Gündem

'Suriye'ye binlerle ifade edilecek gözlemci gitmeli'

Katar’da temaslarda bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 13'üncü BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nda konuştu

21 Nisan 2012 20:49

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ateşkesin ardından çatışma haberleri gelen Suriye’ye gönderilen gözlemci sayısının artırılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Binlerle ifade edilecek gözlemci gitmeli” dedi.

Başbakan Erdoğan, Katar'da 6 gün sürecek ve 96 ülkeden katılımıncının bulunduğu "BM 13. Ticaret ve Kalkınma Konferansı"nda, Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halife es-Sani'nin açılış konuşmasının ardından bir konuşma yaptı. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın 4 yılda bir gerçekleştirilen programına katılmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Başbakan Erdoğan, konferansın ilk kez bir Ortadoğu ülkesinde gerçekleştiriliyor olmasını da isabetli ve anlamlı bulduğunu ifade etti.

 

'Kalkınma, refah ve barış getirmeli, tabiata zarar vermemeli'

 

Ortadoğu'da çok önemli gelişmelerin ve değişimlerin yaşandığı bir süreçte, bu konferansta ele alınan konular ve ortaya çıkacak kararların küresel ekonomi kadar Ortadoğu'ya da ışık tutacağına inandığını dile getiren Başbakan Erdoğan, kalkınma kavramının sınır aşan bir özelliği olduğunu belirtti. Dünyadaki dönüşümü takip etmeyen ve kendisini dünyaya kapatan kalkınma anlayışının başarılarının sınırlı olacağını dile getiren Erdoğan, kalkınma paradigmasının değişmesinin bir zorunluluk halini aldığını anlattı. Kalkınmanın, beraberinde refah anlayışını da getirmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Kalkınma huzuru, istikrarı, barışı güçlendirmelidir. Kalkınma insanı, insanın memnuniyetini hedef almalı ve tabiata zarar vermeden gerçekleşmelidir. En önemlisi kalkınma adil olmalı, insanlık vicdanını, vicdanlardaki adalet duygusunu yıpratmamalı, katılımcılığı esas almalıdır" dedi.

 

'Kaynakların sahipleri insanlık dışı muameleye maruz kaldı'

 

Başbakan Erdoğan, yakın tarihte dünyanın maalesef yığınların yoksullaşması pahasına zenginleşmeye, tabiatın kirletilmesi, ekosistemin bozulması pahasına kalkınmaya şahit olduğunu belirterek, "Belli ülkeler, belli bölgeler hızla ve sınır tanımayan şekilde zenginleşirken bu uğurda diğer ülkelerin ve bölgelerin kaynakları tüketilmiş, bu kaynakların sahibi olan insanlık, insanlık dışı muameleye maruz kalmıştır" diye konuştu.

 

'1 doların altında harcamayla yaşayan milyonlar var'

 

Hipermarketlerde alışveriş sepetini taşarcasına dolduran insanlara karşı, günlük 1 doların altında harcamayla yaşayan milyonlarca insan bulunduğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Çocukların çalıştırıldığı, kadınların erkeklerin yarı ücretine sigortasız çalıştırıldığı fabrikalarda üretilen nice ürün, onu üretenlerin yıllık kazançlarından daha fazlasına pazarda alıcı bulabiliyor. Çok daha korkuncu; silah üreten birkaç ülkenin kalkınması, silah ticareti yapan birkaç iş adamının sınırsız zenginleşmesi pahasına her yıl farklı coğrafyalarda masum çocuklar, masum kadınlar, masum insanlar yok yere hayatlarını kaybediyor.

Her birimiz çocuklarımıza, torunlarımıza daha aydınlık ve daha müreffeh bir dünya mirası bırakmak istiyoruz. Dünyanın küresel bir köye dönüştüğü, kitle iletişimin yaygınlaştığı, sermayenin sınır tanımadığı bir çağda yaşıyoruz. Böyle bir çağda, sermayenin küreselleştiği bir çağda vicdanlar da ahlaki değerler de küreselleşmek zorundadır. 100 yıl önce dünyanın bir köşesinde ölen bir çocuktan hiçbirimizin haberi olmuyordu. Bugün ise dünyanın neresinde olursa olsun, televizyon, radyo internet sayesinde dünyanın her köşesinde gelişmeden anında haberdar oluyoruz. Küreselleşme bizlere vicdanı sorumluluk yüklüyor, küreselleşme bizlere başkalarının sorunlarını görme, duyma ve bunları çözme sorumluluğu yüklüyor. Dünya küreselleşirken vicdanların içine kapanması asla ve asla anlaşılabilir bir durum değildir."

