Feyzioğlu, Diyarbakır, Van, Şanlıurfa, Tunceli, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Aydın, Antalya, Mersin baroları yönetim kurullarının olağanüstü genel kurul isteklerini Sözcü'den Saygı Öztürk'e değerlendirdi. Feyzioğlu şunları kaydetti:
“Talepte bulunmak bir haktır. Baro yönetim kurulları bu haklarını kullandılar. Taleplerin kanuna uygun olup olmadığını değerlendirmek de TBB yönetim kurulunun yetkisindedir. Şekil ve esas yönünden taleplerin hukuka aykırı olduğu sonucuna vardık. Olağanüstü genel kurulda seçim olmaz. Baro ve birlik başkanları ile yönetimlerinin görevden uzaklaştırılması mahkeme kararıyla olur. Kanunun açık hükmü bu. Barolar Birliği Başkanları ve yönetimleri 4 yıl, baro yönetimleri de 2 yıl için seçilir. Bazı barolar ‘Tamam seçim olmaz da yine de genel kurul yapılsın' diyor. TBB yönetim kurulu esası değerlendirebilir. Arkadaşlarımız aksine düşünüyorlar ise yolu bellidir. İdari yargıya başvururlar. Yargının dediğine herkes uyar, kararına saygı duyar."
Tahliye kararlarının ardından 24 saat geçmeden yeniden tutuklama talebini değerlendiren Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Kanunları değiştirmek nispeten kolay. Özgürlükçü bir zihniyetle uygulama yapmak ise zaman istiyor. Bugün bu yönde bir çaba var. En önemli sorun uygulamada. Tahliye edilenler aradan 24 saat geçmeden tekrar tutuklanıyor. Ben de başından beri uygulamanın zamanla oturacağını söyledim. Gitgelli uygulamalar kamuoyunda rahatsızlık yaratıyor. Bunun farkındayım. Ancak itiraz mekanizması da kanunda var. Eskiden dava aşamasında mahkeme tahliye kararı verdiğinde buna kanunen itiraz olmazdı. Anayasamıza göre özgürlük esas, kısıtlanması istisna olduğuna göre mahkemenin verdiği tahliye kararına savcılık itiraz edememeli. Bu yönde bir kanun değişikliği gerekir."
"Yargı Reformu 18 yıldır beklenen düzenlemedir"
Feyzioğlu, ikinci paketi üzerinde çalışmaların sürdüğü Yargı Reformu'na ilişkin olarak da şu ifadeleri kaydetti:
"Yargı Reformu'yla önemli kazanımlar elde edildi. Ama bütün meseleyi yeşil pasaporta indirgediler. Baro başkanlarımızın son on yıldır baro seçimleri sırasında yaptıkları açıklamalara ve vaatlere baktım. Sadece Yargı Reformu'nun ilk paketinde bunların yarısından fazlasını gerçekleştirmişiz. Çok daha fazlasını önümüzdeki paketlerde yapabiliriz. Hukuk fakültelerindeki eğitim öğretim kalitesinin artmasını teminen üniversiteye girişteki 190 bin eşiğini, 125 bine çektik. Tam 18 yıldır beklediğimiz bir düzenleme bu. İstinafta cezaları kesinleşmiş olan pek çoğu muhalif görüşteki kişilere umut olacak bir düzenleme getirdik. Onların temyiz hakkına sahip olmasını sağladık. Yaklaşık 10 bin civarında infaz bu sayede durdu. Düşünce özgürlüğü ile ilgili suçların tamamını temyiz denetimine tabi tutarak, ilk derece hakimlerine temyiz içtihatlarını uygulayarak özgürlükçü karar vermesini teşvik ettik."