Suriye Genel Devrim Konseyi, güvenlik güçlerinin Tireymse beldesine ağır silahlarla gerçekleştirdiği operasyonlarda, ölü sayısı 267’yi geçtiğini belirtti. Konsey, aralarında kadın ve çocukların da yer aldığı çok sayıda Suriyelinin boğazları kesilerek veya idam edilerek katledildiklerini açıkladı. Yakılarak öldürülenlerin de bulunduğunu aktaran Konsey, ailelerin tarım alanlarında ve Asi Nehri’nde ölenlerin cesetlerini aradıklarına değinerek, köyün güvenlik güçlerince kuşatıldığını, telefon ve elektriklerinin kesildiğini ileri sürdü. Hama'daki muhaliflerin sözcüsü Rami Ebu Adnan, ölenlerin çoğunun camiye sığındığını, ölenlerin 70'inin çocuk olduğunu iddia etti.
Suriyeli Müslüman Kardeşler, son katliamdan Annan'ı sorumlu tuttu. BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan da Beşşar Esed'in dün Hama'da gerçekleştirdiği katliam için 'Hama'da ağır silah kullanan Şam yönetimi sözünde durmadı' dedi.
Suriye: Sorumlu kanlı medya
Suriye yönetimi, dün gece Hama kırsalındaki Trimsa beldesinde düzenlenen saldırıdan 'kanlı medya kurumlarını' sorumlu tuttu. Esed rejiminin propaganda kampanyasını yürüten Enformasyon Bakanlığı'ndan bir kaynak, resmi haber ajansı SANA'ya yaptığı açıklamada, "BM Güvenlik Konseyi toplantısı öncesinde işlenen bu katliamın, kamuoyunu Suriye ve halkına karşı şekillendirmek ve dış müdahaleye zemin hazırlamak amacı taşıdığını" söyledi. Aynı kaynak, "Kanlı medya kanallarının Trimsa beldesinde silahlı terör gruplarının açtığı ateşle hayatını kaybeden masum Suriyelilerin kanıyla ticaret yapmak amacıyla İstanbul Konseyi'ndeki (Suriye Milli Konseyi) araçlarını kışkırttığını" savundu.
Enformasyon kaynağı, söz konusu araçların İstanbul, Paris, Brüksel, Berlin ve başka şehirlerde, "Teröristlerin söz konusu beldede sivillere ateş açtığını daha önceden bilirmişçesine Suriye'ye karşı kışkırtıcı söylemlere ve Suriyelilerin kanıyla ticaret yapmaya tam anlamıyla hazırlıklı olduklarına" dikkat çekti. "Suriye'ye yönelik komplonun başarısızlığa uğramasının yarattığı korkunun Suriye halkına yönelik saldırıların ortağı olan bu Siyonist kanalları delice bir histeriye sürüklediğini" söyleyen kaynak, bu kanalların Suriye bölgeleriyle ilgili asılsız yalan haberlerle birlikte eski olayları ve gösterileri içeren görüntüleri tekrar yayınladıklarını öne sürdü. Kaynak, El Cezire televizyonunun yayınladığı haberlerin asılsız olduğunu iddia ederek güvenlik birimlerinin belde sakinlerinin işbirliği ile silahlı grupların Cuma günü düzenlenecek Güvenlik Konseyi oturumuna hazırlık kapsamında İstanbul Konseyi'nin ve askeri ofisinin verdiği emirleri yerine getirme çabalarını başarısızlığa uğrattığını dile getirdi.
