Gündem

TBMM Başkanı’ndan ‘Adalet Yürüyüşü’ önlemi; CHP’lilerin ‘yok’ sayılması için yönetmelik değiştirildi

Özgür Özel: Karar, yürüyüşün direncini kırmaya yönelik

17 Haziran 2017 21:53

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın başkanlığında toplanan Başkanlık Divanı, CHP milletvekillerinin ‘Adalet Yürüyüşü’ için Genel Kurul çalışmalarına katılmadığı dönemde, yoklamalar konusunda jet hızıyla yönetmelik değiştirdi. Yapılan değişiklikle müşahade  (gözlem usulü) ile açılan Genel Kurulda milletvekili açılan birleşimden birinde oylamaya katılması şartı getirildi. Başkanlık Divanı’nın kararı Genel Kurul’un bugün yapılan oturumunda CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel tarafından gündeme getirildi.  CHP’li üyelerin katılmadıkları Başkanlık Divanı’nda karar alındığına dikkat çeken Özel, “Karar, yürüyüşe katılan milletvekillerini burada "yok" yazıp o yürüyüşün direncini kırmaya yönelik. Belki başka amaçları da var. Karar vahim” dedi.

Genel Kurul oturumunu yöneten CHP’li Akif Hamzaçebi,  söz konusu değişiklik ile “Bu, müşahedeyle yapılan yoklamanın yürürlükten kaldırılmasıdır. Başkanlık Divanı’nın buna yetkisi yoktur sayın milletvekilleri. Böyle bir kararı Başkanlık Divanı almış olabilir ama karar hukuksuzdur” dedi. 

 

Başkanlık Divanı’nda jet karar

 

TBMM Genel Kurulu'nun oylama yapılmadan müşahade ile açılması ve bütün milletvekillerin bütün oylamalarda var kabul edilmesi uygulamasına ‘oylamaya katılma’ şartı getiren Başkanlık Divanı kararına göre, bir milletvekili müşahade ile açılan birleşimlerde en az bir oylamaya katılacak. En az bir oylamaya katılmayan milletvekili yok sayılacak ve beş birleşim katılmaması halinde milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması devreye sokulacak.

Genel Kurul’un bugünkü oturumuna damga vuran Başkanlık Divanı kararına ilişkin değerlendirmeler tutanaklara şöyle yansıdı:

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Önümüzdeki dakikalarda, saatlerde fırsat oldukça detaylarıyla gündeme getirmek istediğim önemli bir konuyla karşı karşıyayız. Bu Mecliste yaşanmaması gereken şeyler var. İktidar partisinden sahte oy pusulası veren 7 milletvekili Meclisin itibarını ne kadar sıkıntıya sokmuştu. Ama şimdi bizlerin yürüyüşte olduğu, Cumhuriyet Halk Partisinden hiçbir Başkanlık Divanı üyesinin katılmadığı bir toplantıda bir karar alınıyor. Karar, yürüyüşe katılan milletvekillerini burada "yok" yazıp o yürüyüşün direncini kırmaya yönelik. Belki başka amaçları da var. Karar vahim. İçerikle ilgili konuşacağız ama daha vahim olanı, bu konuyu araştırmak için istediğimizde 15 Haziran 2017/40 sayılı karar numarasıyla bize Karar verildi. 2 tane karar var elimizde Sayın Başkanım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu kararların 4'üncü maddeleri dışında bütün maddeler birebir aynı, ilk sayfadaki paraflar aynı, orijinal kararda ilk sayfa ile ikinci sayfadaki paraflar aynı ama daha sonra, bugün Meclisten iletilen kararda "oylamalardan herhangi birine" ifadesi "hiçbirine" olarak değiştirilmiş durumda. Bu, evrakta sahtecilik. Meclis Başkanlık Divanının aldığı iki kararda bir kelime değiştirerek ve ilk sayfa ile ikinci sayfa arasındaki paraflar üzerinden şu anda işleme sokulan kararda tahrifat yapıldığı anlaşılıyor, evrakta sahtecilik yapıldığı anlaşılıyor. Bu konuyu gündeme getirmeye devam edeceğiz, içeriği yönünden de tartışacağız ama sizin tarafınızdan da konunun irdelenerek bu evrakta sahteciliğin hem siyasi hem idari sorumlularının ortaya çıkarılması lazım, bunu konuşmamız lazım.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, bu 15 Haziran 2017 tarihli ve 40 sayılı Başkanlık Divanı kararında bu dikkat çekici durumun Başkanlık Divanı tarafından yeniden değerlendirilerek bu tereddüdün açıklığa kavuşturulmasında fayda görüyoruz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkanım, öncelikle ben diğer muhalefet partilerine de elimde bulunan fotokopileri ilettim ve bu sahtecilik... İçerik ayrı bir tartışma ama resmî bir evrakta sahtecilik yapıldığının açıkça ortada olduğu bir evrakın varlığı ayrı bir tartışma. Ben, iktidar partisi buna sahiptir diye düşündüm. Şimdi Naci Bey'e de ileteceğim.

