Gündem

TBMM raporundan: Muğla Açık Cezaevi'nde tavana kadar olan ranzalarda mahremiyet için perdeli önlem

Raporda, Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi'nde suyun kireçli olduğu içinden solucan çıktığı belirtildi

09 Kasım 2017 10:34

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu daha önce yerinde incelemesi yapılan cezaevleriyle ilgili  raporları görüşerek kabul etti. Muğla Açık Cezaevi Raporunda, hükümlülerin barındırıldığı odaların darlığına ve yatakların kalabalık mevcudu karşılayabilmesi için 3 katlı bitişik ranzalara ve oluşturduğu sağlık ve güvenlik riskine dikkat çekildi. Raporda, “Hükümlüler odaların dar olmasından ve ranzaların üç katlı ve birbiri ile bitişik olmasından yakınmışlar; ranza aralarının bitişik olması nedeniyle araya perde çekerek mahremiyetlerini sağlamaya çalıştıklarını söylemişlerdir” denildi.

“Sudan solucan çıkabiliyor”

Muğla E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu inceleme raporunda da, tutuklular verilen suyun kireçli olduğunu içinden solucan çıkabildiğini,  haftada 2 gün ikişer saat verilen sıcak suyun yetersiz kaldığını söyledi. Suyun dışında mahpuslardan kuruma girişte çıplak arama yapılması,  sayımların ayakta yapılması; revire çıkarılmama gibi şikayetlerde bulundu.

Raporlarda yer alan bazı bölümler şöyle;

Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumu incelemesi

Ceza İnfaz Kurumunda Yapılan Gözlem ve Tespitler ile Hükümlülerle Gerçekleştirilen Görüşmeler

Heyet; hükümlülerin barındırıldığı odalarda, atölyede, kazan dairesinde, gün içerisinde bulundukları kafeterya ile bahçede incelemeler yapmış ve hükümlülerin sorunlarını ve taleplerini dinlemiştir.

Hükümlülerin barındırıldığı odalar sadece yatakhane kısmından oluşmaktadır. Yatakların kalabalık mevcuda karşılık gelebilmesi için, odalarda 3 katlı ranzalar bulunmakta ve tavana karar uzanan ranzalar ciddi sağlık ve güvenlik riski oluşturmaktadır. Ayrıca yer yetersizliği nedeniyle ranzaların bitişik olduğu görülmüştür. Konu hakkında bilgi veren kurum yetkilileri, ek idari binanın inşaatı tamamlandığında halen idari hizmet birimlerinin bulunduğu kısmın hükümlülere tahsis edileceğini ve odalardaki ranzaların iki kata indirileceğini belirtmişlerdir.
Bakır atölyesinde yapılan incelemede atölyenin dar bir alanda faaliyet gösterdiği gözlenmiştir. Burada çalışan hükümlüler atölye çalışmalarının gerek zaman geçirme gerekse de meslek edinme açısından yararlı olduğunu; bakır işçiliğiyle ilk kez kurumda karşılaştıklarını ve iş olanağı olduğu takdirde tahliye sonrasında da bakır işçiliği ile ilgili bir işte çalışmak istediklerini belirtmişlerdir. Halk eğitim merkezinden gelen kurs eğitmeni ise atölyede çalıştığı altı yılı aşkın süre içerisinde 400’ün üzerinde kursiyer yetiştirdiğini, tahliye sonrasında bakırla ilgili iş yapan kursiyerler bulunduğunu, bakırcılık ve kalaycılığın “kaybolmaya yüz tutmuş meslek kolları” arasında yer alması nedeniyle bu alanda çalışacak kişilerin vergiden muaf tutulduğunu ve faizsiz kredi olanaklarından faydalandırıldığı söylemiştir.
Isı merkezinde (kazan dairesi) yapılan inceleme sırasında kadrolu kaloriferci; kurumda yeni ünitelerin yapılması nedeniyle kazının yetersiz kaldığını, özellikle soğuk havalarda yeterli ısınma sağlanamadığını ve sıcak suyun sınırlı verilebildiğini belirtmiştir. Kurum görevlileri ayrıca, mevcut kazanın ısınma ihtiyacını karşılayamayacağı düşünülerek inşaatı devam etmekte olan yeni hizmet binasına ek kazan yapılacağı bilgisini vermişlerdir.

