TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, milletvekili dokunulmazlığının ayrıcalık olmadığını belirterek, "Yasama yetkisinin özgür, bağımsız şekilde, hiçbir baskı altında kalmadan yerine getirilebilmesi için bir araçtır. Tutuklamanın öznesi kim olursa olsun, hukuktan ayrılmamak gerekir" dedi. Meclis'te zaman zaman da AKP ve CHP milletvekilleri arasında gerginlik çıktı.
TBMM Genel Kurulu'nun bugünkü birleşimini yöneten Hamzaçebi, yasama yetkisinin sahibi milletvekillerinin, anayasal sınırlar çerçevesinde toplumda var olan siyasi görüşlerin temsilcileri olduğunu anımsattı.
Serbest seçimlerle halk adına karar alma yetkisi verilen milletvekillerinin, asli görev olarak parlamentoda görev yaptığına işaret eden Hamzaçebi, "Onların asli görev alanının parlamento olması, bu göreve üstün kamusal nitelik vermektedir" diye konuştu.
Hamzaçebi, Anayasa'nın 67. maddesinin temsil yetkisini düzenlediğine değinerek, milletvekillerinin, bu madde çerçevesinde halktan aldıkları temsil yetkisini kullandığını belirtti.
"Bütün milletvekilleri için geçerlidir"
Hamzaçebi, "Anayasamızın 83'üncü maddesi de 'yasama dokunulmazlığı' başlığı altında yasama dokunulmazlığı ve yasama sorumsuzluğu müesseselerini düzenlemiştir. Bu çerçevede, TBMM'nin izni olmadıkça hiçbir milletvekili gözaltına alınamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz, yargılanamaz. Ana kural budur. Temsil yetkisinin özüne hiçbir şekilde dokunmamak gerekir. Ancak 2016'da TBMM'nin kabul ettiği bir yasayla belli bir tarih itibarıyla milletvekilleri hakkında düzenlenen fezlekeler için yargılama yolu açılmıştır. Anayasanın 83. maddesinde sözü edilen TBMM'nin izni sağlanmıştır. Haklarında belli tarih itibarıyla fezleke düzenlenen milletvekillerinin yargılanması, kabul edilen anayasa değişikliğinin doğal sonucudur." diye konuştu.
"Ancak burada önümüze Anayasa Mahkemesinin Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal kararları çıkmaktadır." diyen Hamzaçebi, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu kararlar, temsil yetkisinin Anayasanın 67. maddesinden kaynaklandığını ortaya koyarak, hiçbir uygulamanın, temsil yetkisini zedelememesi, ortadan kaldırmaması gerektiğini söyler. Buna göre milletvekilleri yargılanabilir, haklarında bu yargılama sonucunda hüküm tesis edilebilir ama hiçbir zaman milletvekilleri tutuklanamaz. Ana kural budur. Hükmün kesinleşmesi halinde milletvekilliği görevinin nasıl sona ereceği, düşeceği Anayasanın ilgili maddelerinde düzenlenmiştir. Bu söylediğim, bütün milletvekilleri için geçerlidir. Bu konuşmayı, çok kısa bir şekilde 8 Aralık 2016 tarihli TBMM Genel Kurulunda bir vesileyle bu kürsüden ifade etme ihtiyacı duymuştum. Bugün yine bunu tekrarlama ihtiyacı duyuyorum."
"Milletvekilinin tutuklanmaması esas"
Hamzaçebi, tutuklamayla, kamusal yarara ulaşılmak istendiğini ancak temsil yetkisinden kaynaklanan kamusal yararın, üstün kamusal yarar olarak isimlendirildiğini, diğer kamusal yararın önüne geçtiğini belirterek, bu nedenle milletvekillerinin tutuklanmamasının esas olduğunu kaydetti.
Milletvekili dokunulmazlığının ayrıcalık olmadığına işaret eden Hamzaçebi, "Yasama yetkisinin özgür, bağımsız şekilde, hiçbir baskı altında kalmadan yerine getirilebilmesi için bir araçtır. Bunu bir ayrıcalık olarak değerlendirmemek gerekir. Tutuklama, bütün vatandaşlar için istisna olmalıdır. Tutuklamanın öznesi kim olursa olsun, hukuktan ayrılmamak gerekir. " değerlendirmesinde bulundu.