BAŞKAN -  (AKİF HAMZAÇEBİ) Özgür Özel'in dile getirdiği konuyla ilgili bir açıklama yapma ihtiyacı duyuyorum: Dün, anılan konu bir basın organında yer aldı ve ben, bunu, gazetede yer alan bu haberi okuduktan sonra söz konusu kararın bir örneğini istedim. Bana gelen örnekte, Genel Kurulda yapılan yoklamalardan herhangi birine katılmayan milletvekilinin o birleşimde yok sayılacağı yönünde bir karar vardı fakat bugün bana, daha sonra, Sayın Özel'in sözünü ettiği ikinci karar geldi. Orada da Genel Kurulda yapılan yoklamalarda -müşahedeyle yapılan yoklama dâhil- sadece bir tanesine katılmış olsa dahi o milletvekilinin o günkü birleşimde varsayılacağı yönünde bir karar olduğunu gördüm. Nedenini Kanunlar ve Kararlar Başkanı arkadaşımıza sordum. Bu konunun Başkanlık Divanında tartışıldığını ve kararın bugün ulaştırılan -Sayın Özel size de ulaşan- yönde alındığını ifade etti. Önceki günkü Başkanlık Divanına ben katılmadığım için oradaki tartışmaları bilemiyorum tabii ki. Bunun, gerçek, sözünü ettiğiniz yönde bir tereddüt olduğunu görüyorum. Bunu tabii ki tutanaklara bakarak netleştirmek gerekir ama şu anda Kanunlar Kararlar Başkanlığının bana verdiği kararı esas alarak bir değerlendirme, bu karar üzerine bir değerlendirme yapmak istiyorum, görüşümü ifade etmek istiyorum sayın milletvekilleri.

Anayasa'mızın 96'ncı maddesi toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayısına ilişkin hükümleri içermektedir. Temel kural Anayasa'mızda yer almaktadır. Toplantı yeter sayısı 550 milletvekili esas alındığında 184 milletvekilinden oluşur, karar yeter sayısı ise 139 milletvekilinden oluşur. İç Tüzük'ümüzün 57'nci maddesi yoklamaya ilişkin hükümleri içerir. İç Tüzük'ün 57'nci maddesinin birinci fıkrasına göre "Başkan birleşimi açtıktan sonra tereddüde düşerse yoklama yapar." Tereddüde düşmüyorsa "Toplantı yeter sayısı vardır." diyerek Başkan birleşimi açar. Buna müşahede yani gözlem usulüyle yoklama diyoruz. Burada bu yöntemle yoklama yapıldıktan sonra, Genel Kurul açıldıktan sonra Genel Kurulda o anda kim vardı kim yoktu, bunun değerlendirmesi yapılmaz, bunun tespiti de mümkün değildir. 57'nci maddenin ikinci fıkrasında da "Görüşmeler sırasında işaretle oylamaya geçilirken, en az yirmi milletvekili ayağa kalkmak suretiyle yoklama yapılmasını talep edebilir." Bunu da sık sık Genel Kurulumuz görmektedir.

Şimdi, Başkanlık Divanı kararı hangi yönden önemlidir? Başkanlık Divanı kararı İç Tüzük'ün 57'nci maddesinin birinci fıkrasında değişiklik yapmaktadır aslında çünkü 57'nci maddenin birinci fıkrası diyor ki: "Başkan birleşimi açtıktan sonra tereddüde düşerse yoklama yapar." Tereddüt yok ise, birleşimi açıyor ise bütün milletvekilleri var sayılır.

Başkanlık Divanı kararı diyor ki: "Müşahedeyle yapılan yoklama dâhil, o gün içerisinde yapılan yoklamaların hiçbirisinde olmaz ise -müşahedeyle yapılan yoklamanın tespiti mümkün değil aslında- o milletvekili yok sayılacaktır." Bu, müşahedeyle yapılan yoklamanın yürürlükten kaldırılmasıdır. Başkanlık Divanının buna yetkisi yoktur sayın milletvekilleri. Böyle bir kararı Başkanlık Divanı almış olabilir ama karar hukuksuzdur.

Bu nerede önem arz ediyor? Anayasa'nın 84'üncü maddesinin son fıkrasının uygulamasında önem arz ediyor. "Bir ay içerisinde mazeretsiz ya da izinsiz olarak 5 birleşime katılmayan milletvekilinin milletvekilliği sona erer." Bu şuna yol açar: Siyasi parti grupları birbirine tuzak kurarlar.

Sayın milletvekilleri, İç Tüzük kurallarında aksaklıklar olabilir, yeni bir iç tüzük ihtiyacı tartışılabilir, konuşulabilir, bunlar ayrı konular ama yoklama gibi, karar yeter sayısı gibi yılların süzülerek gelen bir uygulamasını bir Başkanlık Divanı kararıyla imkânsız hâle getirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Esasen bu, doğrudan doğruya Anayasa'nın 84'üncü maddesinin son fıkrasına da aykırıdır.

"Bir ay içerisinde 5 birleşime katılmayan milletvekili" diyor. Müşahedeyle Genel Kurul açıldığı anda milletvekilleri Genel Kurulda vardır. Nerede yoktur milletvekili? Oturumlarda yoktur. Biliyorsunuz, birleşim bir toplantının tamamını kapsıyor, iki ara arasında geçen süreye de "oturum" diyoruz. Milletvekili oturumda olmayabilir ama birleşimde var, Genel Kurul açılırken "Toplantı yeter sayısı vardır." denildiği anda milletvekili birleşimde var kabul edilerek birleşim açılmıştır. Dikkat ederseniz Meclis başkan vekilleri daima açılışta birleşimi açarlar, ara verirken birleşime arar verirler, daha sonra, aradan sonra açarken oturumu açarlar, birleşimi açmazlar.