Teniste 4 “Grand-Slam”den biri olan sezonun, son büyük
turnuvası 129. ABD Açık, TSİ bu gece yapılacak tek erkekler finaliyle sona
erecek.
ABD'nin New York kentindeki USTA
Tenis Merkezi Kortları'nda her yıl Ağustos ayının son pazartesi günü başlayıp,
iki hafta süren, bu sene de 129'uncusu düzenlenen 24.2 milyon dolar (36.44
milyon lira) ödüllü büyük turnuvanın son günlerine, yağmur damgasını
vurdu.
Turnuvanın son günlerinde etkili olan yağış, tek bayanlar yarı final
ve final maçları ile tek erkekler çeyrek final, yarı final ve final
karşılaşmalarının ertelenmesine neden oldu.
Şampiyonada, TSİ dün akşam
oynanan tek bayanlar finalinde, 9 numaralı seribaşı Danimarkalı Caroline
Wozniacki ile Belçikalı raket Kim Clijsters karşılaştı. 2007 yılında henüz 24
yaşındayken tenisi bırakıp, bu yıl kortlara yeniden dönen, 2005 yılının ABD Açık
Şampiyonu Clijsters, turnuva tarihine geçen yarı final maçında, rakibi Serena
Williams'ın çizgi hakemiyle tartışıp, maçtan çekilmesi üzerine, finale
yükselmişti.
Bu defa da Clijsters, Danimarkalı rakibini 7-5 ve 6-3'lük
setlerle 2-0 yenerek, 2009 ABD Açık şampiyonluğuna ulaştı.
Tek erkeklerde
ise kariyerinde 3 Avustralya Açık, 6 Wimbledon, 1 Roland Garros, 5 de ABD Açık
şampiyonluğu bulunan İsviçreli raket Roger Federer, ABD Açık'ta üst üste 6. kez
şampiyon olmayı hedefliyor. 3 numaralı seribaşı İspanyol Rafael Nadal'ı 3-0
eleyen Arjantinli Juan Martin del Potro da finale yükselen bir başka isim
oldu.
Turnuva, TSİ bu gece yapılacak 6 numaralı seribaşı Juan Martin Del
Potro ile Federer arasında oynanacak tek erkekler finaliyle sona
erecek.
TURNUVANIN TARİHÇESİ
Turnuvada, son
yıllarda tek erkeklerde dünya klasmanının zirvesinde yer alan İsviçreli raket
Roger Federer'in üstünlüğü göze çarparken, turnuvanın ilk yıllarında ise ABD'li
Richard Sears adından söz ettiriyordu.
1881 yılından 1975 yılına kadar
çim kortta, 1975 ve 1977 yılları arasında ise toprak kortta düzenlenen, ABD
Tenis Federasyonu'nun ev sahipliğindeki ABD Açık, 1978'den bu yana ise sert
zeminde yapılıyor. Turnuvanın kortlarında son yapılan değişiklik, saha
renklerinde oldu. 2005 yılına kadar yeşil olan sentetik kortlar, o yıl topun
daha iyi görülmesi amacıyla mavi kortlara dönüştürüldü.
ABD Açık'ın bir
diğer özelliği ise tenisçilerin hakem kararlarına itiraz etmesini sağlayan
“Şahin Gözü” adlı bilgisayar sisteminin 2006 yılında ilk kez burada kullanılması
oldu. Şahin Gözü, 2006 yılında ilk kez merkez kort olan Arthur Ashe stadı ile
Louis Armstrong sahalarında kullanılırken, bu yıl 3. büyük kort “Grandstand”e de
monte edildi.
Tenisçiler, 3 boyutlu (3D) bilgisayar simulasyonundan
oluşan “Şahin Gözü”nü, her sette en fazla 3 kez kullanabiliyor.
ABD Açık
tarihinde tek erkekler kategorisinde en çok şampiyon olan raketler, 7'şer kez
ile 1968'den önce Richard Sears, Bill Larned ve Bill Tilden olarak sıralanırken,
1968 yılından bugüne gelindiğinde ise 5'er şampiyonlukla Jimmy Connors, Pete
Sampras ve Roger Federer yer alıyor.
1887 yılında turnuvaya dahil edilen
tek bayanlar kategorisinde ise 1968'den önce Norveç asıllı ABD raket Molla
Bjurstedt, 8 kez şampiyon olurken, 1968'den sonraki yıllarda da ABD'li Chris
Evert 4 kez şampiyon oldu.
Belçikalı Kim Clijsters, ABD Açık tarihinde
seribaşı olmayıp, finale yükselen ikinci isim olmayı başardı. 1997 yılındaki
finalde Venus Williams, seribaşı olmadığı turnuvanın finalinde, dönemin 1
numaralı ismi İsviçreli Martina Hingis'e 6-0 ve 6-4'lük setlerle 2-0
kaybetmişti.
EN BÜYÜK TENİS STADI
ABD Açık'ı
diğer “Grand Slam”lerden ayıran özelliği de merkez kort olarak kabul edilen ve
adını Afro-Amerikan tenisçi Arthur Ashe'den alan 23 bin kapasiteli tenis stadına
sahip olması.
Final maçlarıyla seribaşı raket karşılaşmalarına ev
sahipliği yapan Arthur Ashe kortu, özellikle Wimbledon, Fransa Açık (Roland
Garros) ve Avustralya Açık'ın merkez kortlarına göre daha çok tenisseveri
ağırlayabiliyor.
“Grand slam”lerde ABD Açık'ın Arthur Ashe kortundan
sonra en yüksek kapasiteli ikinci kort ise sezonun 3. Grand Slam'i Roland
Garros'un finallerine ev sahipliği yapan, 15 bin 166 seyirci kapasiteli “Court
Philippe Chatrier” geliyor.
Sezonun ilk turnuvası Avustralya Açık'ta,
final ve seribaşı raketleri ağırlayan Rod Laver Arena, 14 bin 820 kişilik
kapasitesiyle 4 büyük turnuva arasında 3. sırada yer alırken, kendine has
kurallarıyla dikkati çeken ve tenis otoriteleri tarafından en prestijli turnuva
olarak kabul edilen Wimbledon'ın Merkez Kort'u ise 13 bin 810 seyircilik
kapasitesiyle son sırada bulunuyor.