Rus haber ajansı Sputnik’e konuşan Haddad, Türkiye’nin Suriye topraklarını ele geçirerek İdlib’e ağır teçhizatlar soktuğunu ve bölgede terör örgütlerinin eğitimi için iki kamp inşa ettiğini iddia etti.
Gazete Duvar'ın çevirisine göre Haddad, “Türkiye, İdlib’in Kurbat ve Atma bölgelerini işgal ederek Suriye topraklarını ele geçirmeye başladı. Türk ordusu kurulan iki yeni terör örgütünün militanlarının eğitimi için iki kamp inşa etti. Bu yalnızca Suriye’nin egemenliğine yönelik değil, Suriye halkına yönelik de saldırgan bir eylem” görüşünü öne sürdü.
"Karşılık verme hakkımız var"
Suriye’nin Moskova Büyükelçisi sözlerine şöyle devam etti: “Suriye’nin kendisine yönelik her türlü saldırganlığa karşılık verme hakkı var. Ancak hükümetimiz bu soruna bir çözüm bulmak için gereken ilk adımın Birleşmiş Milletler de (BM) dahil dünya kamuoyunu ve Rusya başta olmak üzere müttefiklerimizi bilgilendirmekten yana. Bir çözüm bulunmazsa, Suriye ordusu elbette ki topraklarını mümkün olan her şekilde koruyacaktır.” Haddad, Şam’ın uluslararası toplumdan Suriye’deki faaliyetlerini durdurması için Türkiye’ye baskı yapmasını istediğini de belirtti.
"Efrin yakınında zırhlı araçları var"
Haddad, Türk askerlerinin Kesab’da bazı köylere girip 15 kilometrelik bir alanda 300 çam ve meşe ağacını kestiğini, yüzlerce zeytin ağacını da tahrip ettiğini öne sürerek, “Türk askerleri Afrin’in kuzeyindeki Dikmedaş bölgesine de girip kentteki tepeleri işgal etti. Bölgede ağır teçhizatlar ve zırhlı araçlar var. Türk askerleri işgal ettikleri topraklarla bizim bölgemizi ayıracak bir duvar örmek için hazırlıklara başlıyor” ifadelerini kullandı.
"Fırat Kalkanı bitmedi"
Suriyeli elçi, Fırat Kalkanı operasyonunun sona erdiği yönündeki açıklamaların sahada olanlarla bağdaşmadığını da öne sürdü: “Pratikte Türkiye El Bab’ın kuzeyindeki askerlerini geri çekmedi ve müttefikleri olan örgütlerle orada bir şehir inşa etmeye çalışıyor. Yani şu anda orada bulunan terör örgütleriyle. Böylece Suriye’nin toprak bütünlüğünü ihlal ediyorlar. Türkiye’den Suriye topraklarındaki faaliyetlerini durduracağını duymak bizim için yalnızca enformasyon savaşının bir parçası. Bu hem BMGK’nın Suriye ile ilgili kararlarının hem de komşu ülkeler arasında uluslararası ilişkiler çerçevesinde inşa edilen prensip ve değerlerin ihlali.” (Kaynak: Sputnik Türkiye)