İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, olaylı 1 Mayıs kutlamaları ile ilgili 33 kişi hakkında hazırladığı iddianamede, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarına aykırı yönlerinin olduğunu belirtildi.
Vatan'dan Kemal Göktaş'ın haberine göre, Savcı Hüseyin Aslan tarafından hazırlanan iddianamede, 1 Mayıs olayları ile ilgili olarak İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gönderilen evrak üzerine soruşturma yürütüldüğü belirtildi.
İstanbul Valiliğince alınan karar gereği 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarının Taksim Meydanı'nda kutlanmasının yasaklandığı hatırlatılan iddianamede, "Bu kararın Taksim meydanında kutlama yapmak isteyen ilgili kurum ve kuruluşlara bildirildiği gibi kitle iletişim araçlarıyla kamuoyuna da duyurulduğuna" dikkat çekildi. Yasak kararına rağmen şüphelilerin Taksim meydanında izinsiz toplantı ve gösteri yapmak amacıyla çeşitli bölgelerde toplandıkları ve meydana gelmek üzere harekete geçtikleri ifade edildi. İddianamede, polis tarafından yapılan müdahale sonucu 33 şüphelinin Taksim meydanı civarında "flama, bandaj, bilye, çeşitli renk ve ebatta bezlerle" yakalandıkları anlatıldı.
Yasaklamak suç
Şüphelilerin Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet ettikleri belirtilen iddianamede, buna karşın yasanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarına aykırı olduğu, İstanbul Valiliği'nin yasaklama kararının da "hakkın özüne aykırı" bir müdahale olduğu görüşleri dile getirildi.
İddianamede Yasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) örgütlenme özgürlüğünün düzenlendiği 11. maddesi arasında kimi zaman paralellik arzeden düzenlemeler içeriyor olsa da yasanın sözleşmenin 11. maddesinde yazılı hakkın kullanılmasına ilişkin genişletici yorum ve içtihatlara birebir uymadığı belirtildi. "Yasanın bu halinin AİHS düzenlemesi ve içtihatlara aykırı olduğu" kaydedilen iddianamede, "Mevcut olayda AİHS'in 11. maddesindeki düzenleme ve buna ilişkin AİHM'in 17 Mayıs 2011 tarihli Akgöl ve Göl- Türkiye ve diğer benzer kararlarında belirtilen şekilde, hakkın kullanılmasına ilişkin içtihatlar da gözönünde bulundurulması" istendi. İstanbul Valiliği tarafından alınan yasaklama kararının, toplantı ve gösteri hakkının kullanılması açısından "hakkın özüne aykırı şekilde yasaklama kararı olup olmadığının" mahkemece takdir edilmesi gerektiği ifade edilen kararda bunun için Anayasa'nın 90/son maddesinin de dikkate alınması istendi. Savcının dikkate alınmasını istediği Anayasa'nın 90/son maddesi, insan haklarına ilişkinu uluslararası sözleşmelerle yasaların çelişmesi durumunda uluslarası sözleşmelerin uygulanması gerektiğini düzenliyor.
Mahkemenin kararı, Taksim'i 1 Mayıs'a açabilir
İddianame İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın görülmesine önümüzdeki günlerde başlanacak. Mahkeme, savcı Aslan'ın yaptığı değerlendirmelere katılırsa, 1 Mayıs şüphelilerine AİHM kararlarını gerekçe göstererek ceza vermeyecek. Bu durumda İstanbul Valiliği'nin Taksim'i gösterilere yasaklama kararları da tartışmalı hale gelecek. Dava, savcının görüşü doğrultusunda neticelenirse Gezi eylemlerine ilişkin davalar açısından da emsal olacak.