Gündem

Taha Akyol: Türkiye Kuzey Kore olmadıkça sosyal medyayı yasaklamak mümkün değil

"Sosyal medya aynı zamanda hür fikirlerin, muhalefetin, haberleşme ve dayanışmanın da en özgür mecrası"

03 Temmuz 2020 07:51

Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın  "Sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını kontrol edilmesini istiyoruz" açıklamasını ve AKP'nin sosyal medya düzenlemesi hazırlıklarını bugünkü köşesinde değerlendirdi. Akyol, "Türkiye Kuzey Kore olmadıkça sosyal medyayı yasaklamak mümkün değil" düşüncesini dile getirdi. 

Akyol, "İnsan şeref ve haysiyetini korumak yönünde daha dikkatli bir düzenleme getirilmeli, bunun dışında yeni kısıtlamalardan sakınılmalıdır. Türkiye’de zaten sosyal medya BTK tarafından kontrol ediliyor; tweet mesajları için açılan belki binlerce dava var.  Sosyal medya aynı zamanda hür fikirlerin, muhalefetin, haberleşme ve dayanışmanın da en özgür mecrasıdır." görüşünü savundu. 

Akyol, "İşte klasik medyanın kapılarının kilitlendiği muhalefet liderleri ve eleştirel aydınlar ancak YouTube gibi mecralarda konuşabiliyorlar; Karar Tv gibi, Medyascope TV gibi, T24 TV gibi, Cüneyt Özdemir TV gibi… Evet, özgürlük alanı, çünkü iktidarlar klasik medya kuruluşlarını çeşitli baskılarla 'kontrol' altına alabiliyorlar; sosyal medyanın böyle kontrol altına alınması o kadar kolay değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan 'tamamen kaldırılması, kontrol edilmesi' diyor. Kapatma olmayacak ama nasıl bir 'kontrol' olacak? Medyada nasıl bir düzen kurulduğuna bakınca kaygı verici bir soru. Ama Türkiye Kuzey Kore olmadıkça sosyal medyayı yasaklamak mümkün değil." değerlendirmesinde bulundu. 

Akyol, "Türkiye totaliter bir rejim olamayacağına göre Komünist Çin rejimi gibi sosyal medyayı 'tamamen kontrol' altına alması da söz konusu olamaz. Başbakanlığı döneminde Erdoğan 'Bu milleti Youtube'a Facebook'a, bilmem şuraya buraya yediremeyiz' diye konuymuş, kapatma dahil mi sorusuna 'dahil' diye cevap vermişti. (7 Mart 2014) Dahası, 'tvitter mvitter, hepsinin kökünü kazıyacağız' demişti. (20 Mart 2014) Türkiye’nin Batı’dan kopmasında ve yabancı sermayenin yön değiştirmesinde bu sözler de etkili oldu, adım adım Türkiye’nin hukuk devleti imajı bozuldu. Ve, Erdoğan’ın sosyal medyayı kontrol altına almak için çıkardığı kanunlar AİHM’den ve Anayasa Mahkemesi’nden döndü. AİHM’nin 1 Aralık 2015 tarihli kararına göre, sosyal medyada organlarına 'erişim yasağı' konulması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. Maddesi’nin ihlalidir!" ifadesini kullandı. 

Akyol yazısında şunları kaydetti:

Sadece, suç içeren mesaj ya da yayın neyse ona erişim engellenebilir, mahkeme onayı şartıyla.

Bizim AYM’ye göre, sosyal medya yayınlarına, çağdaş fikir ve ifade özgürlüğünün sınırlarını daraltan kısıtlar konulamaz… Yapılacak düzenleme demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz… Devlet “ancak mahkemece bu konuda alınmış bir karara dayalı olarak ve bu kararda öngörülen tarzda engelleme kararının icrasını gerçekleştirebilir.” (B. No: 2014/3986, paragraf 28ve 47)

Eleştiriyi kısıtlayıcı bir düzenleme kutuplaşmayı büsbütün körüklemekten ve Türkiye’nin hukuk devleti imajını daha da bozmaktan başka sonuç vermez.

Yazının devamı için tıklayın