Hama'daki muhalifler: Ölenlerin çoğu camiye sığınmıştı
Hama'daki muhaliflerin sözcüsü Rami Ebu Adnan, A Haber Dış Haberler Müdürü Orhan Sali’ye Rami Ebu Adnan hayatını kaybeden sivillerin çoğunun, saldırıdan kaçarken camiye sığınan kişiler olduğunu açıkladı. Adnan şunları şöyledi:
"Hama'nın 35 kilometre dışında bulunan Tremsi'de Esad rejimi köyü kuşattı. tanklar Humus'u da vurdu. Bizler saldırıdan kaçmaya çalıştık. Hama'da köyden kaçmaya çalışanların da bulunduğu yaklaşık 225 kişi ağır silahlı saldırı sonucu öldürüldü. ölü sayısı her geçen saat artıyor. Çok sayıda yaralı da var. Bombalamadan kaçan tremsi köyündeki siviller, camilere sığındı. Çoğunluğu kadın ve çocuk bu kişiler burada güvende olmayı beklerken, Esad'a bağlı tanklar ve topçular burayı bombaladı. Camiyi bombalamaları sonucunda ölü sayısı böylelikle yüksek oldu. Camidekilerin neredeyse hepsi öldü. Ölü ve yaralılar arasında 70 çocuk bulunuyor. Sokaklarda çokça parçalanmış ve yanmış ceset var, aralarında kadın ve çocuklar da bulunuyor. Bu insanlar köyden kaçmaya çalıştıkları sırada öldürüldüler. Köyde manzara korkunç. Ayrıca bir doktor yaralılara yardım ettiği sırada öldürüldü. Rejimin tankları ve Şebia milisleri bölgeyi kuşatıp başka katliamlarda da bulundu. Saldırılar bitti fakat halk, yeni saldırılar olacağı korkusundan bölgeyi terk ediyor. Bölgede büyük kaçış yaşanıyor. Birleşmiş Milletler'in Hama temsilcisiyle konuştuk. Katliam öncesinde köye gitmişler. Tekrar gidip gitmeyeceklerini kestiremiyorlar, güvenlik durumuna bağlı olduğunu söylediler. Onlara oraya gidip saldırıları durdurtun dedik fakat çağrılarımıza cevap vermediler. Birleşmiş Milletler gözlemcilerini saldırı için uyardık ancak bizi dinlemediler. Burada El Kubeyr katliamı gibi bir katliam oluyor. Hama'da Tremsi katliamını protesto edenler oldu. Bunlara tanklarla saldırdılar. Sayın Erdoğan'ın Esad'ı devirmesi için yardımına ihtiyacımız var. Bu katliamları durdurmak için bir müdahaleye ihtiyacımız var. Suriye halkının özgürlük talepleri için, savaşın durması için bir müdahaleye ihtiyacımız var."
'Katliamdan sessiz kalan dünya sorumlu'
Suriyeli Müslüman Kardeşler ise, Terymsi köyünde Suriye ordusunun gerçekleştirdiği katliamdan BM ve Arap Birliği Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ı sorumlu tuttu. Müslüman Kardeşler, Esad'a karşı harekete geçemeyen Annan ve Suriye rejimine destek veren Rusya ile İran'ın katliamın sorumluları olduğunu savundu.
Açıklamada, "Bu vahşi cinayetlerden, canavar Beşşar'ın sorumlu olduğunu düşünmüyoruz. Başta Kofi Annan, Rusya ve İran olmak üzere, Suriye'de barış ve istikrarın koruyucuları gibi görünen, ancak bu cinayetlere karşı sessiz kalan tüm ülkeler sorumludur" denildi.
'7. maddeyi hayata geçirin'
Hama'nın Terymsi köyünde 200'den fazla insan öldürülmesi sonrasında, muhaliflerin oluşturduğu Suriye Ulusal Konseyi, BM Güvenlik Konseyi'nin harekete geçmesini istedi. Suriye Ulusal Konseyi, Suriye'de kanı durdurmak, bölgenin barış ve güvenliğini korumak ve Suriye halkını korumak için BM Güvenlik Konseyi'nin 7. maddeyi hayata geçirmesini talep etti.
İngiltere'den kınama
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Suriye'nin Hama şehri kırsalında dün gece gerçekleştirilen katliamın şok edici olduğunu belirtti.
Yazılı açıklama yayınlayan Hague, Suriye'deki şiddetin barışçıl şekilde nihayete ermesi için kararlı bir diplomatik hamlenin zamanın geldiğini vurguladı. Hama'da 200'den fazla insanın öldürüldüğüne yönelik haberlere dikkat çeken Hague, Suriye rejiminin son 17 aydaki davranışlarının, bu haberlerin inanılır olduğunu gösterdiğini kaydetti. İngiliz bakan, katliamın uluslararası toplumdan ortak bir cevabı hak ettiğini belirtti.
Hama'nın Trimsa beldesinde tam olarak be olduğunun acilen ortaya çıkarılması gerektiğini ifade eden Hague, BM Güvenlik Konseyi'nin de hemen harekete geçmesini istedi. William Hague, Suriye'deki BM gözlemcilerinin hızla ve serbest şekilde burada bağımsız bir araştırma yapmasına izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Suriye'ye karşı BM sözleşmesinin 7. maddesi kapsamında karar alınması için çabalarını yoğunlaştıracaklarını da ekledi. Hague, Suriye rejimine, Annan planını uygulamaması durumunda yaptırımlar uygulanacağı mesajının verilmesi gerektiğini kaydetti.
ABD'nin BM Büyükelçisi Susan Rice ise Twitter hesabından Trimsa'daki katliamın yaptırımları zorunlu kıldığını savundu.