Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke. Yaklaşık 3.6 milyon kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra 320 bin kadar diğer uyruklardan sığınmacı var. Aslında uluslararası literatüre göre “mülteci” statüsünde değiller. 2011’den beri onlara Geçici Koruma Statüsü verilmiş durumda.
Cumhuriyet'ten Esra Alus'un haberine göre Gaziantep’te fason iş yapan bir tekstilci “Suriyeliler olmazsa çalıştıracak işçi bulamam” diyor.
Genç işsizlik oranı yüzde 25’leri bulan Gaziantep’te “Suriyeliler olmazsa işçi bulamayacağını” söyleyen tekstilcinin derdi, aslında ucuz işgücü. Suriyeli işçilere o derece bağımlı olmuş ki, “Bayram dönüşlerini endişeyle bekliyoruz” diyor.
Tekstilciye göre kayıt dışı çalışmayı isteyen ise Suriyeliler. “Sigortalı olmayı istemiyor. Sigorta yapan işverenler giderinin yarısını işçiden kesiyor” diyor.
Ücretler düşük ve kimi zaman üç dört ay ödenmiyor
Kayıt dışı çalışan Suriyeli işçiler kayıtlı ve örgütlü çalışan işçilerin de rakibi oluyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Genel-İş Sendikası yetkililerinin saha çalışmalarına göre şartları şöyle sıralanıyor:
- İşçiler 16 saate kadar çalışıyorlar, ücretleri düşük, kimi zaman üç dört ay ödenmiyor.
- Irkçı yaklaşımlara maruz kalıyor, haklarını nerede arayacaklarını bilmiyorlar.
- Dil sorunu nedeniyle iş kazalarına maruz kalıyorlar.
Tekstil İş Sendikası Proje Koordinatörü Erhan Keleşoğlu ise mülteci işçilerin Türkiye işçi sınıfının bir parçası olduğunu belirtiyor. Kayıt dışı çalıştırılanların sigorta müfettişlerinden kaçırıldığını söyleyen Keleşoğlu, “Devletin politikası adeta göz yummak olmuş. Asgari ücretin altında işçi çalıştırmaktan işverenler memnun” diyor.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Nihal Eminoğlu ise “Suriyeliler Türkiye’nin kendileriyle ilgili politikasının ne olacağını bilmiyor. Bu nedenle her ay aldıkları 155 TL para ve yardımlardan olmamak için sigortalı çalışmak istemeyenler var” diyor.