Öldürülme korkusu ile tecavüze uğramasına rağmen şikayetçi olamayan 23 yaşındaki kadın, kürtaj yaptırmak istediğinde kadın savcıdan izin alamadı. Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı ise koruma önermekle yetindi.
Vatan gazetesinde yayımlanan Meltem Günay'ın haberine göre 12 haftalık hamile genç kadın, ailesi tarafından öldürülme korkusu yaşadığı için tecavüzcüsünden şikayetçi olamadı. Yardım istediği Van Kadın Derneği (VAKAD) Danışmanı Gül Kıran’ın içinde olduğu bir ekiple birlikte doktora götürülen kadının hamileliği yasal sınır olan 10 haftayı aştığı için kürtaj edilemeyeceği belirtildi. VAKAD üyeleri ile genç kadın ısrar edince de doktor bebeğin ancak engelli olması ya da savcının onay vermesiyle kürtajı yapabileceklerini söyledi.
'Bebeği istemezse devlet bakar'
Genç kadın Van Cumhuriyet Savcılığı’na kürtaj için başvuruda bulundu. İddiaya göre kadın savcı Nazik Yüksel Ceren, “Böyle bir yazı veremeyiz. Sadece isterseniz kadını koruma altına alalım. Doğum yaptıktan sonra da bebeği istemezse devlet bakar” yanıtını verdi. Savcılıktan sonuç alamayan VAKAD, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e telefon açtı. Şahin’in danışmanı, “Kadını koruma altına alabiliriz” diye teklifte bulundu. Ardından da, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri VAKAD’a giderek, “koruma” önerisini yinelediler ancak genç kadın bunu istemedi.
'Ailesine dönse öldürülecek'
VAKAD Danışmanı Gül Kıran, “Savcı, ‘Doğur, devlet bakar’ diyor. Durumu anlaşılmasın diye şikayetçi bile olamıyor. Bu kadının mutlaka kürtaj olması gerekiyor ki yaşayabilsin ama devlet sadece koruma altına alayım seni diyor. Peki sonrasında ne olacak. Bu kadının hamileliği öğrenilirse öldürülecek, kadın gidip bir sığınmaevinde yaşasa ve çocuğunu doğurduktan sonra nasıl ailesinin yanına dönecek. Dönse yine öldürülecek. Tek çare kürtaj ama yasalar buna da izin vermiyor” diye konuştu.
Yasa 20 haftaya kadar izin veriyor
Avukat Zozan Özgökçe, savcının acil durumlarda tecavüz sonucunda meydana gelen hamileliklerde zaman kaybı olmaması için bu kararı verebileceğini ve vermesi gerektiğini belirterek, “Bu başka kadınlarda da yaşandı. 20 haftaya kadar savcı karar verebilir. Ama burada vermedi. Tecavüze bile uğrasa kadınların suçlandığı bir toplumda yaşıyoruz ve ne yazık ki savcılar bu gerçeklikten uzak davranıyorlar, toplumdan kopuk ve toplumun reflekslerinden alakasızlar. Bu kadar kadın cinayeti varken duyarsız davranıyorlar. Daha önce devlet tarafından koruma altına alınan ve doğum yaptıktan sonra ailesinin yanına döndüğünde öldürülen kadınlar gördük. Bu gerçeklikler varken savcılar ellerini taşın altına koymuyorlar” dedi.