluk olmadığının farkındalar. Sadece yolsuzluksa eğer bu TIR’lar neden durduruldu, ilgisiz konuşmalar neden servis edildi, Dışişleri Bakanlığı neden dinlenip servis edildi, bunu soruyor insanlar.

 

'İlk saatlerin tweetlerine baktık...’

 

“Dışişleri Bakanlığı’nın dinleme kayıtları YouTube’a konduktan hemen sonrasına baktık. Sanki bir orkestra gibi, tek bir yerden yönetiliyor gibi üç kesim harekete geçiyor. Suriye yanlıları, paralel yapıyla bağlantılı hesaplar ve İran’a yakın kalemler bir anda yazmaya başlıyorlar.” 

 

'Varsayalım AKP yok...’

 

“Seçim sonunda ortaya çıkan haritalara bakın. AK Parti Türkiye’nin her yerinde. O sahillerde de AK Parti yükselişte, CHP düşüşte. Güneydoğu’da BDP var, Anadolu’nun bazı yerlerinde de MHP rekabete çalışıyor. Ama AK Parti her yerde. Bir an AK Parti’nin olmadığını varsayın, geriye sadece etno-kültürel sekteryan partiler kalır. Çünkü AK Parti’nin karşısındaki partilerin kimliği bu.”

 

'Kutuplaştırmıyoruz, yumuşatıyoruz...’

 

“O yüzden de söylüyorum, AK Parti toplumu polarize etmiyor. Bize bu eleştiri yöneltiliyor ama aslında biz toplumu esnetiyoruz. Esas AK Parti olmasa polarizasyon artar. AK Parti olmasa Kürtler kime verecek oyunu, Kürt partisine. Orta Anadolu kime verecek? Batı kime verecek? Siyasetteki bölünme tabana kadar inecek. AK Parti, Türkiye’nin siyasi istikrarının garantisi. Ve önümüzdeki 10-15 yıl boyunca da, çok büyük bir başarısızlık yaşanmadıkça AK Parti bu garantiyi veren parti olmaya devam edecek.”

 

'Cemaatin ya gücü yok, ya da sözü geçmiyor’

 

“Şimdi CHP’deki artışa bakalım. 1.5-2 puanlık bu fark paralel yapıdan mı geliyor? İki ihtimal var: Ya cemaatin o sözü edilen müthiş oy gücü yoktu ya da tepeden emir geldiği halde cemaat mensupları emri dinlemedi AK Parti’ye verdi oyunu.”

 

'Otoriterleşme artmadı, azaldı’

 

“Yapılan eleştirilerden biri Türkiye’de otoriterleşmenin arttığı. Halbuki durum tam tersi, artmak bir yana otoriterleşmeyi azaltıcı, demokratik özgürlükleri arttırıcı birçok şey yapıldı son birkaç yılda. Kürtçe savunma yapmaktan Kürtçe özel eğitime, başörtüsü özgürlüğünden özel yetkili mahkemelerin kalkmasına kadar pek çok adım atıldı, daha da atılıyor.”

 

‘Biz de Twitter ve YouTube’un kısıtlanmamasından yanayız ama...’

 

“Tabii hemen Twitter’ı, YouTube’u yasaklayan otoriter değil mi denecek. Deniyor da zaten. Hemen söyleyeyim, biz de bu araçların tam serbestliğinden yanayız. Ayrıca bunların yasaklanamayacağını, engellenemeyeceğini de biliyoruz. Ama her ülke gibi biz de kendi egemen haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Bunlar arasında mahkeme kararları da var elbette. Söyleyeyim, hükümet bir risk aldı bu kapatma kararlarıyla. Seçimden önce bu kararları almak, bu riski almak kolay da değildi ama alındı. Eskiden bu iki şirketin yetkilileri telefona bile çıkmıyorlardı, şimdi kendileri görüşmeye geliyorlar. Yani ciddiyetimizi anladılar. Biz vatandaşımızın hukukunu korumak için aldık bu riski.”

 

'Ermeniler buraya gelebilir'

 

“Suriye’de Keseb bölgesindeki çatışmalarda şöyle bir izlenim yaratılıyor: Sanki oradaki Ermenileri El Kaide öldürüyor, Türkiye de Kaide’ye yardım ediyor. Böyle bir şey yok. Taa ilk günden beri söylüyoruz, resmi açıklamalar yaptık, ben Ermeni Patrik Vekili’ni aradım, başka cemaat önde gelenlerine haber gönderdim, Keseb’de yaşayan Ermeniler eğer isterlerse Türkiye’ye gelebilirler, onlara kapılarımız sonuna kadar açık. Suriye’den kaçan yüz binlere nasıl yardım edip evimizi açtıysak Ermenilere de kapımız açık, biz bir ayrımcılık içinde değiliz