Bahçede ve oturma alanında hükümlülerle ceza infaz kurumundan herhangi bir görevli olmaksızın görüşme gerçekleştirilmiştir. Burada aktarılan hususlara ilişkin inceleme esnasında ve sonrasında kurum yetkililerinden bilgi alınmıştı
Görüşmelerde darp, dayak, cebir, şiddet ve baskı iddiasında bulunan hükümlüye rastlanmamıştır. Kurum görevlilerinin kendilerine karşı davranış ve üsluplarının yerinde olduğunu belirtmişlerdir.

Sunulan yemeklerin iyi ve yeterli olduğu belirtilmiştir. Bazı hükümlüler sıcak suyun yeterli olduğunu belirtirken pek çok hükümlü banyo ihtiyacı için kendilerine 4 günde bir sıra geldiğinden ve günlük sıcak suyun sabah çok erken saatlerde (5:30-6:30) verilmesinden yakınmışlardır. Konunun iletildiği kurum yetkilileri kurum hamamının kapasitesinin yetersiz olduğunu, ısıtma sisteminin daha uzun süre sıcak su verilmesine olanak sağlamadığını ve banyo sıklığının artırılması için çalışma yürüttüklerini belirtmişlerdir.

Hükümlüler odaların dar olmasından ve ranzaların üç katlı ve birbiri ile bitişik olmasından yakınmışlar; ranza aralarının bitişik olması nedeniyle araya perde çekerek mahremiyetlerini sağlamaya çalıştıklarını söylemişlerdir. Kurum yetkilileri sorunun ek idarî hizmet binasının inşaatının tamamlanmasıyla azaltılabileceğini ifade etmişlerdir.

Hükümlüler ayrıca odalardan sabah 8:00’de çıkarıldıklarını, çalışan hükümlüler dışındakilerin gün boyu bekleme salonunda veya bahçede durmak zorunda kaldığını ve oda kapılarının 16:30’a dek açılmadığını belirterek gün içerisinde odalarını kullanma imkanı sağlanmasını talep etmişlerdir.

Konu hakkında bilgi alınan kurum yetkilileri; gün içerisinde hükümlülerin kafeteryada, oturma alanında, spor sahasında, mescitte ve bahçede bulunduğunu, her gün 5 saate kadar süren çeşitli kültürel ve sosyal etkinliklere katıldıklarını, oda kapılarının yağışlı ve soğuk günlerde açıldığını, yaşlı ve sağlık sorunu bulunan hükümlülerin ise gün içerisinde odaları kullanmalarına izin verildiğini, uygulamanın Adalet Bakanlığı oluruyla çıkarılan iç yönetmelikle düzenlendiğini belirtmişlerdir
Hükümlüler izinlerle ilgili olarak son olarak hafta sonu izne ayrılmalarının mümkün olmasına rağmen izin dönüşünü mesai saatleri içerinde gerçekleştirmek zorunda kalmaları nedeniyle izinleri eksik kullandıklarına ilişkin şikayette bulunmuşlardır. Kurum yetkilileri personel planlaması nedeniyle uygulamanın bu yönde gerçekleştirildiğini bildirmiştir.

Hükümlüler, kurumda sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğunu, doktorların hastane sevki yapmaktan imtina ettiklerini ve diş tedavisi

Hükümlüler ayrıca, bahçede bulunan ankesörlü telefonlardan gün boyu yararlanabildiklerini ve 1 saatlik ziyaret süresinin yeterli olduğunu belirtmişlerdir. Ankesörlü telefonların kurum bahçesinde açık alanda bulunmasına rağmen soğuk iklim şartlarında kullanımına ilişkin herhangi bir şikayet iletilmemiştir. Hükümlüler son olarak ücretli maç yayını aboneliğinin sağlanmasını istemişlerdi

