Ekonomi

Süveyş 4.8, Panama Kanalı 1.5 milyar dolar kazandırıyor

AKP'nin çılgın Kanalİstanbul projesi akıllara Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı'nı getirdi.

27 Nisan 2011 03:00

Hazal Özvarış- T24

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çılgın projesini açıkladı. Erdoğan, Kanal İstanbul isimli projeyle İstanbul'a ikinci Boğaz yapılacağını duyurdu. AKP'nin bu projesi akıllara Süveyş Kanalı ve Panama Kanalı'nı getirdi.  Kızıldeniz'i Akdeniz'e bağlayan Süveyş Kanalı Mısır'a 2008'de 4.8 milyar dolar kazandırırken, Atlantik ile Pasifik Okyanusu'nu birleştiren Panama Kanalı'nın yıllık getirisi 1.5 milyar doları buluyor.

İşte Erdoğan'ın çılgın projesi: KANAL İSTANBUL




Akdeniz ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan yapay su yolu Süveyş Kanalı'nın temelleri Osmanlı İmparatorluğu tarafından atıldı, 1896'da İngiltere'nin yönetiminde açıldı. Kanalın uzunluğu 163 kilometreyi bulurken, en dar yerinde 300 metre genişleğinde.



 Ümit Burnu’nu ve Afrika sahillerini baştanbaşa dolaşan gemilerin yolunu kısaltan Süveyş Kanalı açıldığı dönemde Baharat Yolu'nu canlandırmış oldu.  Kanal, bugün Mısır'ın turizmden sonra en önemli ikinci gelir kaynağı. 1970’lerden itibaren yılda 20.000 den fazla gemi bu kanaldan geçiyor. Dünya deniz ticaretinin %7'si bu kanaldan gerçekleşiyor ve ülkeye her yıl 4 milyar dolar gelir sağlıyor. 2005'te kanal ülkein ekonomisine 4.8 milyar dolar katkı sağladı.

Panama Kanalı ise Orta Amerika'nın en güney ülkesi Panama topraklarında yer alıyor. Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus'unu birbirine bağlayan bu su yolunun yapımı ABD tarafından başlatıldı. Deniz seviyesinden 28 metre yukarısında yer alan 81 kilometrelik kanal 1914'te hizmete açıldı.



Güney Amerika ve Kuzey Amerika'yı birbirinden ayıran 77 km uzunluğundaki Panama Kanalı'ndan her yıl 14.000'den fazla gemi geçmekte olup taşınan yük miktarı 203 milyon tonu buluyor. Kanal, yapıldığı günden itibaren bölgenin sosyoekonomik koşullarını geliştirirken, Panama halkının refah seviyesini de gözle görülür biçimde yükseltti. Ülke, kanaldan geçen olan gemilerden 40 bin dolar bedel alıyor ve geçiş bedeli gemi ağırlıklarına göre bazen 200 bin doları buluyor. Kanalın ülkeye getirisi yıllık 1.5 milyar dolar. 

Kiel Kanalı (Almanya)

 

Almanya’nın kuzeyinde Baltık denizi ile Kuzey denizini bağlayan Kiel kanalı da 98 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en büyük kanalları arasında yer alıyor. Kanal Kuzey denizinde Elbe Irmağı ağzındaki Brünsbüttelkoog’dan, doğuda Baltık kısıyısındaki Kiel limanına kadar uzanıyor. Kanal, iki deniz arasında en güvenli kısa ve ucuz ulaşımı sağlıyor.  1895 yılında kuzeye gidecek savaş gemilerine kestirme bir yol sağlamak amacıyla yapılan kanal 103 metre genişliğinde ve 11 metre derinliğe sahip. 

1. Dünya savaşı öncesi Alman hükümetine ait olan kanal 28 Haziran 1919’da imzalanan Versailles Antlaşması ile uluslarası statü kazandı ama yönetimi Almanlarda kaldı. Adolf Hitler 1936'da bu hükümleri tanımadığını ilan etti. II. Dünya Savaşı'ndan sonra kanal Schleswig-Holstein eyâletinde {Land) kaldı ve seyrüsefer özgürlüğü tanıyan Versailles Antlaşması koşulları yeniden uygulamaya kondu.


Kiel Kanalı adını en son geçen hafta 15 Nisan 2011'de  sis nedeniyle Finlandiya bandıralı bir konteyner gemisi ile bir Rus gemisinin çarpışmasıyla duyurmuştu. Kazada, iki  denizci hayatını kaybetmışi, iki kişi de ağır yaralanmıştı.

 

Korint Kanalı (Yunanistan)

 

Yunanistan´ın kuzey kara topraklarını Mora Yarımadası´ndan ayıran yapay kanal, Korint kıstağı bölgesinin en ince yerinde kurulu. Yaklaşık 6.3 kilometre uzunluğundaki kanal Ege ile Adriyatik arasında bağlantı sağlamak amacıyla planlandı ve 12 yıllık bir çalışmanın ardından 1893’te tamamlandı.

 

Ege denizinden Adriyatik denizine bağlantıyı kurmak için, kanalın bulunduğu en yüksek noktadan 84 metre kadar dibe, sert taşlıktan oluşan belde kazılmak zorunda kalındı. Sadece bu gerekçe ile ancak ortalama 8 metre su derinliği elde edilebildi. Yaklaşık  400 kilometrelik bir yolun kısalmasını sağlayan kanalın özelliklerinden birisi de, iki girişte bulunan, motorgücü sayesinde suya batırılabilinen köprüler.


Yapıldığı yıllarda, navigasyon teknolojisinin gelişmemiş olmasından, Mora Yarımadası´nın etrafından 400 km lik deniz yolu oldukça zor ve tehlikeli olması, bu kanalın ekonomik ve güvenlik boyutunu oldukça artırdı. Ancak navigasyon teknolojisinin ilerlemesiyle kanal giderek taşıdığı önemi yitirdi.  Ayrıca kanal genişliğinin yalnızca küçük boyutlu gemilere uygun olması ve teknolojiyle gelişen güçlü ve hızlı gemi motorları sayesinde kazanılan zaman, kanalın değerini gün geçtikçe yitirmesine neden oldu. Bunun yanında kanalın büyük çapta bakım ve onarım işleri, finansal sorunlar nedeniyle de gerçekleştirilemiyor.

Kanal kullanım ücretinin yüksek olmasına karşın, günde ortalama 30 kadar gemi kanaldan geçiyor. Güzel manzarası için seyahat acentaları büyük oranda turist gemileri ile bu kanalı kullanıyorlar.