Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesindeki yorumda Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Alman vekillere İncirlik'i ziyaret izni verilmezse Alman askerlerinin İncirlik'ten çekilmesi yönündeki tehditi ele alınıyor.
"Merkel'in İncirlik'ten çekilme tehdidinde bulunduğu yer önemli. Zira NATO IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyona daha yeni dahil oldu. İncirlik'te konuşlandırılan Tornado keşif uçakları da IŞİD'e karşı mücadele ediyor, bu nedenle Türkiye'de bulunuyorlar. Ve NATO artık IŞİD'e karşı oluşturulan bu koalisyona resmi olarak katıldığı için, iki ülke arasındaki sorun NATO'nun meselesi haline gelecek. Böylelikle, Erdoğan'ın bu meselede daha akılcı bir tutum izlemesi için ortakların birlikte baskı uygulaması şansı artıyor."
Frankfurter Rundschau gazetesindeki yorumda ise Federal Alman Meclisi Başkan Yardımcısı Claudia Roth başkanlığındaki heyetin Türkiye ziyaretinin Ankara'nın tavrı nedeniyle iptal edilmesi işleniyor.
"Gazeteci Deniz Yücel'in hapiste tutulmasının 100'üncü gününde dört Alman milletvekilinin ülkede istenmediklerini hissettikleri için Türkiye ziyaretini iptal etmesi üzücü. Türk tarafı Alman parlamenterlerle görüşmeyi reddetti. Yücel'i ziyaret etmelerine de izin verilmedi. Alman vekillerin ziyareti iptal etmesi doğru bir karardı. Hükümeti Alman parlamentosunu önemsiz sayıyorsa, neden o ülke ziyaret edilsin? Eğer biri istemiyorsa, neden o kişiyle konuşulmaya çalışılsın? Türk hükümet temsilcilerinin Almanlarla bir araya gelmeye nasıl tepki gösterdiğini görmek şaşırtıcı."
Frankfurter Allgemeine Zeitung'daki yorumda Brüksel'de yapılan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ilk kez katıldığı NATO liderler zirvesi ele alınıyor.
"NATO'nun IŞİD'e karşı mücadele için oluşturulan uluslararası koalisyona katılma kararı, askeri açıdan pek bir şey değiştirmiyor. Böylelikle IŞİD'e karşı ne daha fazla hava saldırısı ne de askeri operasyon düzenlenecek. Buna rağmen NATO''nun bu kararı vermesi önemliydi. Zira böylelikle ABD Başkanı Donald Trump'ın öne sürdüğü iddialar çürütülmüş oldu. Trump seçim kampanyası sırasında, teröre karşı sözde hiçbir şey yapmadığı gerekçesiyle NATO'yu "köhne" olarak nitelendirmişti. Aslında NATO'ya üye olan bütün ülkeler IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonda yer alıyor, kimi askeri kimi de insani katkı sağlıyor. Fakat bazı üyeler Irak veya Libya'daki sorunun bir parçası olmaktan endişe ettiği için, doğrudan askeri operasyonlarda yer almak istemiyor."
Berlin merkezli Die Welt gazetesinde aynı konuya ilişkin şu satırlar göze çarpıyor.
"Trump NATO için bir nimet. İnadı, siniri ve ısrarı sayesinde NATO, yıllar sonra uluslararası terörizme karşı verilen mücadeleye dahil oldu. Aynı zamanda üye devletler gelecek yıllarda savunma harcamalarını belirgin bir şekilde artıracak. Ama yapacak daha çok iş var. NATO'nun Rusya ile diyaloğu da artırması gerekiyor. NATO-Rusya Konseyi çerçevesinde büyükelçilerin toplanıp her seferinde aynı sözlerle atışması yeterli olmaz. Moskova NATO'nun doğu sınırının yanı sıra Suriye, Libya veya Irak'ta da önemli bir rol oynuyor. NATO'nun hâlâ ikna edici bir Rusya stratejisi bulunmuyor. Ama Moskova her yerde ateşle oynadığı sürece, NATO'nun endişeleri de son bulmayacak."
Stuttgarter Zeitung'daki yorumda ise ABD Başkanı Donald Trump'ın NATO zirvesine katılarak, Avrupalı liderlerle ilk kez biraraya gelmesi işleniyor.
"Sıcak yaz havası da aradaki buzları eritmeye yetmedi. ABD Başkanı Avrupa'ya yaptığı ilk ziyaretin ardından da Avrupalılara yabancı kaldı. Kişisel olarak tanışmanın ilişkilere olumlu bir hareket getireceğini ümit edenler hayal kırıklığına uğradı. Önemli siyasi konularda, Trump'ı Avrupa Birliği'nden ayıran farklılıklar da azalmadı. Hatta Trump AB'nin yararına olabilir. Zira, Trump AB'nin daha güçlü bir şekilde kenetlenmesine neden oluyor. Avrupalıların ABD'den pek bir şey beklenmemesi gerektiğini, Avrupa'nın geleceğinin AB'nin başarısına bağlı olduğunu görmeleri şart."
© Deutsche Welle Türkçe
JD/ÖA
