Gündem

Teğmenlerin dosyası ikinci kez YDK’da: Sicil amirleri kanaat değiştirdi, teğmenlerin savunmaları ortaya çıktı

“Bu ortamda fotoğraf makinası olan kişi okul kameramanı Murat Bey’dir. Murat Bey’in çekilen fotoğrafı bilerek sosyal medyaya ya da sosyal medyada paylaşacak birine attığını düşünüyorum”

28 Aralık 2024 20:42

Güncelleme: 28 Aralık 2024 20:54

Mezuniyet töreninde kılıçlarını çatarak Subaylık Andı okuyan ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin ihracı istenirken teğmenlerin dosyaları ikinci kez Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderildi. Sicil amirlerinin kanaatleri değişti. Okul birincisi teğmen Ebru Eroğlu, savunmasında kendilerine verilen emrin “resmi” törende Subay Andı’nın okunmaması olduğunu ve kılıç çatma, ant okuma eylemlerinin de resmi tören sona erdikten sonra yapıldığını belirtti. Eroğlu, savunmasında; “Beni 5 yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim. Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse (silahlı kuvvetlerden ayırma cezası gibi) ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum” ifadelerini kullandı. Teğmen Talip İzzet Akarsu ise kılıç çatma fotoğrafının profesyonel bir makine ile çekildiğine dikkat çekerek; “Bu ortamda fotoğraf makinesi olan kişi okul kameramanı Murat Bey’dir. Murat Bey’in çekilen fotoğrafı bilerek sosyal medyaya ya da sosyal medyada paylaşacak birine attığını düşünüyorum” dedi.

Sicil amirleri kanaat değiştirdi

30 Ağustos’ta gerçekleştirilen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde kılıçlarını çekerek ant içen ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin içindeki 5 teğmen hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış ve dosya, Yüksek Disiplin Kurulu’na (YDK) gönderilmişti. Teğmenlerin ihracı istenirken YDK, soruşturma dosyasını yeniden sınıf okullarına göndererek “olumsuz” kanaat yazılmasını istemişti.

Teğmenlerin dosyası ikinci kez YDK’ya gönderilirken sicil amirlerinin kanaatlerini değiştirdi ve teğmenlerin “YDK’ya sevk edilmeleri gerektiği” yönünde kanaat beyan etti.

“Bize verilen emir söz konusu andın resmi törende okunmamasına yönelikti, yerine getirdim”

Okul birincisi olan Ebru Eroğlu, savunmasında resmi tören boyunca kendisine emredildiği gibi ant okuduğunu belirterek şöyle devam etti:

“TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de içinde bulunduğu sahanın içinde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyledim, devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk.

“2023 yılında da yapıldı, sosyal medyada yer almadığı için gündem olmadı”

Bize verilen emir, söz konusu andın resmi törende okunmamasına yönelikti ve ben de bu emri yerine getirdim. Tören sonrası ailelerle mezuniyetimizi kutlarken kendiliğinden, aniden gelişen ve plansız bir şekilde heyecan ve mutluluk ile orada bulunan devre arkadaşlarımla yaptığımız bir kutlamadan başka bir şey değildir. 2023 yılında da 3’üncü sınıf harbiyeli olarak görevli olduğum diploma ve mezuniyet töreninde resmi safhanın bitmesi ve protokolün ayrılmasından sonra mezun olan teğmenlerin kılıç çatarak ‘Atatürk gençleriyiz’ marşını okuduklarına şahit oldum. O dönem bu olay sosyal medyada yer almadığı için çok fazla gündem olmadı. Ben de kılıç çatma olayının yasak olmayacağını değerlendirdim ve devre birincisi olduğum için bu andı okudum.”

Tören öncesinde subay andı okunmasına dair bir prova yapılmadığını ve resmi tören sırasında da herhangi bir basın mensubunu görmediğini belirten Ebru Eroğlu, törenden bir gece önce yapılan tabur eğlencesine kısa süre katıldığını, arkadaşları kılıç çatmak için toplanırken devre birincisi olarak katılmak istediğini söyledi.