Muğla E  Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İncelemesi

Ceza İnfaz Kurumunda Yapılan Gözlem ve Tespitler ile Mahpuslarla Gerçekleştirilen Görüşmeler

Heyet, ön bilgilendirme toplantısının ardından tutuklu çocukların barındırıldığı koğuşlarda, adli suç ve suç isnadından mahpus olan kadınların bulunduğu koğuşta, adlî suç isnadından tutuklu olan erkeklerin bulunduğu koğuşta, yabancı uyruklu tutukluların bulunduğu koğuşta ve terör vasıflı suç veya suç isnadından mahpus olanların bulunduğu koğuşlarda incelemeler yapmış, mahpusların sorunlarını ve taleplerini dinlemiştir.

Tutuklu çocuklar, alt katta ortak yaşam alanı, üst katta ise yatak odalarının bulunduğu iki katlı koğuşlarda barındırılmaktadır. Ortak yaşam alanı ve bahçe kameralarla izlenmektedir. Görüşme gerçekleştirilen çocuklar herhangi bir darp, kötü muamele ve baskıya maruz kalmadıklarını, görevlilerin kendilerine dönük tavırlarına ilişkin şikayetleri bulunmadığını belirtmişlerdir.

Çocuklar beslenme, ısınma ve suyun verilişi konusunda da herhangi bir şikayette bulunmamıştır. Çocuklar günlerini televizyon izleyerek, kitap okuyarak, çeşitli kurslara katılarak ve bahçede voleybol oynayarak geçirdiklerini söylemişlerdir. Çocukların çoğunun yakın zamanda tutuklanması nedeniyle okullarına devam etmediği öğrenilmiştir.

Kurum görevlileri, kurumun çevre illerde bünyesinde çocuk koğuşu bulunan tek ceza infaz kurumu olduğunu, çocuk mahpusluğunun uzmanlaşma gerektiren bir alan olması nedeniyle çocukların eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin yoğun olduğu, tutuklu çocuklara yaklaşım konusunda eğitim almış personelin ve sivil memurların görev aldığı ceza infaz kurumlarına nakledilmelerinin yerinde olacağı değerlendirmesinde bulunmuşlardır.

Adlî suçlar nedeniyle barındırılan kadınlar; koğuşta kapasitenin üstünde kişi barındırıldığını, halen 22 kişi kaldıklarını, yatakhane olarak kullanılan ikinci katın tek bir mekandan oluşması nedeniyle mahpuslar arasında zaman zaman sorun yaşanabildiğini; kurum idaresinden hem genel anlamda hem de kalabalık nedeniyle yaşanan sorunların giderilmesi konusundaki çabaları nedeniyle memnun olduklarını belirtmişlerdir.

Bununla birlikte mahpus kadınlar, haftada 2 gün üçer saat süreyle verilen sıcak suyun yetersiz kaldığı, 45 dakikalık görüşme süresinin yetersiz olduğu, farklı ceza infaz kurumlarına nakil taleplerinin reddedildiği ve kütüphanede güncel yayınların bulunmadığı yönünde şikayetlerde bulunmuşlardır.

Kadın mahpuslar ayrıca, kantin fiyatlarının yüksek olduğunu, kozmetik ürünlerinin ve hijyenik ürünlerin sayı ve çeşit açısından yetersiz kaldığını belirtmişler ve doldurma parfüm satışı gerçekleştirilmesi talebinde bulunmuşlardır.
Adli suç isnadından tutuklu olan erkeklerin bulunduğu koğuşta yapılan incelemede ise tutuklular, yoğunluk nedeniyle üç kişinin ranza yetersizliği nedeniyle yerde yattığını belirtmişlerdir.
Tutuklular kurum görevlilerince işkence ve kötü muameleye maruz kalmadıklarını ifade etmişlerdir. Bazı tutuklular infaz ve koruma görevlilerinin küfürlü hitabına maruz kaldığını belirtmiş ise de diğer tutuklulardan bu yönde bir şikâyet iletilmemiştir.
Tutuklular verilen suyun kireçli olduğunu içinden solucan çıkabildiğini; haftada 2 gün ikişer saat verilen sıcak suyun yetersiz kaldığını; sıcak su veriliş günü ve saatinin artırılmasıgerektiğini belirtmişler ve acil sıcak su ihtiyacı durumunda konuyu idareye aktarmalarına rağmen olumlu cevap alamadıklarından şikayet etmişlerdir.