 

'Ölen çocuklara da nesli tükenen foklar kadar ilgi gösterilmeli'

 

Televizyonda açlıktan, yoksulluktan, terörden, çatışmadan ölen çocukları görenlerin gözlerini kapatarak sorumluluktan kurtulamayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Özgürlüğü, temel insan haklarının, refah ve kalkınmayı kendisi için hak görmek ama başkaları için bunu lüks görmek yaklaşan bir felaketin ön sinyallerinden başka bir şey olamaz. Fok balıklarını, nesli tükenmekte olan balinaları, yağmur ormanlarını kendisine dert edinen küresel vicdanın artık Kabil'de, Gazze'de, Mogadişu'da, Bağdat'ta, Hama ve Humus'ta ölen çocukları da görmesi, duyması ve o acıyı hissetmesi kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Bugünün dünyasında şunu artık çok net olarak görmek durumundayız. Filistin'deki sorun sadece Filistin'in, Ortadoğu'nun değil, dünyanın sorunudur. Afganistan'daki sorun sadece Afganlıların, sadece Asya'nın değil, dünyanın sorunudur. Somali'deki açlık ve yoksulluk sadece Somali'nin değil, sadece Afrika'nın değil, tüm insanlığın sorunudur. Aynı şekilde bugün Suriye'nin kentlerinde, sokaklarında katledilen masum yavrular, Suriyelilerin olduğu kadar yüreğinde merhamet taşıyan her insanın çocuğudur ve sorundur" diye konuştu.

 

'Komşusu açken tok yatan bizden değildir'

 

Başbakan Erdoğan, "Bizler, 'komşusu açken tok yatan bizden değildir' medeniyetinin, anlayışının mensuplarıyız. Küresel bir vicdanla, küresel bir adalet duygusuyla tüm bu ülke ve ihtiyaç sahiplerini kucaklamak, onlarla birlikte bir kalkınma rejimi ihdas etmek hepimizin görevidir" dedi.

 

'Küresel finans krizi sınırsız harcama tutkusundan'

 

Erdoğan, küresel finans krizinin ise sınırsız kazanma ve sınırsız harcama tutkusunun bir eseri olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınma alanında kaydettiği başarılara paralel şekilde yükselen donör bir ülke olarak ön plana çıktığını söyledi. Erdoğan, AB'ye katılım müzakerelerini yürüten bir Avrupa ülkesi olmasının yanı sıra Balkanlar, Orta Asya, Kafkas ülkeleri, Afrika ve Ortadoğu ile çok iyi münasebetler geliştiren Türkiye'nin farklı bir kalkınma modelinin de öncüsü konumuna yükseldiğini ileri sürdü. Erdoğan, "BM çatısı altında İspanya ile eş başkanlığını yaptığımız, Katar Emiresi Şeyha Mozah hanımefendinin de desteklediği Medeniyetler İttifakı girişimi işte hedeflediğimiz bu küresel refahın bir aracıdır" dedi.

 

Rusya'nın teklifi olumlu ama yetersiz

 

Başbakan Erdoğan, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'ndan ayrılırken, gazetecilerin Suriye ile ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan, Rusya'nın, Suriye'deki gözlemci sayısının artırılmasına yönelik önerisiyle ilgili bir soruyu "Ben artırma teklifini olumlu buluyorum ama yeterli bulmuyorum. Çok daha fazla sayıda, belki binlerle ifade edilecek sayıda gözlemcinin Suriye'ye gönderilmesi gerekir, diye düşünüyorum. Az sayıda gözlemci lokal bölgelerde bulunabilir, çok sayıda gözlemci olması lazım. Çok sayıda gözlemci olmalı ki Suriye'nin genelini gözleyebilsin. Temenni ederim ki iyi olur" sözleriyle yanıtladı.