Eroğlu’nun “Yaşa var ol harbiye!” paylaşımı: Arif Sarı yapmamı söyledi

Sosyal medya hesabı üzerinden “Yaşa var ol Harbiye!” paylaşımına dair ise Eroğlu, Dekan Yardımcısı Arif Sarı’nın söylemesi üzerine paylaştığını ve daha sonra başka birinin sözüyle hareket etmeyi kendisine yakıştıramayarak sildiğini belirtti. Eroğlu, konuya dair savunmasını şu şekilde yaptı:

“Ben bu mesajı Dekan Yardımcısı Arif Sarı’nın söylemi ile Instagram hesabından yayınladım. Harp Okulu’ndan yeni mezun olmuşken böyle bir durumla karşı karşıya kalmak beni endişelendirmişti. Olayın taze olması sebebiyle bu paylaşımın olayları yatıştıracağı düşüncesine kapıldım. Olayın daha fazla büyümemesi için bu paylaşımı yaptım. Sadece Arif Sarı’nın göreceği şekilde Instagram hesabımda paylaştım. Ardından başkasının sözüyle hareket etmenin bana yakışmayacağı düşüncesiyle paylaşımı hemen sildim.”

“Konuşmanın haberlerde yayınlanmasını mantıklı bulmuyorum”

Törenin bitiminin ardından Kara Harp Okulu Komutanı, dekan, dekan yardımcısı, teğmenler Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu’nun bulunduğu ortamdaki konuşmaların basına yansımasına dair savunmasını yapan Eroğlu, kendisinin kimseye bu konuda bir şey anlatmadığını ifade etti.

Eroğlu, “O gün tören sonrası tabur komutanımız tarafından okul komutanımız ve belirtilen kişilerin olduğu ortama çağırıldım. Hem okul komutanı hem dekan bana ‘Neden yaptınız, amacınız neydi?’ tarzında sorular sordular. Ben de hiçbir amacımızın olmadığını söyledim. Olayların üzerinden hatırladığım kadarıyla 4-5 gün geçmesini müteakip bu yapılan konuşmanın ve kendi cevabımın haberlerde yer aldığını gördüm. Olayın üzerinden belli bir zaman geçmesine rağmen bu konuşmanın yeniden haberlerde yayınlanmasını mantıklı bulmuyorum. Bu konuşmaları hiçbir şekilde ben kendim bir haber sayfasına vermedim. Zaten böyle bir girişimin süreç boyunca bana zarar vereceğinin farkındaydım” dedi.

“Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse o grubun dışında olmak istemiyorum”

Kılıç çatmanın planlı olmadığını ve bu yüzden izin almaya gerek olmadığını düşündüklerini vurgulayan Eroğlu, süreç sonunda silahlı kuvvetlerden ayırma cezası gibi bir durumda kesinlikle o grubun dışında olmak istemediğini belirtti.

“Beni 5 yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim” diyen Eroğlu, savunmasını şöyle tamamladı:

“Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Biz vatanı, milletini seven, olması gerektiği gibi Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse (silahlı kuvvetlerden ayırma cezası gibi) ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum.”

“Fotoğrafı, okul kameramanı Murat Bey’in sosyal medyaya yansıttığını düşünüyorum”

Teğmen Talip İzzet Akarsu ise subay andının okunduğu sırada kameraların çekmesinin gerginlik yarattığını ve sosyal medyaya bu görüntülerin yansıması halinde yanlış anlaşılabileceği nedeniyle tartışma yaşandığını aktardı.

Akarsu, fotoğrafı çeken kişinin okul kameramanı Murat olduğunu ve sosyal medyaya yansıması için birilerine verdiğini düşündüğünü belirterek şu şekilde devam etti:

“Kamuoyuna yansıyan görsellere baktığınızda bunun fotoğraf makinesi ile çekildiği aşikar bir şekilde ortadadır ve bu ortamda fotoğraf makinası olan kişi okul kameramanı Murat Bey’dir. Murat Bey’in çekilen fotoğrafı bilerek sosyal medyaya ya da sosyal medyada paylaşacak birine attığını düşünüyorum. 2023 yılı mezuniyetinde yapılanların aynısı bizim mezuniyetimizde de yapıldı. Aradaki fark sadece basının orada olmasıydı.”