Tutuklular, sağlık sorunlarını görevlilere aktarmalarına rağmen revire çıkarılmadıkları, hastane sevklerinin geciktiği ve doktorların kendilerine olumsuz tavır takındıkları şikayetinde bulunmuşlardır. Sağlık sorunlarının iletildiği Muğla Cumhuriyet Başsavcısı, Muğla Devlet Hastanesinin tedavi taleplerini karşılamakta yetersiz kaldığını ve 29 Ekim 2017 tarihinde açılacak olan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bahsedilen sorunların yaşanmaması için gerekli girişimlerde bulunulacağını belirtmiştir.
Tutuklular ayrıca kantin fiyatlarının yüksek olduğunu ve kantinden haftada bir kez yararlandırıldıklarını söylemişlerdir. Özellikle fiyatı 3 lira olan tütün sarma için kullanılan makaronun (filtreli boş sigara tüpü) fiyatının 9 liraya çıkarılmasından yakınmışlardır. Kurum yetkilileri yapılan yasal düzenleme neticesinde fiyatı artan ürünün piyasada 12 liraya satıldığını belirtmişlerdir.

Yabancı uyrukluların barındırıldığı koğuştaki 3 tutuklu ile kurum vaizinin yardımıyla görüşülmüştür. Tutuklular birkaç gün önce kuruma geldiklerini, görevlilerin davranışlarından ve yemeklerden memnun olduklarını belirtmişlerdir. Tutuklular, paraları olmadığı için temizlik malzemesi alamamaları nedeniyle banyo yapamadıklarını söylemişlerdir. Kurum yetkilileriyle görüşülerek bu tür temel insani ihtiyaçların giderilmesi hususunda hassasiyet gösterilmesi uyarısında bulunulmuş; yetkililerse tutukluların kuruma yakın zamanda giriş yaptıklarını ve ihtiyaçların karşılanacağını belirtmişlerdir.
Terör vasıflı suç veya suç isnadından mahpus olanların barındırıldığı koğuşlarda yapılan incelemelerde ise mahpuslar ceza infaz kurumunda herhangi bir kötü muameleye maruz kalmadıklarını ve yemeklerin iyi olduğunu belirtmişlerdir.
Mahpuslar tarafından iletilen şikayetler, psikolojik baskı ve işkenceye maruz bırakılma; cenazeye katılma izni verilmemesi; sosyal faaliyetlere ve atölye faaliyetlerine çıkarılmama; açık ceza infaz kurumuna ayrılma süresinin dolmasına rağmen açığa gönderilmeme; kuruma girişte çıplak arama yapılması; sayımların ayakta yapılması; revire çıkarılmama; hastane sevklerinin gecikmesi; muayenelerin kelepçe açılmaksızın gerçekleştirilmek istenmesi; hastanedeki doktorların suç isnadına göre uygulama yapması hastane sevki sırasında ring aracında bekletilme; koğuştan ayrılmış mahpuslarca bırakılan kitapların inceleneceği gerekçesiyle toplanmasına rağmen geri verilmemesi ve elefon görüşmelerinin iki haftada bir 10 dakika ile sınırlandırılması şeklindedir.

Cenazeye katılma izninin verilmediğine ilişkin şikayet konusunda Cumhuriyet Başsavcısı tarafından, söz konusu izinlerin verilebilmesi için öncelikle cenazeye katılmanın güvenlik riski taşımadığına ilişkin kolluk birimlerinden bilgi istendiği ve güvenlik sıkıntısı olmadığı bildirildiği takdirde izin verilmediği bilgisi verilmiştir.
 
