Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bu yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında faiz koridorunun üst bandını yüzde 8.5'ten yüzde 9.25'e yükseltti. Merkez Bankası ayrıca geç likidite penceresi faiz oranlarında borç verme faiz oranını yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltti.
Ekonomistler arasında dolara karşı tarihi düşük seviyelerindeki TL'yi desteklemek ve istikrara kavuşturmak için Merkez Bankası’nın yaptığı faiz artışının yetersiz olduğu kanısı hakim.
"Liradaki satış baskısı sürecek"
Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys "Bugünkü toplantı "kapı ardından” yapılan sıkılaştırmanın teyit edilmesiyle değil, piyasa beklentilerinin aşıldığı ve yüksek bir faiz artışının yapılmasıyla ilgiliydi ve bizce Merkez Bankası bunu yapmayı başaramadı. Bu nedenle liradaki satış baskısı devam ederse gelecek haftalarda Merkez Bankası'nın acil bir toplantı yaparak faizleri büyük ölçüde arttırması gerekebileceğini düşünüyoruz” dedi.
Merkez Bankası yaptığı açıklamada "Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı sınırlamak amacıyla parasal sıkılaştırmanın güçlendirilmesine karar vermiştir” ifadelerini kullanırken, döviz kurlarında gözlenen aşırı hareketliliğin enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri artırdığının altını çizdi.
Türkiye'de son bir buçuk yılda meydana gelen terör saldırıları nedeniyle artan güvenlik endişeleri, bölgesel gerilimler, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan siyasi belirsizlikler, ABD'de Donald Trump'ın zaferinin ardından dolardaki güçlenme eğilimi ve ABD Merkez Bankası FED'in faiz artırımlarına başlaması beklentisi nedeniyle TL'deki değer kaybı devam ediyor.
TL yılbaşından beri yüzde 8'i aşan değer kaybıyla gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en kötü performansı sergiliyor.
Merkez Bankası'nın faiz açıklamasının ardından dolar/TL 3.7370'ten 3.8299'a kadar yükseldi. Dolar/TL 11 Ocak'ta 3.9417'ye çıkarak tarihi zirveye ulaşmıştı.
Karmaşık para politikası
Ekonomistler önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın ilave araç kullanabileceğine de işaret ederek para politikasında sadeleşmenin sona erip daha karmaşık bir döneme girileceğinin işaretlerinin verildiğini söyledi.
İş Yatırım Ekonomisti Muammer Kömürcüoğlu "Bugünkü karar para politikasında sadeleştirmenin sona erdiğini, geç likidite penceresi ile fonlamanın resme dâhil olduğu (bir nevi yeni üst bant faizi olarak) bir koridor uygulamasına geri dönüldüğünü ve bu koridordan yüksek frekanslı likidite yönetimi uygulanacağını gösteriyor,” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya yaptığı açıklamalarda tek faizden fonlama yapma noktasına doğru gidildiği ve sadeleşmenin de büyük ölçüde tamamlandığı yönünde mesajlar veriyordu. Ancak TCMB son dönemde likidite önlemleri uygulamaya ve tek faizden fonlama beklentisi yerine birden fazla faiz oranından fonlama uygulamasını başlattı. TCMB bugün yaptığı açıklamadaysa döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşumları gözlenmesi halinde likidite adımlarının devam edebileceği belirtildi.
Capital Economics ekonomisti William Jackson "Bugünkü faiz artışı sadece lirayı desteklemeye yetecek kadar yüksekti ancak bundan sonraki aylarda ana faiz oranlarında artış gerekeceği kanısındayız. Zaten anlaşılması güç para politikası düzeninin daha da karmaşıklaşacağına dair endişe verici işaretler var, ancak bu geri tepebilir” dedi.
Merkez Bankası ayrıca döviz kuru gelişmelerinin etkisiyle kısa vadede enflasyondaki belirgin yükselişin devam edebileceğini söyledi. TCMB'nin en son Ocak ayı beklenti anketinde yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 8.48 düzeyindeydi.
Merkez Bankası en son Kasım ayındaki PPK toplantısında neredeyse iki yıllık bir aradan sonra sürpriz bir şekilde politika faizini arttırmış, ancak bu artış dolar/TL kurundaki yükselişe engel olamamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde TCMB'nin kurdaki oynaklığı önlemek için elindeki enstrümanları kullanacağını ancak prensip olarak faiz oranlarını aşağı çekmek gerektiğini tekrar ederek, yüksek faiz eleştirilerini sürdürmüştü.
© Deutsche Welle Türkçe
Seda Sezer Bilen
