Bakan Kirişçi, pandemi döneminden bu yana Türkiye'de bir ürünün bulunurluğu noktasında eksiklik yaşanmadığını belirterek şunları söyledi:
"Herkes anladı ki tarım stratejik bir sektör"
“Konuşma başında da tarımı tali bir sektör olarak gören, bir şekilde ithalat yolu ile tarım ürünlerine ikame edeceğini düşünenlerin yangılı içinde olduğunu pandemi ve savaşta açık açık gördük. Gördük ki paranız olsa da bizim gıda arz güvenliğini sağlamak için yetersizliğimiz ortaya çıktı. Bunu ülkemiz için değil dünya olarak söylüyorum. Dünya şaşkına döndü ve raflara hücum başladı. Devamında da Rusya-Ukrayna savaşı ile bu süreç pik yaptı. Herkes anladı ki tarım stratejik bir sektör. Tarım vazgeçilmez. Tarım sektöründe mutlaka Tarım ve Orman Bakanlığı başata olmak üzere ülkeyi yönetenlerin bu konuya önem vermesi gerekiyor. Bu hükümet bunu da gerçekleştirdi."
"Şekerle ilgili algı operasyonlarının olduğunu görüyoruz"
"Pandemi dönemi ve savaşta hamd olsun bir ürününün bulunurluk noktasında eksiklik çekilmedi. Bütün temel ürünler konusunda bu halledildi. Arada bir gündeme gelenler oldu. Yeni bakan olduğumuzda bir anda ayçiçeği konusu gündeme geldi. Bu ayçiçeği yağı birkaç gün sürdü ve konu kapandı. Şekerle ilgili bir şekilde algı operasyonlarının olduğunu görüyoruz. Bu konuda da bize yetecek kadar kendi ürünlerimiz stoklarımızda ve kayıtlarımızdadır. Tarım sektörünün bu vazgeçilmeziliği ve stratejik önemini ifade ettikten sonra bu yeni dönemde tarıma dahil de bir takım alınması gereken acil önlemlerin yanı sıra Cumhuriyetimizin 2. yüzyılında yani 2023’ten sonra yeni bir tarımsal politikalarla devam edeceğiz. Her alanda olduğu gibi bir takım adımlar atacağız”
Yerli üretimi öne çıkararak üreticileri memnun edeceklerini kaydeden Kirişçi şöyle devam etti:
"Üreticileri memnun edeceğiz"
“İthal yol ile temin edilen ürünlerin tarımsal alt yapısını kullanarak üreteceğiz. Dünyada her ülke belirli ürünleri ithal ve ihraç eder. Bizim buradaki altını çizdiğimiz husus stratejik ürünlerdir. Burada ki ürünler den kasıt, un, yağ, şekerdir. Bunlar tarımsal temel ürünler olarak hububat ve baklagiller, şeker pancarı olduğunu belirtmiş olayım. Hayvansal ürün olarak bitkisel üretimle entegre olan hububat ürünlerini yem sektöründe değerlendiriyoruz. Hayvansal üretim tarafında da et, süt, yumurta diyoruz. Bu ürünler bizim stratejik, vazgeçilmez ürünlerdir. Diğer ürünler meyve ve sebze konusunda Bursa ilklerde olan bir şehirdir. Üretimlerine devam edecekler. Biz bu stratejik ürünlere ayrı önem vereceğiz.
Tarımsal destekler gerçekten sayıca çok ve kompleks durumda . Burada da sadeleştiremeye gideceğiz ve üreticileri memnun edeceğiz. Yaklaşık 3 milyon hektar üzerinde işlenmeyen, boş bırakılan alanları 23 milyon hektar alana eklenmesi ile yüzde 15 artış sağlanmış olacak. Bizim üretim alanlarımızı boş bir tarla, boş bahçe, ahır, ağıl bunların hepsini ekilen yetiştirilen üretilen haline getireceğiz. Arazinin mülkiyet hakkını ve kullanım hakkını birbirinden ayıracağız. Mirastan dolayı aşırı parçalanma olabiliyor. Ama ekilmeyen, işlenmeyen alanların işletilmesi hususunda bir düzenlemeye gideceğiz ve buraları boş bırakmayacağız ”
Gıda güvenliği konusunda bir milli güvenlik meselesi bakışında hareket edeceklerini belirten Bakan Kirişçi açıklamalarını şu şekilde noktaladı:
“Ekilmemiş bir karış toprak, bir fidan yer bırakmayacağız"
“Ekilmemiş bir karış toprak, bir fidan yer bırakmayacağız. Bir ahırın veya kümesin boş kalmasına izin vermeyeceğiz. Bu tarlaların işlenmesi üretimde kullanılmasını temin edeceğiz. Prensip olarak, ekonomik olmayan ve işletmecisine gelir sağlamayan faaliyet sürdürülebilir değildir. Üreticinin ürettiği bitkisel ve hayvansal ürünler noktasında onları mutlu ve memnun edecek uygulamayı hayata geçireceğiz. Mevzuatta yeteri kadar düzenlemeler mevcuttur.
Son olarak üreticilerimize buradan sesleniyorum. Bu ülkede o yok bu yok diyenlere kapak olsun. Bu ülkenin eli öpülesi üreticilerimiz sadece 85 milyonu doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda bu ülkede sığınmak adına bulunan 5 milyona, her yıl Türkiye’ye gelen 50 milyon turiste arta kalanını ihraç ederek üreticilerimiz çabalarını başarı ile sürdürdüler. Bundan sonrada sürdürecekler.
Bu üreticilerimizin daha güçlü bir şekilde yanlarında yer alacağız. Son solarak üreticimize şunu söylüyoruz; ’sen üret, yeter’. Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere tüm hükümetimiz ve bakanlığımız üreticimizin yanındadır. Bu üreticilere hizmet etmek bizler için bir ibadet düzeyindedir. Bütün üreticilerimize teşekkür ediyorum"