Açığa ayrılma işleminin yapılmadığına ilişkin şikayet hakkında kurum yetkilisi, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6’ncı maddesi uyarınca, terör ve örgütlü suçlardan hükümlü olup mensup oldukları örgütten ayrıldıkları idare ve gözlem kurulu kararıyla tespit edilenlerin koşullu salıverilme tarihine bir yıldan az süre kalması şartı arandığını; Yönetmeliğin 10’uncu maddesi uyarınca kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerin talepleri üzerine, koşulları taşıdıklarının anlaşılması hâlinde kurum idare ve gözlem kurulu tarafından açık kurumlara ayrılmalarına karar verildiğini belirterek açık ceza infaz kurumlarına ayrılmak için sürenin dolmasının tek başına yeterli olmadığı bilgisini vermiştir.
 
Kurum yetkilileri diğer şikayetlerin olağanüstü hal kararı çerçevesinde alınan tedbirler ve mevzuat çerçevesinde yapılan işlemlere ilişkin olduğunu ve ceza infaz kurumundaki uygulamalara ilişkin hususlarda infaz hakimliğine şikayet edilmesinin ve infaz hakimliği kararına karşı ağır ceza mahkemesine itiraz başvurusunda bulunmanın mümkün olduğunu belirtmişlerdir

Değerlendirme ve sonuç

Ceza infaz kurumlarında yapılan gözlemler ve görüşmeler neticesinde aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

1. Görüşülen hiçbir tutuklu ve hükümlü tarafından darp, dayak, cebir ve şiddet iddiasının dile getirilmemesi memnuniyet vericidir.

2. Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumunda çok sayıda tadilat yapılmakla beraber, ısıtma sistemi ile banyo yetersizliğinin giderilmesi ve ilave ödenek çıkartılarak ek idari hizmet binası inşaatının tamamlanması suretiyle hükümlülerin barındırılmasında iyileştirme sağlanması gerekmektedir.

3. Yapılan tadilatların ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldığı hususu da dikkate alınarak Muğla Açık Ceza İnfaz Kurumunun uzun vadede yıkılması ve yerine modern bir ceza infaz kurumunun yapılması değerlendirilebilir.

4. Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kuyu suyu yerine şehir şebekesinden su verilmesi için çalışmalar yapılması memnuniyet vericidir. Bununla birlikte mevcut drenaj sisteminin yetersizliği nedeniyle sıcak ve soğuk suyun sınırlı süreyle verilmesi zorunluluğunun ortadan kalkmayacağı belirtilmiştir. Suyun veriliş süresinin arttırılması için gerekli altyapı çalışmaları yapılmalıdır.

5. Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, kadın mahpuslar için sıcak su verilen sürenin artırılması ve kantinde satılın özellikle kozmetik ürünlerinin ile hijyenik ürünlerin ihtiyaçlara cevap verecek şekilde çeşitlendirilmesi yerinde olacaktır.

6. Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan az sayıdaki çocuğun; kurumda çocuklar için yeterli eğitsel, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin sağlanamaması dikkate alınarak eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin yoğun olduğu, tutuklu çocuklara yaklaşım konusunda eğitim almış personelin ve sivil memurların görev yaptığı ceza infaz kurumlarına nakledilmelerinin yerinde olacağı değerlendirilmektedir.

7. Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpuslarca sıklıkla dile getirilen sağlık hizmetlerine ilişkin sorunlarının giderilmesi için kurum doktoru istihdamı, farklı uzmanlık alanlarındaki doktorların belli aralıklarla kuruma gelmesi ve kurumun sağlık teçhizatı yönünden güçlendirilmesi üzerinde durulabilir

Muğla E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sportif faaliyetler için ayrılmış açık veya kapalı bir mekân bulunmaması ıslah çalışmalarını olumsuz etkileyecek önemli bir eksikliktir.

9. Ülke genelinde ceza infaz kurumlarında yaşanan kalabalıklaşmanın önlenmesi açısından devam eden yeni ceza infaz kurumu inşaatı çalışmalarının hızlandırılması yerinde olacaktır.